Ülkemizde çeyrek asır önce kadınların kalp krizi geçirmesi çok nadir bir hadiseyken, modern yaşamla birlikte erkekler gibi iş hayatına atılan kadınların kalp krizi geçirmeleri erkeklerle aynı seviyeye geldi.
Kadınları "modern yaşam" kalp krizi ile tanıştırdı. Ülkemizde çeyrek asır önce kadınların kalp krizi geçirmesi çok nadir bir hadiseydi. Kadınlar da erkekler gibi çalışma hayatına merak salınca kalp krizi geçirmeleri erkeklerle aynı seviyeye geldi. Bir de buna sigara içmelerini ekleyin vehameti anlamanız mümkün olur. Östrojen hormonu kalbi korur. Östrojenin kadınlarda damarlar üzerinde koruyucu etkisi vardır. Östrojen damar iç yüzeyini korur, damar sertliğini önler. Ancak östrojen menopozla birlikte ortadan kalkar. Böylece kadınlar kalp hastalıklarıyla beraber şeker, kolesterol, yüksek tansiyon, kemik erimesi ile karşı karşıya kalmaktadır.
Can sıkıcı bir duruma daha dikkatinizi çekelim: Bu hanımlardan çoğu bebeğini emzirmemek gibi bir davranış geliştirdiler. Beden güzellikleri bozuluyormuş! Vakitleri yokmuş, işe yetişmeliymişler vs..
Yaradan'ın kadınlara armağanı olan östrojen hormonu emzirmekten kaçınmak yüzünden erken kayboluyor. İşte bu sebeple kadınlar da artık erkekler kadar koroner kalp hastalıkları riskini taşımakta..
Kalp hastalıkları çok faktörlüdür. Genetiğinde kalp sorunu olmayan, kilolu olmayan, stresli olmayanlarda da kalp hastalıkları görülebilir. Özellikle gençler tansiyonlarının yüksek olduğunun farkında olmayabilirler. Ülkemizde yüzde 50’den fazlamız tansiyonunun yüksek olduğunun farkında değil. Tansiyon yavaş yavaş yükselirse kendisini belli etmeyen bir sorun maalesef
Keşke kalp ağrınız olsa!
Kalp krizi her zaman belirti vermiyor. İlk defa kalp krizi geçirebilir ve ölebilirsiniz.
İşte asıl tehlikeli olan bu sessiz ani kalp krizidir. Ağrı bedenimizin bu konuda tepkisidir. Bu hastalarda ağrıyı uyaran mekanizma bozulduğu için hayat kurtarıcı mesajlar gönderilmez. Sabah yatağında ölü bulunan, halı sahada yaşamını yitiren genç insanlar sessiz kalp hastalarıdır.
Ağrı belirtisi yaşayanlar şanslı sayılabilir. Omuzlar, göğüs ortası, kollara vuran ağrı, huzursuzluk, baskı, karıncalanma, daha önce yaşanmamış hisler muhtemelen sizdeki kalp krizinin belirtisidir. Bakarsınız ağrı, bazen çarpıntı olabilir.
Sık sık kalp kontrolü yaptırmanız yararınızadır.
Yumurtanın suçu yok
Son zamanlarda yumurtanın kalbe zararlı olduğu iddiaları var. Bu yanlış.. Fakat ifrata kaçmamalısınız. Meselâ günde iki yumurtadan fazlası yendiğinde kandaki yağ oranı artar, bu da kalp sağlığını olumsuz etkiler.
Çocuklar ve yaşlılar günde bir yumurta yemeli. Yani kalp hastası olsun ya da olmasın herkesin günde bir tane yumurta yemesi gereklidir.
Kalp kontrolü ilk olarak bebek anne karnındayken başlamalıdır. Yapılan fetal eko tetkikiyle her türlü kalp hastalığı bebek anne karnındayken belirlenebiliyor. Karıncıklar arası delik, kalp kapak darlıkları, kulakçıklar arasında geniş delik, kalpten çıkan ana damarların yer değiştirmesi, birçok kalp bozukluğu ve kalp hastalıklarının teşhisi yapılıyor. Bunun yanında çocuk beş yaşına gelene kadar mutlaka bir eko çekilmeli.. Ayrıca hayatın ilk 20 yılında çocuk ve gençlerin kan yağlarına, kolesterol değerlerine birkaç defa bakılmalı.. Çocuk ve gençlerde gözlenen ve kalp krizi olarak yorumlanan ölüm olaylarının sebebi doğumsal ritim bozukluğu ve kalp durması.. Genetik geçiş gösteren sorunlar da sebep olabiliyor. Onun için “Çocukların ve gençlerin kalp kontrolü yapmasına gerek yok” düşüncesi yanlış.
Hareket etmelisiniz
Kalp sağlığı için spor salonlarına gitmeyin, yürümek için yürüyüş bantları kullanmayın.
40 yaş üstü kişilerde yürüme bantları ortopedik travmaya sebep olabilir. Sokakta, parklarda temiz havada yapılacak bir yürüyüş sadece kalp değil ruh sağlığı için de faydalıdır. Kalp sağlığını korumak için illâ 10 bin adım atılması gerekmez. Bunun yarısı kadar adım atsanız, 45 dakika kadar yürüseniz yeter, orta bir tempo tutturun, ne fazla hızlı ne fazla yavaş, avarece olmasın.
Yürümeye başladığınızda nabız ölçümü yapmak, yürüme bitiminde artı 20 nabız sayısı varsa bu faydalı bir yürüyüş.. Hareketsizlik kalbin düşmanıdır.
