• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Varol
Ahmet Varol
TÜM YAZILARI

Irak seçimleri

14 Kasım 2025
A


Ahmet Varol İletişim: [email protected]

Irak seçimleri

Ahmet Varol

Irak’ta 11 Kasım Salı günü gerçekleştirilen parlamento seçimleri genellikle “İran yanlısı partilerin kaybetmesi” olarak yansıtıldı. İran’la ilişkilerinde nispeten ihtiyatlı davrandığı, Arap dünyasıyla ve Batıyla ilişkilerini de önemsediği düşünülen Muhammed Şiya’ Es-Sudani’nin liderliğini yaptığı koalisyonun seçimlerden birinci çıkması bu şekilde yorumlandı.


 

Öncelikle şunu belirtelim ki Sudani’nin liderliğini yaptığı koalisyonun seçimlerden birinci çıkması, zaferle çıktığını göstermez. Çünkü elde ettiği sandalye sayısı tek başına hükümet kurmasına yetecek miktarın çok altında. Dolayısıyla başka siyasi oluşumlarla ittifak kurmak zorunda kalacak ve bu da kendisine özel siyasi tercihlerini hem yasamaya hem de yürütmeye yansıtması açısından birtakım zorluklar çıkarabilecektir.


 

İkinci olarak Sudani her ne kadar İran’la ilişkilerde, Batı’yla ve Arap dünyasıyla ilişkilerini önemseyen bir ihtiyatlı tutum izliyor olsa da İran karşıtı hatta İran’la ilişkileri arka plana iten bir siyasi çizgiye sahip olduğu söylenemez.



İran’la ilişkiler konusunda daha radikal tutuma sahip siyasi partilerin siyasetlerinin Irak’ın uluslararası ve stratejik ilişkileri açısından bazı kilitlenmelere ve krizlere neden olduğu göz önünde bulundurulursa Sudani’nin ihtiyatlı tutumunun şu aşamada bir denge politikası olduğu söylenebilir.


 

Irak’taki son seçimlerden sonra ortaya çıkan siyasi manzarayı okumak için bundan önceki seçimlerden sonra yaşanan siyasi çalkantıları hatırlamakta yarar var.

10 Ekim 2021’de gerçekleştirilen bir önceki parlamento seçimlerinde, İran’la sorunları olan ancak “radikal Şii” olarak tanımlanan Mukteda Es-Sadr’ın liderliğindeki Sadr Hareketi 73 sandalye alarak birinci olmuştu.



 

O zaman, İran destekli Haşdi Şa’bi’nin öncülük ettiği Fetih Koalisyonu ise sadece 16 sandalye alabilmişti. Bu hareket seçim sonuçlarına razı olmayarak hile yapıldığı iddiasında bulundu. Asıl amaç ise İran’la önceden de muhtelif sorunlar yaşamış olan Sadr Hareketi’nin iktidarı ele geçirmesini önlemekti.


 

Bir süre devam eden çalkantıların ardından çözüm arayışı sürecinde İran, o zaman El-İtaru’t-Tensiki olarak isimlendirilen hareketin başını çeken Muhammed Şiya’ Es-Sudani’ye destek verdi. Sadr’ın yapılan siyasi baskılar neticesinde sahadan çekilmesinden sonra cumhurbaşkanı Abdüllatif Reşid, Sudani’ye hükümeti kurma görevi verdi.


Reşid kendisi de Sudani’nin liderliğini yaptığı El-İtaru’t-Tensiki’nin desteğiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmıştı.

Sudani’nin liderliğinde kurulan hükümet için yapılan güven oylamasını Mukteda Es-Sadr boykot etti. O yüzden güvenoylamasına sadece 253 milletvekili katıldı. Ama Sadr’ın boykotu Sudani’nin işine yaradı.



Çünkü Irak Anayasasına göre güven oylaması için 165 milletvekilinin oturuma katılması ve mutlak çoğunluğun lehte oy vermesi yeterli oluyor. Oylamaya Sadr’ın adamları katılıp aleyhte oy verseydi güvenoyu için yeterli sayı oluşmayabilirdi. O yüzden boykot Sudani’nin işini kolaylaştırdı.


Sergilenen tavır da zaten siyasi baskılar sonucu sağlanan uzlaşmaya binaen başvurulan taktikti.

Ancak Sudani iktidara geldikten sonra İran’la ilişkilerini dengede tutarak, uluslararası alanda ve özellikle Arap dünyasıyla ilişkilerinde önünü açacak bir tavır sergileme yoluna gitti. Onun bu tutumunun İran’ı pek rahatsız etmediğini söylemek mümkündür.


 

Bu arada şuna da özellikle temas etmekte yarar var: Irak’ta bilindiği üzere, ABD işgali sonrasında, kendilerince Saddam’dan intikam alma iddiasıyla işgal güçleriyle ittifak oluşturmalarından dolayı Şii siyasi oluşumlar sahayı kapmış durumdadır. O yüzden siyaset meydanında artık birinci derecede onların davulu çalınıyor.


 

Ama İran’ın istediği Irak’ta kendisinin doğrudan yönlendirebileceği bir kadronun iktidarı ele geçirmesidir. Bundan önceki seçimlerden sonra ortaya çıkan krizde Sudani’yi desteklemesi onun açısından da bir “ara formül” sayılıyordu. Dolayısıyla son seçimlerden sonra ortaya çıkan durum “ara formül”ün Irak’taki Şii kesim içinde de daha çok taraftar bulduğunu gösteriyor.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23