'Tayvan, Çin saldırganlığı karşısında Trump hükümetinin korumasından umutlu'
Gazetemiz okurlarından Abdülhalik Kara 'Tayvan, Çin saldırganlığı karşısında Trump hükÜmetinin korumasından umutlu' başlıklı yazısını bizimle paylaştı.
Son yıllarda Çin, yakın gelecekte Tayvan’ı ilhak etmeye niyetli olduğunu düşündüren artan bir baskı ve tehdit politikası izliyor. Askeri tatbikatlarını sıklaştırarak Tayvan’ın hava ve deniz sahasını sürekli ihlal eden Çin, diplomatik ve ekonomik baskılarını da artırdı.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Xi Jinping yönetimi, “Tek Çin” politikası kapsamında, resmi adı Çin Cumhuriyeti olan Tayvan’ı kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve gerekirse askeri müdahaleye hazır olduğunu açıkça ve sıklıkla beyan ediyor.
Uluslararası gözlemcilere göre, Çin özellikle son beş yılda askeri modernizasyonunu hızlandırarak Tayvan’a yönelik potansiyel bir askerî harekât için hazırlık yapıyor ve diplomatik platformlarda da Tayvan’ın bağımsızlığına karşı agresif bir tutum sergiliyor.
Son olarak ekim ayında da Çin, Tayvan adasını ‘çevreleyen’ kapsamlı askeri tatbikat düzenledi. Tayvan, Çin’i kurallara dayalı uluslararası düzene meydan okumak ve bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde baltalamakla suçladı.
Tayvan hükümeti, yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump’ın, ada ülkeyi Çin saldırganlığından koruma konusundaki kararlılığını sürdüreceğine inanıyor. Taipei, Trump’ın seçim kampanyasındaki açıklamalarına dayanarak, ABD’nin ödeme karşılığında ada ülkeyi koruyacağını bekliyor.
ABD’nın yeni yönetimine umut ile bakan Tayvan cumhurbaşkanlığı sözcüsü Karen Kuo, “Yeni ABD yönetimiyle ve Kongre’yle Tayvan-ABD ilişkilerinde yeni bir durum oluşturmak için çalışacağız” dedi.
Özgür Asya Radyosunun (RFA) bildirdiğine göre, Tayvanlı sakinler Donald Trump’ın seçim zaferini “adanın zaferi” olarak nitelendiriyor. RFA’ya konuşan bir Tayvan vatandaşı “Trump Biden’dan daha kararlı ve Çin herhangi bir yanlış hamle yapmayacak. Yeni yönetim, Çin’in Tayvan’ı ilhak etmesine izin vermeyecek” dedi.
Tayvanlı yetkili Lee, “Trump seçilmesiyle Tayvan Boğazı’ndaki durum daha güvenli olacak. Trump, Tayvan’ın askeri harcamalarını artırmasını isteyecek, ancak bu harcamaların sonsuz bir şekilde artırılabileceği anlamına gelmez” dedi.
ABD’nın seçilmiş başkanı daha önce yaptığı bir röportajda, Pekin’in tüm gemilerini bölgeye konuşlandırarak Hint-Pasifik bölgesinde çok agresif tutum sergilediğini söyledi. Trump ayrıca Tayvan’daki gelişmiş yarı iletken endüstrisinin askeri istilaya önemli bir engel teşkil ettiğini vurguladı.
Ukrayna savaşının başlamasından beri, Amerikan halkı ABD’nin Hint-Pasifik bölgesine yeterince odaklanamayacağından endişe duyuyor. Trump savaşı bitireceğini söylüyor ve bunu başarırsa, ABD Hint-Pasifik’te daha güçlü varlık gösterebilir. Trump seçim kampanyasında da askeri harcamaları artıracağını ve Hint-Pasifik’teki askeri gücünü yükselteceğini söyledi. Bu gelişmeler, Tayvan için kritik bir destek anlamına geliyor. Çin’in Tayvan’a ve diğer komşu ülkelere karşı saldırgan tutumuna yönelik potansiyel bir caydırıcı etki oluşturuyor.
Ulusal Tayvan Üniversitesi Siyaset Bilimleri araştırmacı Doç. Tao Yi-fen, Tayvan hükümetinin ABD Başkanı ile mümkün olan en kısa sürede yakın ilişkiler kurmasını ve farklı savunma harcama tedbirleri önermesi gerektiğini savundu. Tao ayrıca “Tayvan konusunda Trump’ın Tayvan’a açık bir askeri taahhütte bulunması beklenmez, ancak Xi Jinping’in de Tayvan için ABD’nın kayıtsız kalacağını düşünmesine de izin vermeyecektir” ifadelerini kullandı.
Tayvan 1949’dan beri bağımsız olarak yönetiliyor. Çin, Tayvan’ı kendi toprağı olarak görüyor ve gerekirse askeri güç kullanarak Tayvan’ı ilhak etmeyi, yeniden birleşmeyi istiyor.
