Aslında, saat ya da gece, gündüz gibi sinyaller olmadan aslında vücudumuzun zamanı "tespit edemediği" ortaya çıktı.

40 gün boyunca bir mağarada yaşayan 15 kişilik ekip, oldukça ilginç sonuçlarla karşılaştı. 40 gün sonra mağaradan çıktıklarında, bu grup dünyayı farklı bir açıdan gördü, bazıları bunun "dur düğmesine basmak" gibi bir his olduğunu söyledi.

Deneyin proje yöneticisi Christian Clot, mağaraya çıktıklarında 40 gündür zamandan bağımsızmış gibi yaşamayı keşfetmenin 'gerçek bir sürpriz' olduğunu açıkladı.

Mağara arkadaşlarından birine kaldıkları sürenin ne kadar olduğunu sordu ve 23 gün olduğu cevabını aldı. Gruptaki diğer kişiler ise genellikle yakaşık "30 gün" cevabını vermişti.

Deney, Clot'un hem yönettiği hem de katıldığı Deep Time projesinin bir parçasıydı. Farklı geçmişlere ve yaşlara sahip on dört katılımcı daha ona katıldı.

15 katılımcının mağarada bulunduğu süre boyunca dış dünyayla hiçbir bağlantısı yoktu ve ne zaman uyanacaklarını, ne zaman yemek yiyeceklerini ve ne zaman uyuyacaklarını söylemek için kendi biyolojik saatlerine göre hareket ettiler.

Tuhaf gelen bu proje, bilim insanlarının, insanların yaşam koşullarındaki büyük değişikliklere nasıl uyum sağladığını görmek için yaptığı genel bir araştırmanın parçasıydı.

Deneye katılan bir kişi; "Hayatımızda ilk kez, sanki duraklatma tuşuna basabiliyorduk.

Hayatımızda hep bir telaş içindeyiz. Sağda solda, vaktimiz yoksa vaktimizi ayırmayız. Bir kez olsun zamanımız oldu ve durup yaşayıp görevlerimizi yapabildik. Harikaydı" diyerek yaşadığı deneyimi anlattı.