• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

TBMM Başkanı Kurtulmuş, eski Doğu ve Güneydoğu Anadolu milletvekilleriyle görüştü

Yeniakit Publisher
Haber Merkezi Giriş Tarihi:
TBMM Başkanı Kurtulmuş, eski Doğu ve Güneydoğu Anadolu milletvekilleriyle görüştü

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun raporunu başarıyla, kapsamlı bir şekilde ortaya koyacağını belirterek, “Birkaç siyasi parti ve isteyen birkaç komisyon üyesi milletvekili raporunu verdi. Bunları toparladıktan sonra ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde ortak, yine şimdiye kadar çalışmalarımızda olduğu gibi büyük bir çoğunlukla, isteriz ki ittifakla bir rapor ortaya çıksın ve bundan sonra atılacak adımlarla ilgili, yapılacak düzenlemelerle ilgili de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bu rapor sunularak adımların atılması mümkün olsun.” dedi.

Kurtulmuş, TBMM Başkanlık Divanı Toplantı Salonu’nda eski Doğu ve Güneydoğu Anadolu milletvekillerini kabul etti. TBMM Başkanı Kurtulmuş, kabulde yaptığı konuşmada, bu ziyaretin, sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi bakımından önemli bir katkı sunacağını belirterek, “Bu ziyaretinizin, böylesine önemli tarihi bir dönüm noktasında, tarihi bir görevin başarıyla tamamlanması bakımından hem moral olduğunu hem de güç verdiğini ifade etmek isterim.” diye konuştu.

“CUMHURİYET’İN YARISI TERÖRE KARŞI MÜCADELEYLE GEÇTİ”

Bölgede uzun yıllar siyaset yapan isimlerin, buraların şartlarını çok daha iyi bildiğini dile getiren Kurtulmuş, “Özellikle terörün fevkalade ciddi bir şekilde ülkeye, bölgeye zarar verdiği dönemlerde, zor şartlar içerisinde orada siyaset yapmayı sürdürdünüz. Bugün gelinen noktada sahip olduğumuz bu huzur ve kardeşlik ortamının ne kadar değerli olduğunu herhalde en iyi bilenlerdensiniz.” ifadesini kullandı. Cumhuriyetin ilk asrının geride kaldığını, bunun yarısının teröre karşı mücadeleyle geçtiğini anımsatan Kurtulmuş, terör dolayısıyla on binlerce insanın genç yaşta hayattan koparıldığını, güvenlik görevlilerinin yanı sıra sivillerin de aralarında bulunduğu binlerce insanın şehit edildiğini belirtti.


 

TERÖRÜN ÜLKEYE MALİYETİ

2013’teki bir çalışmada, terörün Türkiye’ye maliyetini 1,2 trilyon dolarak hesapladıklarını dile getiren Kurtulmuş, “Eğer bu bugün hesaplanmış olsa en az 2,5-3 katı daha yukarıda bir rakamın ortaya çıkacağı aşikardır. Dolayısıyla maddi ve manevi anlamda fevkalade büyük kayıpları yaşadığımız bir süreci artık bütünüyle geride bırakmak istiyoruz.” dedi.

“TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİNE MİLLET DESTEĞİ ÇOK KUVVETLİ”

Terörsüz Türkiye sürecine milletin iradesinin ve desteğinin çok kuvvetli olduğunu gördüklerini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçmiş dönemdeki denemelerden farklı olarak, bu sefer öncelikle devlet; bütün kurumlarıylabu konuda yekvücut olarak ve ortak bir siyasi iradenin tecelli ettiği istikametteüzerine düşeni yerine getirmeye çalışıyor. Geçmiş tecrübelerden farklı olan bir başka husus ise ilk seferbu konuyla ilgili yani terörün çözülmesi ve Türkiye'de barış ve esenliğin sağlanmasıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir müzakere zemininin açılmış olmasıdır. Bu anlamda da kurduğumuz Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 19 toplantı yapmış, Türkiye'nin farklı toplumsal kesimlerden insanları, A ve Z kadar taban tabana zıt kesimlerden insanları, sivil toplum kuruluşlarını, siyasileri, ilgili bakanlarımızı, kamu kuruluşlarının yöneticilerini, istihbarat birimlerimizi, eski meclis başkanlarımızı, şehit ailelerimizi, velhasıl geniş bir yelpazede herkesi olabildiğince dinlenmiştir. Farklı tespitlerve farklı tekliflerolmakla birlikte herkesin ortak sözü, ‘Biz artık bu memlekette silahların susmasını, evlatlarımızın değil, silahların gömülmesini istiyoruz.’ olmuştur. Bu ortak iradenin fevkalade değerli olduğunu biliyoruz, bu bize güç veriyor ve yolumuza devam ediyoruz.”


 

“MECLİSTEKİ KOMİSYONUN BU NOKTAYA GELMESİ ÇOK KOLAY OLMADI”

Kurtulmuş, geçmiş dönemde terörün bitirilmesi için yapılanteşebbüslerin hem dışarıdan hem içeriden birtakım çevrelerin saboteleriyle tam da başarıya çok yaklaşıldığı zannedildiği dönemlerdesabote edildiğini, Turgut Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın, Süleyman Demirel'in kendi dönemlerinde bu sorunu çözmek için adımlar attığını ve ne yazık ki akamete uğradığını aktardı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son 23 yıllık AK Parti iktidarı sırasında da bu meselenin çözülebilmesi için birkaç sefer teşebbüs edilmiş, en son ‘çözüm süreci’ adı verilen süreçte de her şey fevkalade olgun bir noktaya geldiği düşünülürken yine iç ve dış provokatör çevrelerin devreye girmesiyle süreç akamete uğratılmıştır. Onun için diyoruz ki bu sefer mutlaka başaracağız. Artık bu iş geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Geçmiş bütün tecrübelerden farklı olarak bir devlet projesi olarak gündeme gelmiştir. Bütün kamu kurum ve kuruluşları yeknesak bir şekilde herkes üzerine düşeni yapıyor. İlk seferde siyaset, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki bütün farklı partileriyle birlikte bir gözlemci unsur olarak bu sürecin özellikle Meclis kısmı ve bundan sonra oluşacak olan idari ve yasal düzenlemelerle ilgili teklifleri gündeme getirmek bakımından önemli bir çalışmayı gerçekleştiriyor. Meclisteki komisyonun bu noktaya gelmesi çok kolay olmadı. Herkesin masada durmasını, masada kalmasını temin etmek için çok ciddi bir gayret sarf ettik. Bir siyasi parti hariç, Mecliste temsil edilen 11 siyasi parti komisyonda yer aldı ve son toplantıya kadar gayet güzel, nezih bir demokratik müzakere platformu olarak, Türkiye demokrasisinin de aslında geldiği seviyeyi göstermesi bakımından gerçekten örnek bir çalışma ortaya çıktı.Bu komisyon, raporunu başarıyla, kapsamlı bir şekilde ortaya koyacak. Birkaç siyasi parti ve isteyen birkaç komisyon üyesi milletvekili raporunu verdi. Bunları toparladıktan sonra ümit ediyorum ki en kısa süre içerisinde ortak, yine şimdiye kadar çalışmalarımızda olduğu gibi büyük bir çoğunlukla, isteriz ki ittifakla bir rapor ortaya çıksın ve bundan sonra atılacak adımlarla ilgili, yapılacak düzenlemelerle ilgili de Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bu rapor sunularak adımların atılması mümkün olsun. Böylece komisyon üzerine düşeni yapmış olsun ve Meclis de bundan sonraki süreçlerde ümit ederim ki kısa bir süre içerisinde uzatmadan bu meselenin yasamayla ilgili kısmı tamamlanmış olsun.”


 

“BÜTÜN SİYASİ EĞİLİMLERİ KAPSAYACAK BİR BAKIŞ AÇISIYLA BU İŞE YAKLAŞMAK KAÇINILMAZDIR”

Komisyon çalışmalarının, başta planlanandan çok daha iyi bir şekilde gittiğini belirten Kurtulmuş, bütün siyasi partilerin anlayışla sürece katkı vermeye gayret ettiklerini söyleyerek, bu tavrın bugüne kadar getirilmiş olmasının önemli olduğunu söyledi. Terörsüz Türkiye sürecinin, bir ya da birkaç partinin yürütebileceği bir süreç olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, “Bu süreç, bütün Türkiye'yi kapsayacak. Sağda solda çok marjinal uçlar, bunu istemeyenler olabilir. Madem ki toplumun kahir ekseriyeti bu konuyu istiyor, artık terörün geride kalmasını, Türkiye'nin bir daha terör belasıyla uğraşmaması gerektiğine inanıyor, dolayısıyla burada da bütün siyasi eğilimleri kapsayacak bir bakış açısıyla bu işe yaklaşmak kaçınılmazdır, böyle olmalıdır ve şimdiye kadar da böyle olmuştur.” ifadesini kullandı.


 

“BİR DAHA HİÇ KİMSENİN TERÖRÜ BİR ARAÇ OLARAK KULLANMAYACAĞI ORTAMIN SAĞLANMASI SİYASİ AKLINGEREĞİDİR”

Bölgede son 25-30 yılda yaşananlara da dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti: “Emperyalizmin bölgedeki uygulamaları aşikardır. Dün plan olarak bahsettiğimiz konuların bugün her birisinin uygulamaya konulduğunu ve çok hızlı bir şekilde raflardaki projelerin, planların sahada tatbik edilebilir noktaya geldiğini görüyoruz. Özellikle Irak'ın işgaliyle başlayan süreçte iki önemli fay hattının emperyalist güçler tarafından kaşındığını ve bölge halklarının bu iki fay hattı üzerinde nice acılaradüçar edildiğini hep beraber gördük. Bunlardan birisi etnik çatışmadır, bir diğeri ise mezhebi bölünmedir. Maalesef her ikisinin bedelini de ağır şekilde ödeyen bölge halklarının tamamıdır. Dolayısıyla vekalet savaşlarının vekil unsurları olan terör örgütlerine yer bırakmamak için terörün zemin bulduğu ortamın da artık tamamıyla iyileştirilmesi, bir daha hiç kimsenin terörü bir araç olarak kullanmayacağı ortamın sağlanması da siyasi aklın bir gereğidir. Yani onlar bu bölgede bölünmeyi, parçalanmayı, ufalanmayı, dağılmayı öngörüyorlarsa, bizim üzerimize düşen de birleşmeyi, toparlanmayı, bütünleşmeyi, dostluğu ve kardeşliği pekiştirme görevi düşüyor.


 

Bizim çatışmamız, ayrışmamız için hiçbir makul ve tarihi sebep yokken birleşmemiz ve bütünleşmemiz için çok sayıda güncel, makul sebep vardır ve tarihimiz zaten bizim birlik ve beraberlik destanı olan bir tarihtir. Bu coğrafyada Türklerin, Kürtlerin, Arapların, Acemlerin, Sünnilerin, Şiilerin, bütün diğer unsurların bir arada kardeşçe, dostça yaşamaları mümkündür. Yeter ki emperyalistleri, onların gölgelerini ve onların aparatlarını aramızdan çıkarıp tasfiye etmeyi başarabilelim.
Bu anlamda Terörsüz Türkiye projesi, aynı zamanda bu emperyalist projeye de verilecek bir son demektir. Sadece Türkiye için değil, Suriye, Irak, Lübnan ve diğer bölge ülkeleri olmak üzere bütün bölgemizin de terörsüz bir bölge haline getirilebilmesi için çok ileri ve tarihi bir adımın atılması demektir. Allah yardımcımız olsun. Allah bu millete bir daha o eski kötü günleri yaşatmasın. Birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin diyorum.”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, açılıştaki konuşmaların ardından, kabulde yer alan eski milletvekillerinin sürece ilişkin görüş ve değerlendirmelerini dinledi.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23