• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Anapalı
Ahmet Anapalı
TÜM YAZILARI

Türkiye’de Demokrasi Tarihi ve Eski Seçimler… “2”

09 Kasım 2015
A


Ahmet Anapalı İletişim:

Geçen Haftadan Devam:

Avrupa basının Türkiye’yi diktatörlükle idare edilen bir ülke olarak göstermesinden rahatsız olan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, bu durumu düzeltmek ve diktatör olmadığını göstermek için sipariş vererek bir muhalefet partisi kurdurdu.

Ancak işler planlandığı gibi gitmedi zira, silah arkadaşı ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in ricası üzerine Kâzım Karabekir tarafından kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, baskın bir erken seçim yapılmasına rağmen ilk seçimde belediye bazında CHP’yi ezdi geçti. Bu durum CHP nezdinde bir skandal olarak addedildi

CHP genel merkezinde bu yerel seçimlerde alınan ezici mağlubiyet şok etkisi yarattı. CHP yönetimi beklenilmeyen bu durumu anlamakta bir hayli zorlandı zira, onlar ülkenin kendilerine muhtaç ve aşık olduğunu zannediyorlardı. İşte CHP’de halktan kopuş süreci bu aşamada ortaya çıkmaya başladı. 

Türk halkı için;

“Nankörler, biz onlar için savaştık, cumhuriyeti kurduk, özgürlüğe kavuşturduk onlar ise bizim değerimizi anlamadılar, ilk seçimde bizi sırtımızdan vurarak rakip partiye oy verdiler” mealli konuşmalar bile yapıldı. Gerçeği anlamakta, sosyolojik isabetli tahliller yapmakta bu kadar acemi idiler. 

Yapılacak şey basitti. Bir gerekçe bulup rakip partiyi kapatmak… Zira, bu rakip partinin kurulma amacı CHP’yi iktidardan düşürmek değildi ki, Avrupa ve ABD’deki diktatör söylemlerini boşa çıkarmak ve dünyaya;

“Bakın biz demokratik bir cumhuriyetiz. Zira, biz tek parti değiliz, bizde muhalefet partisi de var” subliminal alt mesajını vermekti. Ancak iş amacını aştı bu sipariş üzerine kurulan muhalif parti halk tarafından inanılmaz bir teveccühle bir anda birinci parti oluverdi.  

Bahane oldu/olduruldu. O sıralar Şanlıurfa merkezli bir isyan çıktı. Şeyh Said isyanı… 3 Mart 1924’de bir anda apar topar kaldırılan Halifeliğin ve İslami temellerden hızla uzaklaşmanın sıkıntısı ile ve şahsi bir haksızlığı engellemek amacıyla çıkan bu isyanın Kürtçülükle, bölünmeyle hiçbir alakası yoktu. Zaten Şeyh Said’in mahkemede verdiği ifadelere bakılacak olursa, bir tek defa bile Kürt kelimesi geçmezken sayısız defa İslam ve hilafet kelimesi geçmektedir. Kaldı ki, Şeyh Said isyanında suçlu bulunarak idam edilen Bursalı, Yalovalı, Ankaralı, İzmirli Türk bile bulunmaktaydı. Ve bu durum herkese, 

“Bu ne biçim bir Kürtçü isyan” dedirtiyordu.

Derken hemen iktidar yanlısı Babıâli yani medya dünyası gelişen isyan ile yükselen muhalefet partisi arasında bağı buluverdi. CHP tarafından yapılan tahkikatın neticesinde, Ankara ve İstanbul’da yaşayan Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’nin başındaki yöneticilerin Urfa merkezli doğu illerimizde çıkan isyan arasında bir bağ buldular. Meğerse Şeyh Said isyanını Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Kâzım Karabekir çıkarmış. (!!!!!)

Hatta bu davada suçlandırılamayan Karabekir Paşa, bundan bir sene sonra gerçekleşecek olan İzmir Suikastı ile ilişkilendirilir. Bu suikastta bir numaralı suçlu gibi gösterilen efsane komutan Karabekir Paşa bir bahane ile Kadıköy Erenköy Polis Karakolu Başkomiseri tarafından evinde kızları ile kahvaltı yaparken, kahve içmek bahanesi ile evinden aldırılır ve tam 3 gün hiçbir açıklama da yapmadan orada neden bulunduğu söylenmeden nezarethanenin beton zemininde yatırılır ve bir gemi ile mahkemenin kurulduğu İzmir’e gönderilir.

Hemen İzmir’de mahkeme kurulur. İncelemeler, soruşturmalar yapılır. Hemen rejimi değiştirmek, ülkeyi bölmek maksadıyla başlayan Şeyh Said isyanı ile alakası bulunan TCF kapatılır yöneticileri siyasetten men edilir bir kısmı da hapse atılır. 

Ve tek parti döneminin ülkeyi tek başına muhalefetsiz, itirazsız yöneten CHP’nin önündeki en büyük engel mahir biçimde atlatılır…

4 sene sonra aynı film tekrar edilir. Avrupa’daki diktatör söylemlerinin önüne geçilmek için bu sefer daha temkinli davranılır. Aileye çok daha yakın ve hiç de CHP muhalifi olmayan bir adama parti kurdurulur. Adı Serbest Cumhuriyet Fırkası’dır. Parti; Mustafa Kemal’in 40 senelik dostu Ali Fethi Okyar Beye kurdurulur. Bu o kadar aile içi muhalefet partisi idi ki, partinin ikinci başkanı  Mustafa Kemal Paşa’nın kız kardeşi Makbule hanımdır…

Değişen bir şey olmaz.. Ne kadar da aile içi muhalefet partisi bile olsa, her şeyi CHP ile birebir aynı olmasına rağmen, sadece CHP’ye muhalif diye, yapılan ilk yerel seçimde halkın oylarını aldı.. Rakibi CHP’ye tam bir hezimet yaşattı. 

Ve tarih yine tekerrür etti. Bu seçim mağlubiyetinden sonra Aralık 1930’da meydana gelen Menemen Vakası’nın ayak seslerinden korkan parti yönetimi, idam ve hapis korkusuyla partiyi kapattı ve CHP’ye gönülden bağlılık bildirdi.

Ne demokrasi ama değil mi? 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23