Türkiye’yi sağlık turizminde daha iddialı konuma getirmek hedefleniyor. Ülkeye daha fazla sağlık turisti çekilmesi planlanıyor.
Sağlık turizmi, kalkınmayı ve rekabet gücünü artıran bir sektör olarak öne çıkıyor. Türkiye, bu sektörde daha güçlü bir aktör olmak için elinden geleni yapıyor.
İlk 10 ayda ülkeye gelen yabancı hasta sayısı 718 bin 164’ü bulması ilerisi için umutları arttırıyor.
Sağlık hizmeti almak üzere Türkiye’ye giriş yapan turistler tarafından en çok tercih edilen branşlar, saç ekimi, kalp cerrahisi, ortopedi, onkoloji ile tüp bebek tedavisi.
Avrupa’nın ihtiyarladığı da dikkate alındığında yaşlı bakım hizmetleri ve termal ile esenlik turizmi gibi alanlarda da gelecek dönemde talep artışı bekleniyor. Türkiye’nin kaynakları göz önünde bulundurulduğunda söz konusu alanlarda önemli bir potansiyel olduğu değerlendiriliyor.
Çalışmalar sürüyor
Ülkenin sağlık turizmi ekosisteminde yer alan kuruluşların hizmet sunum altyapılarının ve pazarlama kapasitelerinin geliştirilmesi için gerekli adımlar atılıyor. Küresel sağlık turizmi piyasasından Türkiye’nin aldığı payın arttırılması amacıyla yeni destek unsurlarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar sürdürülüyor.
Sağlık turizmi alanında ülkenin kapasitesinin ve sunduğu fırsatların tanıtımına yönelik faaliyetlere katkıda bulunuluyor.
Hedef büyük
Sağlık ve spor turizmi gibi yüksek potansiyelli alanlarda daha kişiselleştirilmiş, geliştirilmiş modellerle daha fazla sağlık turisti çekilmesi öngörülüyor. Ayrıca ‘sağlık vizesi’ başvurularının Hizmet İhracatçıları Birliği tarafından kabulü için gerekli teknik ve organizasyonel faaliyetler devam ediyor. Öbür taraftan Türkiye’nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarında (STA) sağlık turizmi gibi hizmet sektörlerine ilişkin hükümlere yer veriliyor. Gelecek dönemde imzalanacak anlaşmalarda da benzeri adımların atılması planlanıyor.
Avantajlara sahibiz
Ekonomist Prof. Dr. Feride Bahar Işın, 100 milyar dolar olarak ölçülen küresel sağlık turizmi pazarında Türkiye’nin her zamankinden daha fazla rekabet avantajına sahip olduğunu söyledi. Işın, “Pandeminin başlangıcından itibaren yetkin ve proaktif biçimde yönetilen süreç, Türkiye’nin tüm yönleriyle uluslararası hastalar için güvenli bir sağlık turizmi merkezi olarak yeniden konumlandırılmasında kritik bir unsur olmuştur” ifadelerini kullandı.
Işın, ilaveten “Aracı kuruluşlardan hastanelere, kamu otoritelerine, yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına kadar topyekûn bir mücadelenin gereği açıktır. Bütün hastaneleri ve doktorları, uluslararası hastaya boğacak yetkinliklerimiz ve potansiyelimiz var, krizi fırsata dönüştürme gücüne sahibiz” dedi.