Diyanet hutbelerine duyulan hazımsızlıkta gençlik ve sporun yeri (1)
Diyanet hutbelerine duyulan hazımsızlıkta gençlik ve sporun yeri (1)
AHMET GÜLÜMSEYEN
Bugün günlerden Cuma. Müslümanların bayramı. Bayramı anlamlı kılan, verilen sala ve ezanın ardından, inanların Cuma namazında bir araya gelerek, vaiz ve hutbeden nasiplenilmesi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nca hazırlanan hutbe konuların cami imamı tarafından okunması, günün anlam ve önemi artırmaktadır. Müslümanın bilmesi gerekenin öğrenmesi, öğrendiğini hayatına tatbik etmesiyle huzura davetiye çıkaran bir uygulama…
Diyanet’e bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan hutbelerin ( https://dinhizmetleri.diyanet.gov.tr/kategoriler/yayinlarimiz/hutbeler/t%C3%BCrk%C3%A7e) en önemli özelliği, içinde yer edindiğimiz/ yaşadığımız hayatla bağlantılı, güncel konulardan oluşması. İşte o başlıklardan bazıları; ‘İman, Salih Amel ve Güzel Ahlakla Kemale Erer’, ‘Hayatı Helal Kılabilmek’, ‘Her Zorluktan Sonra Kolaylık Vardır’ ‘Gençlerimiz, Milli ve Manevi Değerlerimizin Emanetçisidir’ ‘Bir Yuva Kuralım’, ‘Maddi ve Manevi Tükeniş Kumar’ ‘En Büyük Mucize Kur’an-ı Kerim’, ‘Fıtratı korumak, aileyi korumaktır’, ‘İş ve Çalışma Ahlakı’, ‘Takva, Hayâ ve Tesettür’, ‘Allah’ın Kitabına ve Peygamberin Sünnetine Bağlılık’, ‘Hayâ Allah’ın Emri, Fıtratın Gereğidir’
Müslümanların görev sorumluluklarının hatırlatıldığı Cuma hutbelerinden rahatsız olanlar bir kesim yok değil. Onların ibadet hanelerimiz olan camilerde okunan hutbelere karşı çıkışlarının en önemli nedeni, İslam’la şereflenmemeleri. Kur’an ve Sünnete bağlılığın ne olduğunu bilmeyen bir kişiye, Müslümanlığın gerekliliğini anlatmanın fayda sağlayamayacağı gibi, bu şahısların kalkıp inananların inançlarına yönelik hakaret derecesindeki söylem ve eylemlerde bulunmaları karşılıksız, cezasız bırakılmaması gereken bir durum…
İslam ile şereflenmeyenlerin, camide okunan hutbeden hazımsızlık duyduğu konuların bir tanesi de ‘Haya Allah’ın Emri, Fıtratın Gereğidir’ başlığı taşıması. İşte o hutbeden birkaç bölüm; “Muhterem Müslümanlar! Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.s) ashabına, Allah’tan gerektiği gibi hayâ ediniz!” buyurdu. Ashâb-ı kirâm, “Ya Resûlallah! Biz Allah’tan hayâ ediyoruz!” dediklerinde, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) onlara şu uyarıda bulundu: “…Allah’tan hakkıyla hayâ etmek, bütün organları her türlü günah ve haramdan korumaktır. Dünyanın geçici nimetlerine aldanmamaktır. Ölümü ve hesabı asla unutmamaktır…” “Yüce Rabbimiz, “Ey Âdemoğulları! Avret yerlerini kendilerine açmak için, elbiselerini soyarak ana babanızı cennetten çıkardığı gibi, şeytan sizi de saptırmasın...” buyurmaktadır… Dolayısıyla kısa giysiler ve şeffaf kıyafetler giyilmesi, nerede ve hangi amaçla olursa olsun Allah’ın örtünme emrini ihlaldir, haramdır. Uzuvları belli edecek şekilde dar elbise giyenler Allah Resûlü (s.a.s)’in ifadesiyle, Giyinik çıplaklardır.” Öyleyse küçük yaştan itibaren çocuklarımıza hayâ ve edebin önemini anlatalım. İnancımıza ve medeniyetimize uygun bir giyim tarzını sevdirerek onları yetiştirmeye çalışalım…” Bizim diyeceğimiz, hutbe içeriğini hazırlayan ve vatandaşının istifasına sunanların kim varsa, eline ve yüreğine sağlık. Allah (cc) Hakk’ı haykıranlardan razı olsun. Bu ve benzeri hutbeler daim olsun inşallah…
Diyanet’in hazırlayıp, doksan bine yakın camide okutturduğu böylesi önemli hutbe konularından kemalist, laikçi, ulusalcı gibi (adlarına ne derseniz deyin) kesimleri rahatsız etmiş. Dünya ve ebedi ahiret hayatının kazanımından haberdar olmayan kişilere siz bunu anlatamazsınız! Onlar için ancak, hidayete ermeleri için dua etmek gerekiyor. Bu söylediklerimiz sporla o kadar çok alakalı ki. Bugün Diyanetin hutbesine karşı çıkan anlayış, aynı şekilde yarışmacı dediğimiz performans sporunda kural koyucu konumunda. Sporcunun kıyafetinden, spor yaptığı kızlı erkekli ortama kadar. Sergilenen çirkinliğin, çirkefliğin ismi farklı. Çocuk ve gençlerimizi bu oyunun bir parçası olmaması için dikkatli olmamız, ‘hutbelerden’ verilen mesajları kulak ardı etmemiz gerekiyor.
(Devam Edecek)