• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Türkiye'nin muhatap olmadığı bir bu tür örgüt kalmıştı... Bu da oldu! Erotik Terör Örgütü

Yeniakit Publisher
2019-09-22 14:22:00 -
Türkiye'nin muhatap olmadığı bir bu tür örgüt kalmıştı... Bu da oldu! Erotik Terör Örgütü

Adnan Oktar Organize Suç Örgütü'nün sapkın boyutuna dikkat çeken gazeteci Ferhat Ünlü, söz konusu yapılanmayı, "Erotik Terör Örgütü (ETÖ)" diye niteledi.

Adnan Oktar Organize Suç Örgütü'nde, 2018'in Temmuz ayında düzenlenen operasyonun ardından, başta örgütün elebaşı şarlatan Adnan Oktar olmak üzere birçok isim hakim karşısına çıktı. Örgüt mensuplarının ifadeleri gündemi meşgul ederken, Sabah yazarı Ferhat Ünlü de Adnan Oktar ve örgütü hakkında dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Örgütü, "Erotik Terör Örgütü" olarak tanımlayan Ünlü'nün yazısı şu şekilde: 

"Ben cezaevine girince özgürleştim."

Erbabının elinde iyi bir romanın ilk cümlesi haline getirilebilecek (Çünkü ilk cümle, hikâyenin altı doldurulduktan sonra anlam kazanır) bu ifade, Oktar Terör Örgütü'nde dokuz yıl kaldıktan sonra 11 Temmuz 2018'de hapse giren Beril Koncagül'e ait.

Örgüte neden/nasıl girdiği, örgütte neyi/niçin yaptığı ve örgütten neden/nasıl ayrıldığı sorularından bağımsız olarak cezaevinde geçirdiği altı aydan sonra koptuğu örgütün sırlarını ifşa etmesi kıymetli. Bu durumda -Adnancıların trollerinin Twitter'da paylaştığı fotoğraf ve görüntülere bakılırsa- örgütün villalarında iken ve A9 kanalında 'sözüm ona Mehdi'ye 'İnşallah, maşallah' derken ne kadar memnun/mutlu göründüğünün de kıymeti harbiyesi kalmıyor.

Bu hafta Üç Boyutlu Portre'de Salı günü Silivri'de başlayan ve ilk celsesi 40 gün sürecek olan Oktar Davası vesilesiyle Oktar Terör Örgütü'nün bilinmeyenlerini yazacağım. Davanın tanıkları olan Adil Serdar Saçan, Özkan Mamati ve Beril Koncagül'ün anlatımları ile tam 3 bin 908 sayfalık iddianameyi esas alarak…
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Her gizli örgüt gibi Adnan Oktar Örgütü'nün de bir genetiği ve ajandası var. Örgütün amacına, bir başka deyişle ajandasına geçmeden önce genetik doğasına dair birkaç cümle paylaşayım. Mehdiyet iddiası/yalanı ekseninde kült bir liderin etrafında mürit olarak toplanan ve sözde inisiyasyon (gizli sırların sadece seçilenlere verilmesi) yöntemiyle beyinleri yıkanıp birer militana dönüştürülen kişilerin içinde bulunduğu Mesiyanik yapılar ezoterik yapılardır.

Mazilerini, Süleyman Tapınağı'nın inşa edildiği döneme, yani yaklaşık üç bin yıl öncesine, hatta güya Naacal Tabletleri efsanesi üzerinden Kayıp Kıta Mu'ya kadar götüren Mason locaları bunun bir örneği.

CİNSEL ÇIKAR MOTİVASYONU

FETÖ de Mesiyanik olduğu için ezoterik bir terör yapılanması. Bunların ikisiyle de ilişkisi bulunan Oktar Örgütü ise ezoterikten ziyade 'erotik' bir örgüt. Örgütün tek hedefi, cinsel çıkar elde etmek değil elbette ama bu motivasyon, hepi topu 250 üye ve bin gönüllüden müteşekkil yapının kuruluş ve gelişiminde etkili olmuş.

Silivri'deki davanın iddianamesindeki detaylar (Turnike sistemi vesaire), örgütün sapkın, orgiastik yönünü gözler seriyor. Bu yönüyle Adnancılar'a 'Erotik Terör Örgütü' demek mümkün ama yapının, kelimenin esinlendiği 'Eros', yani Freudyen manada sevgi ile uzaktan yakından ilgili olmadığı da izahtan vareste. Cinsel çıkar örgütü de denilebilir Oktar Örgütü'ne. Ama elbette tek amacı bu değil. Toplumun manevi değerlerini yozlaştırmak, devlete/millete yönelik gizli yıkıcı faaliyetler yürütmek suçlamalardan en önemlileri.

Bekasını; tehdit, şantaj, taciz, istismar üzerine kurmuş bir mikro örgüt bu. FETÖ'nün bir küçük versiyonu. Bir zamanlar FETÖ'cülerin sözde Ergenekon Terör Örgütü'nü kast ederek kullandığı ETÖ kısaltmasını (ETÖ diye diye kendileri FETÖ oldu, o ayrı bahis) Adnancılara, 'Erotik Terör Örgütü' olarak uyarlamak mümkün. NATO'ya girdiğinden beri çeşit çeşit terör örgütüyle mücadele eden Türkiye'nin muhatap olmadığı bir bu tür örgüt kalmıştı. Bu da oldu.

Oktar Örgütü, diğer bütün terör örgütleri gibi (PKK, FETÖ, DEAŞ) insan kaynağı devşirme aşamasında kişiyi ailesinden koparıyor. Aynı aileden devşirilmiş beş çocuk, bir torun bile var. Oktar Babuna ile dört kız kardeşi ve yeğeni buna örnek. (1999'da lösemi olan Oktar Babuna, o dönemde 120 bin ünite kan toplamıştı. Bu kanların, Türkiye'nin gen haritasını elde etmek için yabancı gizli servislere verildiği iddiası hâlâ geçerli.)

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

mijiro

Türkiye de ic savaş cıkartmak ve ülkeyi daha kolay şekilde terör girdabına sokmak isteyen batılı entelijanslar lgbti feminizm dernek ve vakıfları istanbul sözlesmesi gibi altyapilari olusturarak aile kurumunu yok edip ulkede yasanmasını istedikleri kaos ortamına adam devşirmeyi amaçlıyorlar boylece ortadan ikiye bölmek istedikleri ulkenin doguda kalan kısmında siyonist bir devlet kurmak icin bunlara cok ihtiyaçları var

Rabia Zafer

Böyle Örgūtlere Asla Taviz Verilmemelidir. En Ağır Cezalar Verilmelidir. Hiç Şüphesiz ki.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23