İkinci kaza sonrasında yeni bir THK-13 üretimi başlamış, hataları giderilmiş ve tamamlanmış olsa da gerekli çekici uçağın bulunmaması nedeniyle ikinci planör uçurulamadı ve proje 1949 yılında iptal edildi. Mühendisler bu projenin ileri, teknolojik bir uçağa evrilebileceğini düşünüyordu. THK-13, savaş sonrası ekonomik zorluklar içinde Alman ve Amerikan uçan kanatlarını inceleyerek geliştirilen yenilikçi bir projeydi. Türkiye'de teknik eğitim ve AR-GE anlayışının henüz yerleşmediği bu dönemde, test sürecinde karşılaşılan sorunlar basında yanlış raporlandı ve "para israfı, lüks proje" olarak tanımlandı. Bunlar projenin iptaline giden yol olacaktı. THK Başkanı General Seyfi Düzgören’in 28 Aralık 1948’de vefatından sonra projeyi savunan kimse kalmamıştı. Oysa aynı tarihlerde Northrop YB-35 ve YB-49 Flying Wing projeleri de başarısız olmuş ve iptal edilmişti. Bu uçaklarla, özellikle YB-49 ile 1940’larda yapılan testler sırasında, uçağın uçan kanat tasarımından dolayı küçük bir radar kesitine sahip olduğu fark edildi. Onlarca yıl sonra, bu gizli ayrıntı Northrop Grumman'ın gelişmiş B-2 (1989) bombardıman uçaklarının bel kemiğini oluşturacaktı. Hatta iki uçağın kanat açıklığı bir aynıdır. 1948'den tam 75 yıl sonra, 2023 yılında Türk havacılık endüstrisinin en önemli unsurlarından birisi olan TUSAŞ, bir başka uçan kanadı havalandıracaktı: ANKA 3. Halihazırda testlerine devam eden, ilk uçuşunu 28 Aralık 2023’te yapan ANKA 3, turbofan motorlu, gövde içinde silah sistemleri barındıran, yüksek yük taşıma kapasiteli, gizlilik odaklı, kuyruksuz bir insansız savaş uçağı konumunda. Keşif, gözetleme ve istihbarat; farklı hava-yer mühimmatları ile taarruz; hava-hava mühimmatları ile düşman helikopter, pervaneli uçak, İHA’larına angaje olarak av taraması; düşman RF yayımı yapan radar ve hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirme; hava ve karada dost kuvvetlere himaye; sinyal ve haberleşme istihbarat; elektronik harp; diğer dost unsurlarla beraber operasyon ve haberleşme rölesi gibi bir çok görevi yerine getirebilecek. ANKA 3’ün 2025 başında Hava Kuvvetleri'ne teslim edilmesi hedefleniyor. İçeriğin sonuna gelirken nasıl başladıysak yazımızı da o şekilde sonlandıralım; "Türk; yurdun dağlarında, ormanlarında, ovalarında, denizlerinde, her bucağında, nasıl bir bilgi ve kendine güvenle yürüyor, dolaşıyorsa, yurdun gökyüzünde de aynı şekilde dolaşabilmelidir. Bu ise Türk’ü, çocukluğundan, vatan kuşlarıyla, vatan havası içinde yarışa alıştırmakla başlar, işte bugün burada bizi toplayan sebep, o kutsal işe başlama ayinidir. Türk Çocuğu! Her işte olduğu gibi havacılıkta da en yüksek düzeyde, gökte seni bekleyen yerini az zamanda dolduracaksın. Bundan gerçek dostlarımız sevinecek, Türk Milleti mutlu olacaktır."