Markanızla rezil olmayın! Tescil almak da sizi kurtaramaz!

Yurt dışı satışlara dikkat! Markanın yalnızca Türkiye’deki tescili ile ilgili e-ticaret platformuna kayıt olması tek başına koruma sağlamaz. Peki neler yapılmalı?
E-ticaret hızla büyüyerek dünya çapında sınır tanımazken, rekabet ve risk de giderek artıyor. Özellikle uluslararası e-ticaret yapan markalar için tescil işlemi, olası ihlallere karşı en büyük koruma yöntemi haline geldi.
Markaların korunmasını sağlayan tescil işlemi, özellikle günümüzde küçük büyük her ölçekten kurum için gerekli bir işlem haline geldi. E-ticaretin artışı ve böylece ürün dolaşımında sınırların kalkması, markanın korunmasını zorlaştırıyor.
Taklitçi fason üreticilere dikkat!
Destek Patent CEO’su Faruk Yamankaradeniz; uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren bir işletmenin, markasını tescil ettirerek yurt dışındaki marka tekel avcılarına ve taklitçi fason üreticilere karşı rahatlıkla koruyabileceğine dikkat çekiyor. Uluslararası pazarlara açılmanın ve tutunmanın artan rekabet koşullarıyla oldukça zorlaştığını, zaman ve maliyet gerektiğini belirten Yamankaradeniz, işletmelerin tescil yaptırarak markaları kadar emeklerini ve yatırımlarını da koruma altına alması gerektiğini belirtti.
Haksız rekabetin önü kesilmeli
Yurt dışında marka tescilinin önemine değinen Destek Patent CEO’su Faruk Yamankaradeniz; “Bugün Türkiye merkezli ve dünya genelinde hizmet veren birçok e-ticaret platformu bulunuyor. Bu platformlar marka olarak bünyesinde pek çok satıcı barındırıyor. Platform içerisinde milyonlarca ürün pek çok satıcı tarafından satışa sunuluyor, dünyanın bir çok ülkesine gönderiliyor. İlgili ülkelerde haksız rekabet durumlarının önüne geçilmesi adına satış yapan markaların korunması ise marka tescil belgesi ile mümkün.” açıklamasında bulundu.
Türkiye'de kayıt yeterli mi?
Yamankaradeniz; “Bir markanın ürünleri e-ticaret satış platformu ile Almanya’ya, İngiltere’ye, Peru’ya, Singapur’a, Tanzanya’ya, birbirlerinden farklı bir çok ülkeye gidiyor olabilir. Ancak söz konusu markanın o ülkelerde tescilinin olmaması halinde, geri dönülmez sorunlar yaşandığına şahit oluyoruz. E-ticaret platformunda ürün rağbet görüyorsa, ürün üzerindeki marka, o ülkedeki marka taklitçilerinin radarına girebiliyor. Eğer bulunduğu ülkede tescili yoksa, markanın taklit edilmesi veya isminin beğenilip başkasının tekeline alınması çok kolay. Tesciliniz yoksa üçüncü kişiler sizin yerinize geçebilir, markanızı, ürününüzü, müşterinizi kolaylıkla çalabilir. Tescil ile kötü niyetli kişilere karşı bariyer oluşturmak mümkün. Aksi takdirde, kötü niyetli kişilerin markanızın adını kullanarak başka ülkelerde alan adı çalma veya kötü amaçlarla kullanma riski kötü niyetli kullanıma örnek gösterilebilir.” dedi.
ÖNE ÇIKAN VİDEO