• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

STK’lardan Gül’e veto çağrısı

Yeniakit Publisher
2013-02-08 21:13:00 - 2013-02-08 21:14:36
STK’lardan Gül’e veto çağrısı

Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa Tasarısı’nın Meclis’ten geçmesine tepki gösteren sivil toplum kuruluşları ve yardım dernekleri ortak bir basın toplantısı düzenledi. İstanbul’da bir araya gelen STK’lar adına yapılan açıklamada, “Bu kanun y

KORAY TAŞDEMİR / İSTANBUL
Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa Tasarısı’nın TBMM Genel Kurulu’ndan geçmesine tepki göstere sivil toplum örgütleri ve yardım kuruluşları ortak bir basın açıklaması yaptı. İstanbul Fatih’te bir araya gelen Akabe Vakfı, AKDAV, Araştırma ve Kültür Vakfı, Anadolu Platformu, ASDER, Deniz Feneri Derneği, Fatih Akıncıları, Garip-Der, Hikmet Vakfı, İHH, İmkander, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Mazlumder, Özgür-Der,  Sadakataşı Derneği, TGTV, Uluslararası Hukukçular Birliği ve Yardımeli Derneği; bu düzenlemenin bir kuşatma ve ötekileştirme hareketi olduğunu ifade etti.
Yasanın iyi niyetten uzak ve bütün dünyayı dizayn etme amacını taşıdığını belirten sivil toplum kuruluşu ve yardım dernekleri yetkilileri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasayı veto etmesini talep ettiler. Kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele iddiasıyla 1989 yılında OECD bünyesinde kurulan, Mali Eylem Görev Gücü’ne (FAFT) Türkiye’nin de 1991 yılında üye olduğunu kaydeden sivil toplum kuruluşları, Bahse konu olan kanunun da Mali Eylem Görev Gücü’nün himayesinde çıkarılmaya çalışıldığını savundu.
“YENİ EGEMENLİK SİSTEMİ İNŞASI
İÇİN ALTYAPI HAZIRLANIYOR”
Basın açıklamasını okuyan Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı Cüneyt Sarıyaşar, meselenin Türkiye’nin iç politika meselesi olmaktan çok, uluslararası planda tek bir zihin üzerinden dünyaya ezberlettirilmek istenen terörizm kavramı temelinde yeni egemenlik sistemi inşası için gerekli hukuki altyapı oluşturma çabası olduğunu söyledi. Sivil toplum kuruluşlarının yapmış olduğu uluslararası ölçekli çalışmaların dünya gündemini etkilemesinden hukuksuz güç kullanan devletlerin rahatsız olduğunu dile getirerek, “Kendi planlarını ve menfaatlerini riske atan her STK, siyasi grup ve camiayı terörist ilan etmekledirler. Bunu Türkiye’de kolaylaştırmanın ve sağlamlaştırmanın yolu söz konusu yasa ile sağlanacaktır” dedi. Sarıyaşar, söz konusu kanunun içeriğinin, herhangi bir kurum, STK, yardım kuruluşu, örgüt veya partinin evrensel ve hukuki normlar olmaksızın ABD ve batı tarafından sübjektif bir algı temelinde terörizmle irtibatlandırmasını FAFT’a üye devletlerin de aynı çerçevede değerlendirmesi ve yaptırım uygulaması zorunluluğuna bağladığını belirterek, “Bu ise, hegemonyanın yeni dilinin kazandığı yeni bir formdur, orta ve uzun vadeli gelecek sonuçları itibariyle bir kuşatma, kontrol ve dizayn etme anlamı taşımaktadır” diye konuştu.
“YARDIM KURULUŞLARININ FAALİYETLERİ
TERÖRİZM KAPSAMINA ALINACAK”
 “İnsanî yardım kuruluşlarının her bir faaliyeti, hukuksuz güç kullanan devletlerin menfaatlerine göre veya istihbarat örgütlerinin çoğu zaman kurguladığı gizli bilgi ve belgelere göre keyfi bir biçimde terörizm kapsamına alınabilecektir” diyen Sarıyaşar, “Bu kuruluşların malvarlıklarının dondurulması ve mallarına el konulması, faaliyetlerinin engellenmesi, bu kuruluşlarla ilişki kuran bütün kişilerin/örgütlerin kara listeye alınması yargısal bir süreç gerçekleşmeden tamamen idari bir tasarrufla sağlanacaktır” şeklinde konuştu. Türkiye’de böyle bir yasanın yürürlüğe girmesi hemen hemen her ekonomik faaliyetin terörizm kapsamına alınmasını mümkün kılabileceğini dile getiren Sarıyaşar, “Bu halde herhangi bir yardım kuruluşuna bağışta bulunan kişi veya kuruluş töhmet altına kalabilecektir. Organize olmayan herhangi bir tepki eylemi bile terör kapsamına girebilecektir ki, bunun ulusal ölçekli kötü sonuçlarına örnek verilebilecek pek çok dava Türkiye özelinde zaten mevcuttur” dedi.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23