• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Akben
Ali Akben
TÜM YAZILARI

Umut tükenirse

26 Ekim 2025
A


Ali Akben İletişim:

Umut tükenirse

ALİ AKBEN

Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne, yerli ve milli olan ne varsa yok etmekle görevli çağdışı bir güruhla mücadele etmeye var gücümüzle devam ediyoruz.

Umut, çoğu zaman duygusal bir teselli olarak görülür; oysa özünde, aklın derin bir direniş biçimidir. Umut etmek, kör bir iyimserlik değil, anlamın henüz tükenmediğini kabul etmektir. İnsan, geleceğin belirsizliğine rağmen bugünü sürdürebiliyorsa, umuda olan güveninden doğar.

Umut, edilgen bir bekleyiş değildir; insanı harekete geçiren, eyleme çağıran bir iç ışık gibidir. Çünkü umutsuzluk, ışıksız bir tünelde bocalamadır ve zaman orada akmaz, düşünce orada yankılanmaz.

Dolayısıyla umut, ne saf duygusallıktır ne de kuru mantık. O, varlığın sınırlarında duran bir bilinç halidir: karanlığın gerçekliğini inkâr etmeden, yine de ışığa yönelmek. Umut eden insan, hakikati süslemeye değil, ona dayanmanın yollarını aramaya cesaret eder.


“Umut biterse her şey biter” sözü bu gerçeklikten dolayı evrenseldir.


Kurtuluş savaşında dedelerimizin anlattıklarından, doksanlı yıllarda Bosna vahşetini yaşayanlardan ve şimdide Gazze’de yaşananların canlı şahitleriyiz, onların yaşama enerjileri umutlarıydı ve umut varsa hayat var dediler ve bize de umut oldular.

Mutluluğu insan yaşarken tadar, umut tadılmaz ama beklentisi ile insanı yaşamda tuttuğu için insana mutlu olma şansını verir.

Ülkemizde yarım asırdır yaşanılan garabetleri sayacak değilim.

Çünkü onlarca kitap yazılsa bile yeterli olmaz. Ancak son ayların gündemine bakarsak geçmişte yaşanmışlıklarla ilgili bize bir fikir verebilir.


Haktan hukuktan adaletten bahseden sahteciler şunu gayet iyi bilirler. Mangalda kül bırakmazlar ve buldukları bağcıları döverler sonra cazgırlıkları gereği yakınır dururlar


Ülke gündeminin ilk sıralarını işgal eden meselelere bir göz atalım.

Yolsuzlar yolsuzluğa karşı yürüyor.

Arsızlar arsızlığa, hırsızlar hırsızlığa karşı ayakta.

İroni yapmıyorum. Gerçeğin ta kendisi bu ve başka garabetler de var elbette.

Ne zaman düzeliriz sorusunun cevabını aynalar karşısına geçip özümüze bakmaya cesaret edebilirsek o zaman düzelebiliriz.


Bu çok kolay olmadığı için hep başkalarına bakıyor, başkaları düzelsin diyoruz.

Giderek narsistleşiyouz. Suçlu ararken yanlış adresleri seçiyoruz. Umut tacirlerine bu fırsatı vermemek elimizde. Bize gelen bir bilgiyi, belgeyi araştırmalı soruşturmalı ve sorgulamalıyız.


Mal bulmuş mağribicilik hem kendimize hem çevremize zararlı olmamıza sebep olur.

Sosyal ve dijital mecralardan gelen kirli bilgileri akıl süzgecinden geçirerek temizlemeli sonra servis yapmalıyız.

Yapay zekâ ürünü malzemeleri alırken iki kez düşünmeliyiz.

Burada devletimize de büyük görevler düşüyor. Yalana-yanlışa tevessül edenleri etkisizleştirirken aynı zamanda vakit kaybetmeden doğrusu ile de vatandaş bilgilendirilmelidir.

Sanayi devrimi artık sürecini tamamlamış durumda. Bundan sonrası dijitalleşmenin getireceklerine göre yaşama uyum sağlama çağı diyebileceğimiz sürprizlerle dolu olacağını umduğumuz bir zaman dilimindeyiz.

Bizim nesil birçok bakımdan aslında şanslıda sayılır. Yokluğu, çaresizliği acıyı eski Türkiye gerçeklerini yaşamış ve görmüş, aynı zamanda yeni Türkiye nimetlerini külfetleri ile de görmeye yaşamaya devam ediyor.


Umudu olanlara ve umudu tükenmeyenlere selam olsun. Ülkemizin bahtı, umudu ve ufku açık olsun temennilerimle bugünkü makalemi sonlandırıyorum.

Bu haftalık ta bu kadar.

Kalın sağlıcakla.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mustafa

Dr Ali bey abi yine yazına bayıldım. Hele bu kadar sıkıntılı durumda umutlu olman bizlere umut aşılaman beni mest etti mutlu oldum. Sağ ol var ol ayağına taş değmesin Ali abi

Yusufiyeli

Geçmişten günümüze uzanan bir makale,sağ üst köşesinde ise beton Kamal ın ,resimli ilanı...Tam da bizi söylemiş
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23