Dezenformasyon yasası neleri içeriyor?
Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”, TBMM Genel Kurulu’ndan geçti. Reis yasayı imzaladı ve Resmî Gazete’de yayınlandı. CHP konuyu Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. Şimdilik yasanın bütününü yargıya taşımayan CHP, öncelikle kanunun 29. maddesinin yürürlüğünün durdurulmasını talep etti. Bundan sonrasına AYM karar verecek.
Sosyal medya ve internet gazeteciliği yokken de, basın/medya mensuplarına yönelik sansür ve susturma eylemi hep gündemdeydi. İnternet ve sosyal ağlar tüm dünyada yaygınlaştı ve yazılı medya, neredeyse bitme noktasına geldi. Mesleğe başladığımda yazılarımı daktilo ile yazar, gazeteye faksla gönderirdim. Şimdi elimizdeki akıllı telefonlar, adeta birer dijital kitap ve dünyanın en büyük kütüphanesi. Çok değil, 30 yılda büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadık.
DEZENFORMASYON YASASI NEDİR?
Gazetecilik mesleğini onuruyla ve dürüstçe yapanların, dezenformasyon yasasından korkmalarına gerek yok. Lakin hiçbir iktidar ve lider, her şeyin tartışılabilir ve konuşulabilir olmasından hoşlanmaz. Doğru söyleyeni ve hakikatı haykıranları da dokuz köyden kovarlar.
Lafı eğip bükmeden söyleyeyim. Ben de dezenformasyonun, en az terör kadar tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Yalnız bir konuda; iktidar ve muhalefetin empati yapması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. İktidara göre “dezenformasyon yasası” olarak tanımlanan yasa, muhalefete göre “sansür yasası” olarak düşünülüyor. İfade özgürlükleri adına endişe duyanları anlamaya çalışmak lazım. Mahkeme kadıya mülk değil, ilelebet de iktidarda kalacak değiliz. Bugün iktidar yanlısı muhafazakar basın kuruluşları, gün gelir iktidar değişikliği olur, muhalif duruma düşebilir. Şimdi değilse bile bir gün bu yasanın bumerang gibi bizi de vurmayacağını kim garanti edebilir? Bu meseleye biraz bu cepheden bakmada fayda mülahaza ediyorum.
40 maddeden oluşan yasanın en çok tartışılan 29. maddesi, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yeni bir suç tanımı ekliyor ve bu suçu işleyenlere 1 ile 3 yıl arasında hapis cezası öngörüyor.
Düşünce ve fikre pranga vurulmasına karşı duralım, eyvallah. Terör gibi dezenformasyon saçanlara da arka çıkmayalım.
Dezenformasyon yasası, hangi suçları, eylemleri ve haberleri kapsıyor?
Bir defa bunun çok iyi anlatılması gerekiyor.
Adam belki de yasayı açıp bir kez bile okumamış, okumuşsa bile anlamamış, kalkıp eleştirebiliyor.
Bilgi kirliliği ve yalan haber, tüm dünyanın aleni bir sorunu.
Algı operasyonu yaparak, yalan ve yanlış haberle toplumu kanalize etmek ne derece doğrudur?
Ak Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın da ifade ettiği gibi, TCK 218 açıktır. Haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştirici amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. Mahir Ünal diyor ki, “Dezenformasyon tek başına hakaret değildir. Dezenformasyon tek başına gerçekdışı bir bilgiyi yaymak değildir. Dezenformasyon bunların toplamını koordineli bir şekilde ortak bir amaca dönük belli bir süre içerisinde yayma işidir.”
SUÇ, BEŞ UNSURUN BEŞİ DE
VARSA TEŞEKKÜL EDECEK
Bir bilgi ya da haberin yanıltıcı olduğuna siyasiler değil yargı karar verecek. Peki aranan şartlar ne? Hangi haber türleri dezenformasyon tehdidi olarak değerlendirilecek?
Suçun teşekkülü için tam beş maddenin, beşinin de varlığı aranacak. Eğer yanlış uygulamalar olmaz ise, şahsen beni şu 5 madde rahatlatıyor.
1) Yayılan haber gerçek olmayacak.
2) Ülkenin güvenliği ve kamu sağlığı ile ilgili gerçekdışı haber olacak.
3) Halk arasında panik, korku ve endişe oluşturma kastı taşıyacak.
4) Kamu barışını bozmaya elverişli olacak.
5) Bunlar aleni biçimde yapılacak.
Hiçbir kanun, basın-yayın organlarının özgürlük alanına müdahale edemez. Çünkü basın özgürlüğü anayasal güvence altındadır.
Not: AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş’ta kitap ve kültür fuarında gençlerle bir araya geldi.
Fuarda Cemil Meriç’in Bu Ülkesini konuşan Ünal, “Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” değerlendirmesini yaptı. Fincancı katırları ürktü.
Helalleşmeden, din ve düşünce özgürlüğünden bahseden CHP, gerçek yüzünü aşikar ederek, “Fesli Deli Kadir ölmedi, ruhu Mahir Ünal’da yaşıyor. Tek eksiği fesi!” dedi.
Mahir Ünal’ın tespitleri ve aktardığı bilgiler yalan veya yanlış mı? Hayır, lügat katliamı cephesinden baktığımızda hepsi de doğru. Küçücük bir eleştiriye dahi tahammülü olmayanların, sizi kendi iktidarınızda bile bu şekilde boğmak isteyenlerin yarın bir iktidar değişikliğinde neler yapacaklarını, varın siz düşünün!