Türkiye kendi programını IMF’ye kabul ettiren ülke
Türkiye, 19 yıl sonra ilk defa borçsuz bir döneme giriyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünyanın birçok ülkesinden farklı olarak AK Parti dönemindeki IMF anlaşmalarında Türkiye’nin kendi programının IMF tarafından desteklendiğini vurguladı. Babacan, “
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin IMF olan son kredi taksiti ödemesinin bugün gerçekleştirileceğini hatırlatarak, “19 yıl sonra ilk defa borçsuz bir döneme giriyoruz. İnşallah yarın (bugün) tarihi bir günü yaşayacağız” dedi. Babacan, katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin IMF’ye 1947’de üye olmasına karşın ilk kredisini 1961 yılının Ocak ayında kullandığını anımsattı. O dönemde 1960 ihtilalinden sonra ilk defa IMF’ye müracaat edildiğini belirten Babacan, bugüne kadar 19 stand-by düzenlemesi yapıldığını söyledi. En son stand-by düzenlemesinin 2008 yılının Mayıs ayında tamamlandığını anlatan Babacan, “5 yıldır da IMF’den kredi kullanmadık. AK Parti iktidarı olarak ilk 5 yılda kredi kullanan, ikinci 5 yılda kredileri geri ödeyen olduk. İnşallah 3. beş yılda borç veren ülke olacağız” dedi.
KENDİ PROGRAMIMIZI UYGULADIK
Babacan, AK Parti iktidarı döneminde anlaşmaların başta planlandığı gibi tamamlandığına dikkati çekerek, tutamayacakları sözler vermediklerini dile getirdi. “Dünyanın birçok ülkesinden farklı olarak AK Parti iktidarı dönemindeki IMF anlaşmaları aslında bizim kendi sahip olduğumuz ve benimsediğimiz programların IMF tarafından desteklenmesi şeklinde gerçekleşti” diyen Babacan, bunun çok önemli bir fark olduğunu söyledi.
Babacan, 2001 AK parti programına, 2002 seçim beyannamelerine, 2002 hükümet programına bakıldığında orada yazanların IMF ile anlaşma yaptıkları stand-by çerçevesi ile tam uyumlu olduğuna dikkati çekerek, “Biz inanmadığımız hiçbir şey yapmadık. Attığımız her adımı güvenerek, bilerek ve Türkiye için doğru olduğuna inanarak attık. Zaten istisnai bir şekilde Türkiye’de sağlanan bu başarı bunun neticesi. Aksi halde yürümezdi bu iş” diye konuştu. Babacan, IMF çalışanları için Türkiye’de çalışmanın büyük bir referans olduğunu dile getirerek, Türkiye’de görev alan IMF çalışanlarının Fon yönetiminde çok yüksek noktalara geldiğini belirtti.
5 MİLYAR DOLAR
KATKI SAĞLAYACAĞIZ
Babacan, Türkiye’nin IMF’ye vereceği 5 milyar dolarlık katkıyla ilgili bir soruyu da şöyle yanıtladı: “IMF dedi ki, ‘benim şu anda 400 milyar dolarlık bir rezervim var. Ama dünyadaki kriz genişleyebilir. 400 milyar dolar bana yetmez. IMF’in daha güçlü olması dünya için bir istikrar unsuru olacaktır’ dedi ve bir çağrı yaptı. 500 milyar dolar daha eklemek istediklerini söylediler. Bize özel müracaatta bulundular. ‘Siz de Türkiye olarak artık istikrara kavuşmuş durumdasınız. Merkez Bankası rezervleriniz oldukça yüksek miktarda. Dolayısıyla sizi de katkı veren ülke arasında görmek isteriz’ dediler. Biz de 5 milyar dolarlık kaynak sağlamaya karar verdik. Ama bunun için de şu şartı koyduk. ‘Biz cari açığı olan bir ülkeyiz. Rezervleri de bir bakıma o cari açık için bir yedek, bir güvence olarak tutuyoruz. Size sağladığımız bu kaynağın yine Türkiye’nin rezervi içerisinde değerlendirilmesi lazım. ‘Bunun yolu da bu kaynağın likit olması. Anında geri çekilebilen cinsten olmasıdır’ dedik.”
IMF İLE NEYDİ, NE OLDU?
FURKAN ALTINOK / ANKARA-
Türkiye, Uluslararası Para Fonu’na (IMF) borcunun son taksitini bugün ödüyor. Ayrıca, kaynak çeşitliliği sağlamaya çalışan IMF’ye 5 milyar dolar da borç verecek. Artık Türkiye IMF’ye değil, IMF Türkiye’ye borçlu olacak.
ANASOL-M DÖNEMİNDE NEYDİ?
Türkiye IMF’yi en iyi Anasol-M döneminde tanıdı. Dönemin DSP-Anap-MHP koalisyonu, ülkenin ekonomi geleceğini adete IMF’den alınacak borç paraya bağlamışlardı. Anasol-M IMF’den 1 milyar dolar borç para alabilmek için kırk takla atıyordu.
“YARDIM GELDİ GELECEK”
Anasol-M’nin yanlış ekonomi politikaları ve sebebiyet verdiği ekonomik krizler devleti memuruna maaş veremez noktaya getirmişti. Tüm bu yaşananlar dönemin gazete manşetleri ile sabit. Gazetelerden IMF haberleri eksik olmazken, en çok dikkat çeken başlık “yardım geldi gelecek” noktasındaydı.
İŞTE DÖNEMİN GAZETE MANŞETLERİ
Dönemin gazete kupürlerinden bazıları şöyle:
-Hazine tamtakır kaldı
-IMF’ye az zam sözü verdik
-Dokuz milyar dolar hemen
-IMF paraları devlete ve hortumcuya aktı
-1.2 milyar dolar uçup gitti
-IMF “paramla bunu yapma” demeye geldi
-Huzurlarınızda yine IMF
-IMF yardımı 500 milyon dolara çıkartıyor
-IMF’ye hesap günleri
-500 milyon dolar erkene alınabilir
-IMF’den 500 milyon dolar geliyor
-Borç ödemek için borç arıyoruz
-IMF hayatımızı değiştirdi
-1.5 milyar dolar geliyor
-IMF, 2001 bütçesine el koyuyor
-Hükümet nakit sıkıntısı içinde / Devlet de para peşinde...
-IMF: Memura zam yapmayın
-Ecevit: IMF’den umudum yok
-Acı reçetenin hedefi memur, çiftçi
DEPREM YARDIMIYLA MAAŞLAR ÖDENDİ
Anasol-M döneminde devlet memur maaşlarını ödeyemez hale gelmişti. Dönemin Devlet Bakanı Recep Önal, 17.10.1999 tarihli gazetelerde yer alan açıklamasında, skandal bir itirafta bulunarak, “Ayın 15’inde işçi ve memurların maaşlarını ödeyebilmek için deprem nedeniyle toplanan paraların bir kısmını kullanmak zorunda kaldık...” diyordu.
MÜSTEŞAR: IMF KREDİSİNE CİĞERE
BAKAR GİBİ BAKIYORUZ.
Dönemin Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, şöyle diyor: “IMF kredisine ciğere bakar gibi bakıyoruz.” (01.02.2001 – Milliyet)