• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Bitirin artık, Danıştay’daki şu tiyatroyu!

08 Haziran 2022
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Bir algı oluşturuluyor.

Aslında toplumsal cinsiyet adı altında, eşcinselliği meşrulaştırmak isteyen İstanbul Sözleşmesi ile, bu ülke halkını zehirlemek istediler.

AK Parti iktidarı bu yanlışa imza attı..

Farkına vardı..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ile sözleşmeden çıktı.

Eğer dert kadına şiddeti önlemek ise..

Kanundaki maddeler fazlası ile yerinde duruyor.

Yetinilmedi..

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldıktan sonra.. Geçtiğimiz ay içinde, fazladan bir kanun daha yapılıp, kadına şiddetin cezaları, hem de “Hukuka da aykırı” diyebileceğimiz maddelerle artırıldı..

“İstanbul Sözleşmesi” diye ter ter tepinenler..

Meral Akşener’inden Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar..

Hatta Ahmet Davutoğlu’na, Ali Babacan’a kadar..

Bir tanesi bugüne kadar çıkıp da İstanbul Sözleşmesi’nin kadına şiddet noktasında neyi engellediğini, kaldırılması ile şiddetin hangisinin serbest kaldığını açıklayamadılar..

Ama Danıştay’da açılan davalar devam ediyor..

Maalesef ki maalesef, şovmenler Danıştay’daki duruşma hakkını da şova dönüştürerek, kamuoyunu yanıltan tiyatrolarını mahkeme nezdinde sürdürüyorlar..

Geçtiğimiz haftalarda kendisini “Hacı” diye tanıtan Meral Akşener’in de, eşcinselliği meşru gösteren İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi amacıyla davacı olduğu dosyanın duruşması yapılmıştı..

Dün de, aynı taleple açılmış başka dosyaların duruşması yapıldı..

Ama ne duruşma!

Mahkeme heyeti oturmuş..

Dava ile uzaktan yakından ilgisi olmayan tiyatrovari konuşmaları büyük bir sabırla dinliyor..

Mahkemelerde duruşmaların görüntülerinin alınması yasak ama..

Benim için önemli değil.. 

Alsınlar..

Ama halkı aldatacak şekilde, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmemizin sebebi; “eşcinselliği meşrulaştırması” değil de, “kadına şiddeti önlemesi” imiş gibi sahtekarlık yapılmasın.

O kadar mantıksız, o kadar seviyesiz konuşmalar yapılıyor ki..

“Danıştay’ın başka işi yok mu” diye, şaşıp kalıyorum..

Üyelerin nezaketlerinden olsa gerek, konuşmaları dinliyorlar ama..

O konuşmaların boşluğunu, saçmalığını, mantıksızlığını, sözleşme ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını üyeler biliyorlar ama..

Ya o konuşmalar sosyal medyada yayılırken verilen izlenim?

Medyada haberleştirilirken oluşturulan hava?

Danıştay’ın vereceği kararı etkilemek için yapılan algılar?

Onları ne yapacağız?

HDP’nin eşbaşkanı orada..

Ama sorsanız o kadına, “Diyarbakır Anneleri’nin uğradığı şiddet için ne diyorsunuz?” diye..

“Diyarbakır annelerini devlet organize ediyor” der, şiddetin en kötüsünü inkar eder, terör örgütünün avukatlığına soyunur..

Ama dünkü Danıştay duruşmasında, davacıların içinde yer alır, “Kadına şiddetin önlenmesi için, İstanbul Sözleşmesi lazım” der..

“Ceza Kanunu yürürlükte.. Diğer kanunların tamamı yürürlükte. Bir de fazladan daha bu ay bir kanun daha çıktı” deseniz..

O kendisine ezberletileni söyler: “İstanbul Sözleşmesi’ne dönmemiz lazım.”

Çünkü onunla Türk aile yapısını bozacaklar..

Toplumun ahlakını dejenere edecekler..

Marksist düzeni kurmak için, önce toplumun ahlakını bozacaklar..

Bir yandan, otobüslerde bile “Kızlar özgürsünüz, soyunun, uçun” diyecekler..

Diğer taraftan yine kendi kafalarından sapkınların, o kızların teşhircilik yaptıkları bacaklarının, göğüs dekoltelerinin fotoğraflarını çekmesi üzerinden kavga çıkartacaklar..

HDP’si orda.. 

İyi Parti’si orda..

CHP’si orda..

Nasıl bir ittifak ama?

Ve dünkü duruşmada, “İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmamız iptal edilsin” diyen avukatlardan bir tanesinin yaptığı şova bakın..

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı imiş, elinde mikrofonla duruşmada, bugüne kadar görülmemiş bir şovu organize ediyor..

Bilmiyorsa, hatırlatalım, kendisine.. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çıkılırken, Cumhurbaşkanı ne dedi?

“Kadına şiddeti önleme ile ilgili adımları attık. Daha fazlasını atma konusunda kararlıyız”.

Peki sözleşmeden niye çıkıldı?

“Eşcinselliği meşrulaştırdığı” için..

Peki duruşmada şov peşinde koşan o avukat ne diyor?

“Bugünkü duruşmaya öldürülen kadınların aileleri geldi. Görmeniz, anlamanız için bugün buraya öldürülen 20 kadının ailesi ile geldik” diye söze başlıyor..

 “İzmir’de kızı Gizem Filiz öldürülen anne Bahriye Filiz bugün burada. Öldürülen Remziye Tüysüz’ün kardeşi Mutlu burada. Öldürülen Fatma Hülya Yıldız, kocasından kaçtı, çocukları ile yaşıyordu. Ama kocası koruma kararına rağmen evi bastı, Fatma’yı öldürdü. Abisi Ekrem Bey burada. Bu aileler ve bizim için o kadınlar önce insandı” diyor..

Merak ediyorum..

Gizem Filiz ne zaman öldürülmüş?

2020 yılında..

İstanbul Sözleşmesi yürürlükte iken..

Eee? Sizin derdiniz ne?

Sözleşme yürürlükte iken öldürülen bir kadının yakınını getirip, “Sözleşme yürürlükte olmazsa, bakın kadınlar böyle öldürülür” diye, niye algı oluşturuyorsunuz?

Nasıl bir algı operasyonu bu? Nasıl bir tiyatro.. Nasıl bir şov?

Kaldı ki.. O cinayetleri savunan mı var?

“Bu cinayetler, cezasız kalsın” diyen mi var?

Sözleşme yürürlükte olsa da, olmasa da..

Kanunlar cinayetleri cezalandırmıyor mu?..

Failler yakalanmıyor mu, cezaevine konulmuyor mu?..

Siz ne istiyorsunuz?

PKK’nın kaçırdığı kız çocuklarının hakkını aramayan, arattırmayan HDP ile birlikte, “Sözleşme geri gelsin” derken, gerçek amacınız ne?

Bugün artık üniversitelerin hemen hepsinde “Homoseksüellik bir hastalık mıdır” diye soruların sorulup, “Hastalıktır” cevabını verenlerin sınıfta bırakıldığı, eşcinselliğin meşrulaştırıldığı zeminin, sözleşme dayanağına kazandırılmasını mı amaçlıyorsunuz?

Danıştay Başkanı, bu tiyatroya, artık bir son verdirsin..

“Bırakalım konuşsunlar” diyerek, aklımızla alay eden şovların Danıştay üyeleri nezdinde tekrar tekrar sahnelenmesine fırsat vermesin..

Ha, “Bu bir haktır” diyorsanız..

O zaman Danıştay savcısı“görev”e davet etsin..

Sorsun savcı, bu şovmenlere: “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması ile, kadına şiddetin cezalandırılmasında hangi hukuki değişiklikler olmuştur? Hangi eksiklikler yaşanmıştır? Yürürlükte olduğu tarihlerde önlenen hangi şiddet, sözleşme iptalinden sonra serbest olmuştur? Hangi somut konuda geriye gidilmiştir?”

Bakalım PKK sempatizanı HDP’li davacılar ne cevap verecek?  

Bakalım PKK düşmanı gibi görünen İP’li davacılar ne diyecek? 

İkisini birden idare eden CHP’li davacılar ne diyecek?

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

şüayıp

Sözleşmeden sonra cinayetlerde artış fazlalaşmıştı esas gaye avrupa ahlaksızlığını memlekete yayarak nesli mahvetmektir

MUSTAFA

Sokaklarımız çıplaklar kampına döndü.Göbeğini açanlar,bacaklarını baldırına kadar açanlar,göğüslerini gösterenlerden geçilmez oldu,hem de Tokat gibi muhafazakar sayılan bir ilde.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23