Evet laikliği değiştirmek istiyoruz, var mı diyeceğiniz?
“Darbecilerin yaptığı anayasa, Türkiye’ye yakışmıyor, değiştirelim” denildiğinde CHP susuyor, İYİ Parti konuşuyor, İYİ Parti susuyor baro başkanları konuşuyor, baro başkanları susuyor anayasa hukuku profesörü olduğunu iddia eden darbeseverler konuşmaya başlıyor..
Hemen hepsinin iddiası şu:
“Bugünkü mevcut Millet Meclisi’nin anayasayı değiştirme yetkisi yoktur.”
Buna ilaveten şunu da öne sürüyorlar:
“Darbe anayasasının değişmeyen maddesi mi kaldı ki?”
Son olarak Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu bile tartışmaya katıldı.
O da, anayasanın, yapılan değişikliklerle yamalı bohçaya döndüğünü, artık anayasayı değiştirmeye gerek kalmadığını söyledi.
“Yamalı bohça” olduğunu kendileri söylüyor ama, yenisinin sıfırdan yazılmasını da istemiyorlar..
Yani “yamalı bohça, yenisinden iyidir” diyorlar..
Onlarca yaması olan bir pantolonu, yamasız bir pantolona tercih ediyorlar..
Yok yok “israf olmasın” diye değil, “yeni bir pantolon almaya paramız olmadığı için” değil, darbecilerin anayasasının, bir madde ile de olsa, yürürlükte olması için.
Yoksa yeni pantolon almak için, yani yeni anayasa için para harcamayacağız ki, milletvekilleri zaten maaşlarını alıyorlar..
Sadece kanunları yapsalar da aynı maaşı alacaklar, birkaç saat daha fazla çalışıp anayasayı da değiştirmiş olsalar aynı maaşı alacaklar.
Ne yani “anayasayı değiştirdiler” diye, milletvekillerine “fazla çalışma parası” mı vereceğiz?
Anayasayı değiştirme girişimi, geliyor geliyor, “Sizin derdiniz, darbecilerin anayasasını değiştirmek değil, Laikliği değiştirmek” noktasında tıkanıyor..
İki yüze yakın maddesi olan anayasayı değiştirmek istiyorsunuz, adamların gözü hiçbir şey görmüyor, Laikliğe takılıp kalıyorlar.
O zaman muhataplarımızı da rahatlatalım, biz de rahatlayalım..
Hodri meydan diyelim..
Meclis yeni anayasayı yapar, halk da onaylarsa..
Bu şartla laikliği de değiştirelim..
Var mısınız?
Yok öyle, “Atatürk, halka şöyle önem verdi, böyle önem verdi” deyip…
“Atatürk saltanatı kaldırarak, yönetimi bir ailenin elinden alıp halka verdi” deyip..
“Demokrasi halk yönetimidir” deyip..
Sonra halkoyuna sunulacak bir anayasa değişikliğine, “Olmaz, olamaz.. Nayır! Asla ve kata değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” demek..
Laikliği yeniden yazalım..
Biliyorum, Kemalistler bu ifademi okuyunca, hop oturup, hop kalkacaklar.
Çok heyecanlanmasınlar, biraz sakin olsunlar.
“Laikliği değiştirelim, anayasayı yeniden düzenleyelim” dediysem, şunu önermedim:
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamı, isteseler de istemeseler de Müslüman’dırlar. Beş vakit namaz kılmak zorundadırlar, kadınlar başlarını örtmek zorundadır.”
Böyle bir şey söyleyen yok, isteyen de yok.
İnancımızda temel ilke şudur: “Dinde zorlama yoktur.”
Bu çerçevede “laikliği anayasada tekrar düzenleyelim” derken şunu öneriyoruz:
Hani bize Laikliği özgürlük olarak öğretiyordunuz ya..
Şimdi, Laikliği öyle tanımlayarak anayasaya koyalım.
“Laiklik özgürlüktür” diyelim.
“Laiklik, kimsenin inancına, kıyafetine, ibadetine, ibadetsizliğine karışmamaktır” diyerek laikliğin tanımına devam edelim.
Hodri meydan!
“Anayasanın değişmeyen sadece dört maddesi kaldı. Bunların derdi de, darbe anayasasını değiştirmek değil, dört maddeyi değiştirmek” diyerek, laikliği korumak istediklerini söyleyenlere hodri meydan!
Laikliği, özgürlük şeklinde tanımlayan sizsiniz.
Seçim öncesinde “Laiklik özgürlüktür” diye tanımlarsınız ama seçim sonrasında, “Dini Semboller kamuda kullanılamaz. Laiklik gereği başörtü yasaktır” diye yan çizersiniz.
Yan çizmemeniz için, anayasada Laikliğin tam tanımını yapalım.
Kimsenin inancına da, ibadetine de karışılamayacağını yazalım.
Böylece dindarlar da rahat etsin dinsizler de rahat etsin.
Kemalistlerin yeni anayasa konusunda bu kadar açık bir şekilde riyakarlık yaptıkları ortadayken, Saadet Partisi’nin de onların dümen suyuna girip “anayasa zaten yamalı bohça, neyini değiştireceksiniz” açıklaması yapmaları, yarın bir iktidar değişikliğinde, yeniden hortlatılacak 28 Şubat‘ın vebalini de, onların üzerine yıkacaktır.
“TBMM, cumhurbaşkanlığı sisteminde bypass ediliyor” söyleminin peşinde koşanların, son günlerde aynı TBMM’ye, anayasayı değiştirme konusunda “yetkisi yok” eleştirisi getirmeleri, “halktan yetki almadılar” mavalı ile TBMM’yi bypass etme girişimleri de ayrı bir handikaptır.
Varsın onlar, darbecilerin anayasasına razı olsunlar..
Milletin seçtikleri, milletin anayasasını bir an önce yapıp, yürürlüğe koysunlar!
Gerekiyorsa laiklik ile ilgili maddeyi de değiştirsinler, en azından Laikliğin tanımını yapıp, yanlış yorumlanmasını da önlesinler.