Dünyada bir ‘ilk’; Kızılelma’yı görmezden geldiler!
Dünyada bir ‘ilk’; Kızılelma’yı görmezden geldiler!
Ali Karahasanoğlu
Haber şu:
“Baykar tarafından geliştirilen KIZILELMA İnsansız Savaş Uçağı, dünyada bir ilki başardı. Karadeniz’de gerçekleştirilen atışlı test faaliyeti esnasında Bayraktar KIZILELMA, ASELSAN MURAD AESA Radarı’nı kullanarak hedef uçağı TÜBİTAK-SAGE GÖKDOĞAN Görüş Ötesi Hava Hava Füzesi (BVRAAM) ile vurdu. Böylelikle dünyada ilk kez bir insansız savaş uçağı, bir AESA Radar ile bir hava hedefini hava hava füzesiyle vurmuş oldu.”
Bu habere, ülke olarak, millet olarak sevinmeli miyiz?
Gurur duymalı mıyız?
Evet..
Diğer ülkeler yapar, biz de seyreder, sonra da fakir halimizle parası ile satın alırdık..
Şimdi kendi ülkemizde yapıyoruz..
Hem de bu sefer diğer ülkelerin yaptıklarının benzerini değil..
‘İlk’ini yaptık.. Testte, başardığımız tescillendi...
“Türkiye battı, bitti, mahvoldu” diyen arkadaşlar. CHP’lisinden DEVA’lısına kadar.
CDS primi ile lafa girip, emekli maaşı ile cümleyi tamamlayanlara kadar..
“Her şey kötü. Her gelişme geriye gittiğimizin kanıtı” diyenler..
Solcu kemalist gazetelerden, televizyonlardan, internet sitelerine kadar..
Hepsine baktım..
Bir tanesinde bile, dünyada “ilk” olarak tanıtan bu başarı, haber yapılmamış.
Sözcü gazetesi yapmamış..
Cumhuriyet gazetesi görmemiş.
Birgün gazetesi “duymadım, bilmiyorum” diyerek, aptala yatıyor..
Solcuların durumu bu..
Ya bizim mahallenin Tayyip Erdoğan karşıtlarında durum ne?
Karar gazetesinin birinci sayfasında yok.. İç sayfada küçücük..
Milli Gazete’de birinci sayfada yok. Yeni Asya’da birinci sayfada yok..
Milliyetçi geçinen Yeniçağ gazetesinde yok..
Ama bizim mahallenin bu gazetelerinde, bol bol Papa haberi var..
“Papa’dan hristiyan birliği çalışması” başlığı var..
“Geldi, işini yaptı, gitti” başlığı var..
“Hepsi ruhban okulu içinmiş” başlığı var..
Ama, Papa’nın gerçekten kafasının bir köşesinde, Türkiye’ye yönelik kötüniyetleri var ve bunu hayata geçirmek için yanıp tutuşuyorsa..
“Yoktur” demiyorum..
Var ise..
O planları boşa çıkaracak Kızılelma bir başarı daha elde etmiş..
Arkadaşlarda bir küçük haber yok..
“Başardık” demiyorlar..
“Papa ne kadar artniyetli olsa da, onun tüm kötüniyetli girişimlerini boşa çıkaracak dünyada bir ‘ilk’e daha imza attık” sevinci yok..
“Görmedik, duymadık, bilmiyoruz” modunda, üç maymunu oynuyorlar..
Ben de, “Papa’ya karşıtlıkları da, hikayeden mi acaba” diye soruyorum..
Milliyetçi rolüne bürünüp, Papa karşıtlığı ile taban oluşturmak istiyorlar ama..
Papa’nın artniyetine karşı koyabilmemiz için atılan adımları görmezden geliyorlarsa, önemsiz gösteriyorlarsa, acaba arka planda Papa ile bir işbirlikleri mi var, diye soruyorum..
Hele hele..
Ziyaretin son gününde, birden bire Papa’nın bir cinayete maruz kalan Minguzzi’nin hristiyan inancındaki babasını kabul etmesini, güzelleyerek haberleştirmeleri..
Soru işaretlerini artırıyor..
Cumhuriyet gazetesi açık açık, birinci sayfadan başlığı atmış: “Papadan acılı babaya taziye” demiş..
Acılı babanın, kendi oğlunun ölümünün, Papa ile görüşmesine bir vesile olduğunu söyleyip, bu açıdan mutlu olduğunu söylediği çok önemli bir haber olarak algılanmış olmalı ki, birinci sayfadan verilmiş..
“Minguzzi unutulmadı” üst başlığını da kullanmışlar..
Minguzzi’yi unutmayın. İtirazım yok..
Ama Kızılelma’yı niye unuttunuz?
Niye görmediniz? Niye göstermediniz? Niye gizlediniz?
“Cumhuriyet erdemdir” başlığı ile Cumhuriyet gazetesinde yazı başlığı atan Örsan Öymen’e soralım..
“Cumhuriyet erdem ise, Papa’nın acılı babaya taziyesine yer bulduğunuz gazetenizde, Kızılelma ile dünyada bir “ilk”e atılan imzayı görmezlikten gelmeniz, nasıl bir erdemsizliktir?
Öyle erdemsizler ki..
Kendileri ile birlikte saf tutan, Tayyip Erdoğan’ı devirmeye kalkan Sözcü’sü ve dier avanesinin Papa ziyareti sırasındaki sergiledikleri “milliyetçi” damardan hiç haberleri yokmuş gibi..
Gazetelerinin köşe yazıları, Papa’nın ülkesinden, komşu ülkeleriden, Batılı filozoflardan alıntılarla dolu..
Arkadaş, Papa’ya karşı çıkıyorsunuz.. Gizli bir planı var iddiasında bulunuyorsunuz..
Peki nasıl oluyor da, Papa ve benzerleri ile yol yürüyenlerin bize övgüsünü yapabiliyorsunuz.
“Cumhuriyet erdemdir” diyen Örsan Öymen’den alıntılayayım, diğerlerini siz tahmin edin:
“Yunan filozofları Aristoteles ve Platon.”
“İngiliz filozof John Locke, İsviçreli Fransız Jean-Jacques Rousseau”
“Thales, Anaksimandros, Anaksimenes ila Antik miletos kentleri..”
Siz nerede yaşıyorsunuz?
Yunanla yaşıyorsanız, Yunan’a aşık iseniz, İngiliz’e aşık iseniz, niye Vahdeddin’i suçluyorsunuz?
Kızılelma’dan sevinç duymuyorsunuz, niçin İngiliz-Fransız filozofları bize rehber edindirmeye çalışıyorsunuz?
Ve sabahtan akşama kadar, ülke ekonomisinin, bürokrasisinin, diplomasisisin her şeyin kötüye gittiğini iddia edenlere soralım..
Her şey kötüye giderken, nasıl oluyor da, dünyada bir “ilk”i başarabiliyoruz?
Şöyle düşünün..
Doktora gidiyorsunuz..
Doktor tahlili alıyor eline..
Organların hepsi iflasın eşiğinde..
Böbrek, ciğer, kalp.. Aklınıza ne geliyorsa..
Kan değerleri.. Ve sağlık için önemli olan hangi kriter var ise..
Hepsi yerlerde sürünüyor..
Ama bu yerlerde sürünen verilerin sahibi olan kişi, dünyanın yapamadığını başarıyor, mesela 100 metrede birinci oluyor..
5 km yarışta rekor kırıyor..
Yüzmede, rakiplerini geride bırakıyor..
Güreşte rakibini tuş ediyor..
Mümkün mü?
Tabii ki mümkün değil..
Şunu söylerlerse, anlarız..
“Bazı veriler, iyi değil.. Bunları düzeltebilmemiz için, şunları şunları dikkate almalıyız.”
Eyvallah..
Ama, “Öldük, bittik, mahvolduk” derseniz..
Ama dünyada kimsenin yapamadığı bir “ilk”, sizin “öldü” dediğiniz ülkede gerçekleştirilmiş olursa..
Size kimse inanmaz..
Hele hele. O “ilk”i özellikle gözlerden kaçırmaya çalışıyorsanız..
Bilinçli olarak, göstermiyorsanız..
Sahtekarlığınız tescillenmiş olur..