Yapılan modelleme çalışmaları hakkında bilgi veren Kaçıkoç, proje çerçevesinde alınan tedbirlerin uygulanması halinde gölün optimum seviyelerine ulaşabileceğini tespit ettiklerini söyledi. Eğirdir Gölü için önlem alınmazsa mevcut durumun devamında gölün ikiye ayrılacağını vurgulayan Kaçıkoç, “Göl 2038 yılında 913 su kotuna ulaşılacak ve göl ikiye ayrılacak. Mevcut duruma muhtemel şiddetli kulaklıklar da seyrederse bunların takibinde ise 2028 yılında 913 su kotuna ulaşacağı ve ikiye ayrılacağı modelleme çalışmaları sonucunda tespit edilmiş durumda” şeklinde konuştu. Göl için alınabilecek önlemlerden bahseden Kaçıkoç “İlk olarak acil bir şekilde 2024 yılında yüzde 50 kısıntılı sulamaya geçilecek ve kısa bir süre süre sonra bu kısıntılı sulama bırakılıp damla sulama sistemine, sonrasında Atabey sulamasında Isparta Atık Su Arıtma tesisi çıkış sularının kullanılması ve halihazırda göle derivasyon sağlayan Yılanlı derivasyonuna, Bağıllı regülatöründen ilave su transferi sağlanması yönünde geliştirilen kümülatif senaryo sonucunda gölün artık eski güzel günlerine tekrar dönebilme umudunu görebildik çalışmalarımız sonucunda” dedi. Eğirdir Gölü özelinde sayısız bilimsel çalışma yapıldığını söyleyen Kaçıkoç, “Gölün sorunları bilinmekte, artık sorunları tartışmak yerine modelleme çalışmaları ile sonuçları sınanmış, hayata geçirilebilir, eylem planlarına ihtiyaç vardı ve biz de bu proje çerçevesinde bu çalışmayı gerçekleştirdik. Bu çalışmada bölgenin iklim değişikliğine karşı dirençliliğinin arttırılması, gölün etkin kullanımının garanti altına alınması yönündeki çalışmalarımızda aktif bir şekilde çevre mühendisliği bölümü olarak devam etmekte” açıklamalarında bulundu. Kaçıkoç, konuşmasının devamında iklim değişikliklerinin devam edebileceğini ve iklim değişikliğine karşı direnmek yerine uyum sağlaması gerektiğini söyleyerek suyun millî servet olduğu bilinciyle artık yeniliklere açık olunması gerektiğini bildirdi.