Cenevre 2 toplantıları için Brüksel’de bulunan Başbakan Erdoğan, Suriye’de yaşanan vahşete dikkat çekerek, “BM ve uluslararası camia bu soykırımı bitirmek için kararlı adımlar atmalıdır” dedi.
ERDOĞAN: TÜRKİYE’YE ADİL YAKLAŞIN
Çok çok verimli görüşmeler yaptıklarını ifade eden Erdoğan, “İlişkilerimizin ilerletilmesi yolunda her zaman samimi bir çaba içinde olduk ve olmaya devam ediyoruz. Tam üyelik müzakerelerinin başlamasının ardından çok çaba harcadık. 3,5 yıllık bir durgunluğun ardından geçtiğimiz aralık ayında bir faslın açılması ve Geri Kabul anlaşmasının imzalanmasını memnuniyet verici olduğunu vurguladık. Yeni fasılların açılmasıyla ilişkilerde yeni bir ilerleme olduğunu konusunda mutabık kaldık” dedi. Tam 51 yıldır devam eden bu ilişkinin Ankara anlaşması çerçevesinde tam üyelik için ilerlemesi gerektiğini vurguladığını aktaran Başbakan Erdoğan, AB’nin son yıllarda yaşadığı ekonomik krizlere dikkat çekerek, “Bu krizler Türkiye AB ilişkilerinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Müstakbel tam üye olarak Türkiye, Avrupa Birliği’ne yük olmaya değil, Avrupa Birliği’nden yük almaya geliyor. Türkiye’ye yönelik adil bir yaklaşım bekliyoruz” diye konuştu.
HALKIN İRADESİNİN ÜSTÜNDE BİR GÜÇ ASLA KABUL ETMEYİZ
HSYK ile ilgili kanun değişikliğine de değinen Başbakan Erdoğan, komisyondaki çalışmalar sırasında AB’nin ilgililerinin tavsiyeleri olduğunu ve bu doğrultuda düzenlemeler yaptıklarına dikkat çekti. Erdoğan bu konuda şunları kaydetti: “ Eğer yargı bağımsızlığını tarafsız ilkesinden saparak kullanmaya kalkarsa orada ciddi manada sıkıntı doğar. Bu sıkıntıları aşabilmek için de yargının hem bağımsızlığını hem de tarafsızlığı ilkesini ortaya koymak ve bunu da belli esaslara bağlamak yaşamının görevidir. Demokratik parlamenter sistem içinde kuvvetler ayrılığı noktasında kimsenin bir şüphesi olmaz, olamaz. Ancak kuvvetlerin birbirine müdahale etmesi söz konusu olamaz. Eğer kuvvetler birbirine müdahale etmeye kalkarsa orası demokratik ülke olmaktan çıkar. Halkın iradesinin üstünde bir güç asla kabul etmeyiz. Halkın iradesi ise yasama yeri olan Meclis’tir.”
FOTOĞRAFLAR SOYKIRIMI GÖSTERİYOR, BM ADIM ATMALI
Suriye’deki vahşeti belgeleyen fotoğrafların ortaya çıkmasına da işaret eden Başbakan Erdoğan, Suriye’de meydana gelen olaylardan komşu bir ülke olarak son derece rahatsız olduklarını anlattı. Erdoğan, “Hele ortaya çıkan 55 bin fotoğraf karesinin özetlediği o görüntüler bir insanlık vahşetinin, bir katliamın, bir soykırımın ne denli ağır olduğunu gerçekten sorumluluk mevkiinde olan bizleri ciddi manada rahatsız etmiştir. İnsanlığın harekete geçmesi ve Suriye’deki bu gelişmeler karşısında atılması gereken adımları artık bir an beklemeden atmasının gereğini ben Brüksel’den tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu fotoğraflar öyle zannediyorum ki yarın(bugün) Cenevre toplantısını, beklentilerim istikametinde olumlu istikamette etkilemesi gerekir. Çünkü bu fotoğrafları görüp de hâlâ buna seyirci kalınmaz” dedi. Erdoğan, Birleşmiş Milletler camiasının Özellikle de BM Güvenlik Konseyi’nin çok daha tutarlı ve kararlı adım atmasını beklediklerini ifade etti.
BU SORUDAN BIKTIK ARTIK!
Basın toplatısının gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Suriye konusundaki fotoğraflar Cenevre 2 toplantısını gölgeler mi?” sorusuna tepki gösterdi. Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu fotoların Cenevre 2 toplantısını beklentilerimiz doğrultusunda olumlu etkilemesini bekliyoruz. Artık burada herhangi bir adım atılmayacaksa nerede ve ne zaman adım atılacak diye insana sorarlar. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu işi çok daha ileri düzeyde ele alması gerektiğine inanıyorum. ‘Beşşar Esad giderse yerine kim gelir?’ sorusundan bıktık. Demokrasiye inanmış bir insan bu soruyu soramaz. Beşşar giderse halkın iradesi iktidar olacaktır. Çok partili dönemde halkın iradesi kimi isterse onu başa getirecektir. Kim gelirse gelsin bundan, bugünkü rejimden daha kötü olamaz.”
MERKEZ BANKASI YETKİLİLERİNİ TEBRİK EDİYORUM
Erdoğan, Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmeme kararını siyasi baskıyla aldığı yönündeki soruya cevap verirken de şunları söyledi: “Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur. Benim alanım ekonomidir. Aynı zamanda bir siyasi olarak Başbakanlık yapıyorum şu anda. Merkez Bankası’nın kararını isabetli bir karar olarak değerlendiriyorum. Kendilerini tebrik ediyorum.”
TÜRKİYE’Yİ ÇEKEMEYENLER DEZENFORMASYON YAPIYOR
Erdoğan bir başka soruya cevap verirken de Türkiye’ye yönelik kasıtlı olarak yapılan dezenformasyona dikkat çekti. Kuvvetler ayrılığından yana olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Türkiye’yi çekemeyen bazı çıkar çevreleri vardır. Kulplar da takabilirler. İftira da atabilirler. Türkiye 10 yıl öncesinin Türkiyesi değildir. Ekonomik durumumuz bazılarını rahatsız ediyor. 810 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaştık. Dünyanın 18. büyük ekonomisiyiz. Enflasyon, işsizlik ve faizleri tek haneye indirmişiz. Bunu çekemeyenler var” dedi.
ERDOĞAN, AVRUPA’DAKİ İŞADAMLARINA DA TÜRKİYE’Yİ ANLATTI
Başbakan Erdoğan, daha sonra Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile de bir araya geldi. Erdoğan daha sonra akşam saatlerinde ise Belçika’ya İşgücü Göçü’nün 50. Yılı Sempozyumu’nun kapanış oturumuna katılarak burada bir konuşma yaptı. Başbakan Erdoğan’ın, Belçika ziyaretinin son durağı ise Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD)’ın Genel İstişare Kurulu Toplantısı oldu. Erdoğan hem sempozyumun kapanış oturumunda hem de işadamları toplantısında Türkiye’de ve dünyada yaşanan gelişmeleri anlattı ve Türkiye ekonomisinin krizler karşısındaki direncine dikkat çekti.
RUMPOY: FOTOLAR KORKUNÇ, DAHA FAZLASINA İHTİYAÇ YOK
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy da Suriye’de savaş suçu işlendiğini ortaya koyan fotoğraflarla ilgili olarak, “Her türlü insanı şoke eden fotoğraflar. Eğer gerçekse korkunçluğunun teyit ediyor. Öyle korkunç şeyler ki... 120 bini aşkın insan öldü. Göçler oldu. Salgın hastalıklar yaşandı. Bu fotoğraflar düşündüklerimizi teyit ediyor. Daha fazla delile ihtiyaç yok. Bu deliller bize çok şey gösteriyor. Montrö toplantısının bir çözüm getirmesini diliyorum” dedi.
TÜRKİYE’NİN İÇİŞLERİNE KARIŞMAYIZ, TÜRKİYE’NİN ARKASINDAYIZ
Van Rompuy, 17 Aralık soruşturmasının ardından yaşananlara ilişkin bir soruya cevap verirken Türkiye’nin yanında olduklarını söyledi. Rompuy, şunları kaydetti: “Basın toplantısında söylediklerimiz içeride konuştuklarımızın aynısıdır. Sayın Başbakan kendi analizini detaylı olarak anlattı. Biz de kendi analizimizi yapacağız. İzleme komisyonu var, gelişmeleri rapor ediyor. Bu bir iç meseledir. Türkiye’nin iç meselesine karışma niyetinde değiliz. Sayın Erdoğan ile samimi, içten ve açık bir sohbetimiz oldu. Sorunlar ne olursa olsun bunun çözümünün hukukun üstünlüğü ve erklerin ayrılığına dayanması gerektiğini teyit ettik. Kendisi bize bunları anlattı. Türkiye’nin niyetinin erklerin ayrılığı ilkelerine tam uygunluk olduğunu aktardılar. Bu konuda Türkiye yalnız değildir. Size destek vermeye hazırız.”
SCHULZ İLE ORTAK BASIN TOPLANTISI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile basın toplantısı gerçekleştirdi. Erdoğan, toplantıda Kıbrıs, HSYK düzenlemesi, Mısır ve AB ilişkilerine yönelik açıklamalar yaptı.
RUM TARAFI KAÇMASIN
Erdoğan, Kıbrıs konusunda, “Bize bugün bir şey söylediler, askerin çekilmesi gibi. Biz bunu duymuyoruz. Tamamen çekilmesi gibi bir teklifle karşımıza geliyorlar. Rum tarafının görüşmelerden kaçmaması gerekiyor” dedi.
HSYK’DA AMAÇ EN İDEALİ
HSYK konusuna da değinen Erdoğan, “AB’den bize bazı tavsiyeler oldu. Bu değişiklikler komisyondan geçerken yapıldı. Gelişmeler olursa bunu da değerlendiririz. Bütün mesele en ideal şekilde Hakimler Savcılar Yasası’nı çıkartmaktır” dedi.
Erdoğan, “Yasama organı yasal düzenlemeleri yaparken, dünyada hangi ülkede hangi kurumlar nasıl düzenlenmiştir, örneğin HSYK, Avrupa’da standardı olmayan bir kuruluş. İtalya’da farklıdır, Almanya’da farklıdır. Bazı yanlışların, halkı rahatsız edecek düzeydeki bazı yanlışların düzeltilmesi için adım atılmıştır. Bu süreçte bunun kanunlaşması halinde yürürlüğe girecektir” diye konuştu.
MISIR KONUSUNDA DUYARLI OLUN
Mısır’daki darbeye ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Mısır’daki askeri darbeyi de konuştuk ve seçimle işbaşına gelmiş olan bir iktidarın, bir cumhurbaşkanının indirilmesi olayı karşısında Batı’nın duyarsızlığını konuştuk. Bu konuda hassasiyet istiyoruz” dedi.
Öte yandan, Uluslararası Af Örgütü Cenevre-2 görüşmelerinde işkence ve cinayet iddialarıyla ilgili harekete geçilmesi çağrısında bulundu.