Yüzlerinin belli olmaması için maske takan, güvenlik güçlerine molotofla saldıran eylemciler, yakalandıklarında yasal boşluklardan faydalanarak serbest kalıyor. Sadece maskeyle yakalanan bir şahsın Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere’de 1 sene, Avusturya’da 6 hafta hapisle cezalandırıldığı, İspanya’da ise 30 bin euro para cezasına çarptırıldığı belirtiliyor.
ARDA ŞİMŞEK / İSTANBUL - Gezi eylemleri, Soma provokasyonu ve son olarak Okmeydanı’ndaki olayların ortak noktasının küçük yaşta çocukların maskeli gruplar tarafından polisin önüne atılması olduğu ifade edildi. Yüzlerinin belli olmaması için maske takan, kolluk kuvvetinin önlemlerini etkisiz kılabilmek için baret ve benzeri materyallerle mukavemetini arttıran eylemciler, yakalandıklarında yasal boşluklardan faydalanarak serbest kalıyor. Sadece maskeyle yakalanan bir şahsın Almanya, Fransa, İtayla ve İngiltere’de 1 sene, Avusturya’da 6 hafta hapisle cezalandırıldığı belirtilirken, bu cezanın Kanada’da ise 10 yıla kadar çıktığı kaydedildi. İspanya’da parlamento ve diğer kamu binalarının önünde eylem yapanlar ile her nerede olursa olsun maske takanlar 30 bin Euro para cezasına çarptırılırken, Türkiye’de ise bu durumun tam tersi olduğu, gaz maskesi, puşu, baret, demir bilye ve sapanla yakalanan teröristlerle ilgili hazırlanan iddianamelerin sürekli reddedildiği, eylemde yakalanan teröristlerin beraat ettiği vurgulandı.
ŞENALP: DHKP-C GİBİ ÖRGÜTLERİN HEMEN BİTİRİLMESİ GEREKİYOR
Kolluk kuvvetinin elini kolunu bağlayan durumla ilgili konuşan hukukçular, mevcut cezaların caydırıcı olmadığını, suç tanımının yeninden belirlenip ağırlaştırılması gerektiğini ifade ettiler. Konya Barosu Eski Başkanı Av. Hasip Şenalp, terörize olmuş grupların hepsinin fırsat kolladığını ve Soma’daki acının da bunlardan bir tanesi olduğunu söyledi. Dünyanın hiçbir yerinde Okmeydanı’ndaki gibi olaylara müsaade edilmediğini ve bu gibi olaylara çok şiddetli bir şekilde müdahale edildiğini belirten Şenalp, “Bu olaylara müdahale Amerika’da tabanca kullanmaya kadarken, Avrupa da ise polis; kollarını, bacaklarını kırarak müdahale eder. Bizim polisimizin müdahalesi onlarınkinin yanında çok hafif kalır” diyen Şenalp, “Bundan dolayı da polisimiz zarar görüyor. Zaten Türkiye’de terörize olmuş militan gruplar özellikle bu günleri beklemektedirler. Bunların başında da DHKP-C gelir. Bu örgütün ciddi anlamda hemen bitirilmesi gerekiyor” dedi.
“CEZALAR AĞIRLAŞTIRILMALI”
Yargının görevini yapmadığını ve polisin yalnız bırakıldığını da ifade eden Şenalp, “Bazı medya kuruluşlarında da polise karşı linç girişimi vardır. Bunun da anlaşılır bir yanı yoktur. Öncelikle bu tür olaylarla ilgili kanunlarımıza takviye gerekiyor. Öncelikle cezalar ağırlaştırılmalı ve bu tür olaylara karışanların tutuklanmaları yönünde hüküm olmalıdır. Bunun başka çaresi yoktur. Yani bu olaylara karışanın dışarı çıkarılmaması, yıllarca içeride yatması gerekiyor.” dedi.
TORAMAN: DELİLLER TOPLANMALI
Gezi eylemlerinde gözaltına alınan kişilerin uygulamadan kaynaklanan problemlerden dolayı beraat ettiğini belirten Avukat Cüneyt Toraman, “Bu saldırılar bireysel saldırılar değildir. Eğer bu eylemler üç veya daha fazla kişi tarafından gerçekleştiriliyorsa zaten cebir ve şiddet eylemi niteliğindedir. Terörle mücadele kanunu kapsamına giriyor ve oldukçada ağır cezaları var. Ama olay yerindeki deliller toplanmazsa Okmeydanı’ndaki eylemlerde yer alanların birçoğu yine beraat edecektir. Problem delillerin toplanmamasındadır” dedi. Bu tür cebir ve şiddet eylemlerinde delillerin toplanabilmesi için belirlenen kişilerin tutuklanması gerektiğinin de altını çizen Toraman, “Bu insanları serbest bırakırsan delilleri yok ederler. Olay mahallindeki delilleri toplayacak olan emniyettir. Bence emniyetin içerisindeki bir grup, kasıtlı olarak bunu yapmıyor. Bence bu kamuda çalışan kişilerin işlerini iyi yapmamalarından ve emniyet ve yargı içerisindeki bir gruptan kaynaklanıyor. Bu yüzden Gezi olaylarında herkes beraat etti” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL
Maskeli eylemcilere karşı Amerika ve Avrupa ülkelerinde caydırıcı cezalar bulunuyor. Kanada da yüzü maskeli olarak eylemlere katılanlara 10 yıldan başlayan hapis cezaları verilirken, Almanya da 1 yıl, Fransa da 1 yıl ve para cezası, İsviçre de ise para ve hapis cezası veriliyor. Bu ülkelerde yüzü maskeli eylemcilere bu tür caydırıcı cezalar verilirken, Türkiye’de polise el yapımı bomba, molotofkokteyli, taş ve sopalarla saldıran yüzü maskeli eylemciler ya herhangi bir ceza almadan serbest bırakılıyor ya da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyorlar. Cezaların caydırıcı olmaması, eylemcileri yeni eylemlere katılmaları noktasında cesaretlendirdiği şeklinde yorumlandı.
Yasadaki açıklar provokatörleri yüreklendiriyor
Hemen hemen her olayı provoke ederek polise el yapımı bomba, molotofkokteyli, taş ve sapanla saldıran yüzü maskeli terör gruplarının, ya savcılık sorgusu sonrası ya da çıkartıldıkları mahkemece serbest bırakılması tepkilere neden oldu. Batı ülkelerinde yüzü gizleyerek eylem yapan göstericilerin hapis ve parayla cezalandırıldığını kaydeden hukuk çevreleri, Türkiye’de aksi durum yaşandığını, bunun da yasa dışı örgüt militanlarını yüreklendirdiğini belirttiler. 
