• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Şanlıdağ
Abdullah Şanlıdağ
TÜM YAZILARI

İnadına barış

05 Mayıs 2025
A


Abdullah Şanlıdağ İletişim: [email protected]

İnadına barış

Abdullah Şanlıdağ

DEM Parti’de siyaset yapan Sırrı Süreyya ile dünya görüşümüz örtüşmese de, insani değerler, hasbi ve sahici oluşu, mizahi yaklaşımları, sinema ve edebiyata bakışı gibi konularda ortak noktamız vardı.  Barışa, Kürt sorununa verdiği katkıları unutamayız. Bazen TBMM Başkanvekili, bazen mahkum olarak tamamladı hayatını.

Sırrı Süreyya Önder, sırra kadem bastı. Demokrasi ve barış için çabalayan bir ses daha sustu. DEM’in içindeki dengeleyici karakteri ile hatırlayacağız onu. Hem önceki çözüm sürecinde, hem de Devlet Bahçeli’nin fitilini ateşlediği ve iktidarın “terörsüz bir Türkiye” diye isimlendirdiği süreçte, çok önemli misyon üstlendi. Apartmanındaki gariban kapıcıyı sahiplenecek kadar vicdanlı, Anadolu’nun barışa olan ihtiyacını göğüsleyebilecek kadar büyük bir siyasetçi adamdı. “İnadına barış” diye haykıran bir adamın arkasından ne söylenir ki? Zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı bir adamdı. Yetim büyümüştü, o yüzden de hal ve kal dilini iyi bilirdi.

Sırrı ağabeyin mahallesi ve dünya görüşü ile yolumuz hiç kesişmedi. Ama onun seslendirdiği barış ve silahların bırakılması söyleminin, sadece bir kelimeden ibaret olmadığını ve söyledikleri şeylere canı gönülden inandığını düşünüyorum. 

Türkiye için PKK’nın silah bırakması, örgütün feshi ve barış gibi konulardaki katkısını hep hatırlayacağız.

Sırrı Süreyya, sadece bir siyasetçi değildi. O, siyasetçi kimliğinin yanında; işçi, yazar, sinemacı bir kimliği de sahipti. Melis’in en renkli simalarından biriydi. 

Tedavi sürecindeki ömrü, 18 gün sürdü. Önder, dün İstanbul’da son yolculuğuna uğurlandı. DEM Parti’nin, Önder’in vefatının ardından yaptığı açıklama önemliydi: “ İmralı heyeti üyemiz ve Meclis Başkanvekilimiz Sırrı Süreyya Önder’i kaybetmenin derin acısını yaşıyoruz. Türkiye halklarına, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Onun canı pahasına sürdürdüğü barış mücadelesini başarıya ulaştırmak, anısına bağlılığın gereğidir. Sırrı Süreyya Önder’in anısına ve onun barış mücadelesine layıkıyla sahip çıkacağız” denildi. 

Umarız, yol arkadaşlarının bu önemli açıklamaları, sadece söylem bazında kalmaz ve merhumun “inadına barış” çağrısı devam ettirilir. 

Bildiğim kadarıyla Sırrı Süreyya Önder,  Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini kazandı, lakin 12 Eylül 1980 askeri darbesi nedeniyle eğitimine ara vermişti. Arkasından tutuklandı ve tam 7 yıl hapis yattı. 

Sırrı Süreyya Önder, günah ve sevaplarıyla göçüp gitti. Allah taksiratını affetsin. Hüküm Allah’ındır. Bize düşen, mevtayı hayırla anmaktır. Elimizde cennet veya cehennem beratı yok. Gönül ister ki, herkes azığını takva ve ihlas ile doldursun. “Sana ölüm gelinceye kadar rabbine ibadet et” buyuran Rabbimiz, bizlere günde 40 defa Fatiha okutuyor. Kulluk şuuru ve bilincini diri tutmak gerekiyor. Şu üç günlük oyun ve eğlenceden ibaret olan yalan dünyanın imtihandan ibaret olduğunu unutmadan yaşayanlara selam olsun.

Sırrı Süreyya Önder’in, Volkan Konak için yazdığı bir yazısı vardı. Şöyle seslenmişti: “Allah için namaza, meyyit için duaya durup, er kişi niyetine diye niyetinizi beyan edin. (İçinizden geçirseniz de olur.)

Allah-u Ekber diyerek birinci tekbiri getirin ve ellerinizi bağlayın.

Sübhaneke duasını (ve celle senaük) kısmıyla beraber okuyun.

İkinci tekbiri alın ve Allahümme Salli ve Allahümme Bârik dualarını okuyun.

Üçüncü tekbiri alın ve cenaze duası ya da Fatiha’yı okuyun. Kunut duası da olur.

Dördüncü tekbiri alın. Es selâmu aleyküm ve rahmet’ullah diyerek sağa ve sola selam verin.”

Sırrı Süreyya, edeb-erkan, helal-haram bilen insandı. 

Uğurlar ola güzel yürekli insan.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

4.30 da tv yi açtım,

Muhabir; 4.16 da S.Surayya Önder'in vefat ettiği haberi geldi hemen hastaneye geldik, herkes CENAZE için buraya akın etti,burası çok kalabalık, veee ardından maşhûûûr güzellemeler, meğer ne güzeeel biriymiş. Öyleya bizde maşhûr tarana, Gıymatının bilinmesi için ölmen lâzım. Bu meselenin bize ait bir yavan tarafı... Esas söylemek istediğim, muhabirin haberindeki şu ifadeden aldığım ibret: Merhum, 14 dak.önce, S.S. Önder'di, barışın önderi, millet vekili, bir partinin kurucusu,sözcüsü, meclis b. Vekilydi vs. On dört dak. tam 14 dak sonra cenaze oluverdi hepimizin dilimizde. Ve içinden terennum ederek; Gidiyorum gönlümde pişmanlık duya duya, Tahta bir kutu içinde, zincirli kuyuya. Allah taksîrâtını affedip ganî rahmet eylesin. Özellikle partinin birkaç açırı ,had bilmez erkek vekilleri ile, şirretlik peşinde koşan polise taş atan, kşanak ,mışanak, maşanak, taşnaklık cahaleti kadın vekillerine, işte merhum Sırrı efendinin ardından söylenen,yazılan,edilen dualarla ibret alınıp iz bırakılması gereğiyle, Herkese baş sağlığı dilerim.

Melike Güner

Güzel bir insandı, sizde objektif değerlendirmiş siniz. Elinize saglik
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23