• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Oda TV'den 28 Şubat darbesine destek

Yeniakit Publisher
2018-03-02 19:00:00 - 2018-03-02 19:29:46
Oda TV'den 28 Şubat darbesine destek

Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, RS FM’de Zafer Arapkirli’nin sunduğu Seyr-i Sabah programında 28 Şubat davası hakkında konuştu.

Oda TV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, RS FM’de Zafer Arapkirli’nin sunduğu Seyr-i Sabah programında 28 Şubat davası hakkında konuştu. 2012 yılında başlayan 28 Şubat davasını özellikle müdahil olan FETÖ'cü savcı ve hakimin 2013'te tüm sanıkları tahliye ederek sulandırma hamlesini kullanan Oda TV'ci Yıldız, yargılanan şahısların hükümete darbeyle alakası olmadığını, FETÖ'nün kumpas kurduğunu iddia etti. Yıldız, bu yüzden yargılanan kişilerin ağırlaştırılmış müebbetle yargılanamayacağını savunmasını yaptı.

Oda TV'ciler 28 Şubat darbecilerine sahip çıkarak ne kadar darbe sever olduklarını bir kez daha ortaya çıktı.

Darbe sevici Müyesser Yıldız katıldığı programda şunları ifadeleriyle sahip çıktı:

"6 yıldır devam eden bir dava bu. Bunun iddianamesini hazırlayan savcı FETÖ'den tutuklu. Bu belgeleri getiren kişinin FETÖ'cü olduğu ve firar ettiği ortaya çıktı. Belgelerin sonradan tanzim edildiği, gerçekte delil diye dosyaya konanların delil olmadığı bilirkişi raporlarıyla tespit edildi. Buna rağmen savcı toplam dört celseye katıldıktan sonra bu mütalaayı verdi. Dosyaya ne kadar vakıf değerlendirmelerinize bırakıyorum.

Başta Mesut Yılmaz olmak üzere o dönemin en kilit iki ismi Meral Akşener ve dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan'dı. Her ikisi de geldi ve tanıklık yaptı. Her ikisi de bunun bir darbe olmadığını söyledi. Bir tek Tansu Çiller buna darbe dedi, çünkü yeni hükümet kurulurken başbakanlık görevi ona verilmedi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Şevket Kazan partisinin en önemli ismi. Sonrasında Şevket Bey'in bu ifadesini yaşlılığına vererek geri aldırmak istediler. Rahmetli Necmettin Erbakan'a boncuk boncuk terlettirilerek imzalatıldığını söylendi. Ama bizzat Tansu Çiller'in ona mecliste imzalattığı ortaya çıktı.

Velev ki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararı yanlıştı. Bunu uygulamaya koyan bir yığın bakan, emniyet müdürü, bürokrat ve vali var. Neden sadece Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) öne sürülüp suçlu bulunuyor?”

Oda TV Ankara Haber Müdürü Yıldız davayla ilgili şunları söyledi:

“Ne kadar istismar edildiği ortada. Sivil ayağı 20 yıl geçtiği için zaman aşımına girdi. Eğer bir kesimi tatmin etmek için değilse bu demeçlerin amacı, Mustafa Bilgili yani tutuklu savcı sivil ayakla ilgili de iddianame hazırlanmıştı ama devreye girmedi. Bilgili'nin 4-5 sene önce hazırladığı iddianameyi yürürlüğe koyar ve zaman aşımından kurtarırlarsa ilerler mi bilmiyorum. Bunun ne kadar hukuki olacağını da bilmiyorum. Bu çelişkileri gidermek için Bilgili'yi serbest bırakmaları ve iddianameyi de ona vermeleri gerekir.

Başbakan ve Cumhurbaşkanı açıklamalarına gelince… Duruşma hakkında fikirlerini söyleyebilirler ama onlar devam etmekte olan bir dava için hüküm veriyorlar. En ağır cezayı alacaklar dediler. Ben olsam Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını heyetin önüne koyar ve böylesi durumda savunma yapmanın anlamsız olduğunu söylerim.”

Yıldız, RS FM’deki açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Net olarak o zamanki adıyla cemaatin o zamanki askeriye içinde nasıl bir hedefi ve yapılanması olduğu o kadar net bir biçimde anlatılmış ki halen şu andaki iktidar FETÖ ile mücadelede bilançoyu verirken o zamanki rakamları veriyor. Cemaatin bu yapılanmaya hazırlanmasını fişleme olarak veriyorlar. Fişleme suçtur diyorlar. Biz, bugünkü yasama ve durumla o dönemi sorgulamaya çalışıyoruz.

Bu çalışmaları yapanlar TSK değil Milli İstihbarat Teşkilatı'dır. Dosyada bunlar var. Eylül-Ekim 1996'da dönemin Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel'e ilk brifingi verenler MİT'tir. Genelkurmay'a da bu brifing veriliyor. Ondan sonra 28 Şubat 1997 MGK'sı yapılıyor. Bunlar suçsa o dönemin istihbarat teşkilatından da hesap sorulması gerekiyor.

Batı Çalışma Grubu illegal bir yapılanma olarak niteleniyor. Koca bir örgüt gibi sunuluyor ama toplam 15-20 kişiden oluşan, ki adam olmadığı için Kara Kuvvetleri'nde bir dairede görevli kişiyi geçici görevli olarak tanımlamışlar. Bunların görevi gazeteleri okuyup televizyonları seyredip irticai faaliyet var mı diye bakmak, komuta katına bilgi sunmak. Bu tamamen yasal bir faaliyet. MGK'dan üniteler oluşturulmasına yönelik karar çıkmış, başbakanlıktan bununla alakalı genelge yayınlanmış. TSK da kendi çapında küçük bir oluşum kurmuş. Uzman kişi değil bunlar. Yaptığı tek iş gazete okuyup haberleri izleyip komuta kademesine rapor hazırlamak."

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23