• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Lozan Antlaşması maddeleri nelerdir?

Yeniakit Publisher
2020-07-24 22:42:00 -
Lozan Antlaşması maddeleri nelerdir?

Ayasofya Camii, Lozan Antlaşması'nın 97. yıl dönümünde yeniden ibadete açılıyor. 1934 yılında müze olmasının ardından 86 yıl sonra yeniden cami olan Ayasofya Camii bugün yeniden ibadete açılıyor. Peki, Lozan Antlaşması maddeleri nelerdir?

Modern tarihin en önemli hukuki metinleri arasında Lozan Antlaşması'nın imzalanmasının üzerinden 97 yıl geçti. 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşması olarak kabul ediliyor.

Kurtuluş Savaşı'nın sonlarında Ankara hükümetinin Büyük Taarruz'dan zafer elde etmesinin ardından Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya Ankara'da bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümeti, İngiltere, Fransa ve İtalya imza koydu.

Bu antlaşmanın ardından Ankara hükümeti, Ekim 1922'de toplanacak olan barış konferansına davet edildi. Yazılan mektupta, Lozan'da toplanacak olan konferansın amacı "Doğu'da savaşa son verecek bir antlaşmanın" yapılması olarak tanımlandı.Konferansa Ankara hükümeti ile birlikte İstanbul'daki saltanat yönetiminin de temsilcileri davet edilmişti. Bunun üzerine, TBMM, 1 Kasım 1922'deki oturumunda saltanatı kaldırma kararı aldı. Ankara hükümeti Lozan'a İsmet İnönü önderliğindeki heyetle katıldı.

İlk tur görüşmeler, Musul'un statüsü ve kapitülasyonların durumu gibi bazı konularda yaşanan tıkanıklığın aşılamaması nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandı.

Şubat 1923'te ise ikinci tur görüşmeler başladı. Bu kez görüşmelerde sonuç sağlandı ve 24 Temmuz 1923 tarihinde antlaşma imzalandı.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Antlaşmaya TBMM hükümetinin yanı sıra İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya ve ilerleyen yıllarda kurulacak olan Yugoslavya'nın temelini oluşturan Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı imza attı.

Tüm tarafların kendi iç onay süreçlerini tamamladığını bildirmesiyle birlikte antlaşma 6 Ağustos 1924'te yürürlüğe girdi.

Lozan Antlaşması maddeleri nelerdir?

143 madde, bir önsöz ve 4 bölümden oluşan Lozan Barış Antlaşması, Türk istiklal ve hakimiyetinin tanınması bakımından önem arz eden antlaşma olarak kabul edildi.

Türkiye-Suriye Sınırı

Fransızlarla imzalanan Ankara Anlaşması'nda çizilen sınırlar kabul edilmiştir.

Irak Sınırı

Musul üzerinde antlaşma sağlanamadığı için, bu konuda Birleşik Krallık ve Türkiye Hükûmeti kendi aralarında görüşüp anlaşacaklardı. Bu anlaşmazlık Musul Sorunu'na dönüşmüştür.

Türk-Yunan Sınırı

Mudanya Ateşkes Antlaşması'nda belirlenen şekliyle kabul edildi. Meriç Nehri'nin batısındaki Karaağaç istasyonu ve Bosnaköy, Yunanistan'ın Batı Anadolu'da yaptığı tahribata karşılık savaş tazminatı olarak Türkiye'ye verildi.

Adalar

Midilli, Limni, Sakız, Semadirek, Sisam ve Ahikerya adaları üzerinde Yunan hakimiyeti hususunda Osmanlı Devleti'nin imzalamış olduğu 1913 tarihli Londra Antlaşması ve 1913 tarihli Atina Antlaşması'nın adalar hakkındaki hükümleri ve 13 Şubat 1914 tarihinde Yunanistan'a bildirilen karar, adaların askeri gayelerle kullanılmaması şartıyla aynen kabul edilmiştir. Anadolu kıyısına 3 milden az mesafede bulunan adaların ve Bozcaada, Gökçeada ile Tavşan Adaları üzerindeki Türk hakimiyeti kabul edilmiştir.

Osmanlı Devleti tarafından Uşi Antlaşması ile 1912 yılında İtalya'ya geçici olarak bırakılan On İki Ada üzerindeki bütün haklardan on beşinci maddeyle İtalya lehine feragat edilmiştir.

Türkiye-İran Sınırı

Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti arasında 17 Mayıs 1639'da imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması'na göre belirlenmiştir.

Kapitülasyonlar

Tamamı kaldırıldı.

Azınlıklar

Lozan Barış Antlaşması'nda azınlık, Müslüman olmayanlar olarak belirlenmiştir. Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edildi ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi. Antlaşmanın 40. maddesinde şu hüküm yer almıştır: "Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk uyrukları, hem hukuk bakımından hem de uygulamada, öteki Türk uyruklarıyla aynı işlemlerden ve aynı güvencelerden yararlanacaklardır. Özellikle, giderlerini kendileri ödemek üzere, her türlü hayır kurumlarıyla, dinsel ve sosyal kurumlar, her türlü okullar ve buna benzer öğretim ve eğitim kurumları kurmak, yönetmek ve denetlemek ve buralarda kendi dillerini serbestçe kullanmak ve dinsel ayinlerini serbestçe yapma konularında eşit hakka sahip olacaklardır." Batı Trakya'daki Türklerle, İstanbul'daki Rumlar dışında, Anadolu ve Doğu Trakya'daki Rumlar ile Yunanistan'daki Türkler'in mübadele edilmeleri kararlaştırıldı.

Savaş tazminatları

İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı nedeniyle istedikleri savaş tazminatlarından vazgeçtiler. Türkiye, tamirat bedeli olarak Yunanistan'dan 4 milyon altın talep etti; ancak bu istek kabul edilmedi. Bunun üzerine 59. maddeyle Yunanistan savaş suçu işlediğini kabul etti ve Türkiye tazminat hakkından feragat etti ve sadece savaş tazminatı olarak Yunanistan, Karaağaç bölgesini verdi.

Osmanlı'nın borçları

Osmanlı borçları, Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrılan devletler arasında paylaştırıldı. Türkiye'ye düşen bölümün taksitlendirme ile Fransız frangı olarak ödenmesine karar verildi. Düyun-u Umumiye idare heyetinde bulunan yenik Alman İmparatorluğu ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devletlerinin temsilcileri idare kurulundan çıkartılmış ve kurumun faaliyeti devam ettirilerek antlaşmayla birlikte yeni görevler verilmiştir. (Lozan Barış Antlaşması madde 45,46,47...55, 56).

Boğazlar

Boğazlar, görüşmeler boyunca üzerinde en çok tartışılan konudur. Sonunda geçici bir çözüm getirilmiştir. Buna göre askeri olmayan gemi ve uçaklar barış zamanında boğazlardan geçebilecekti. Boğazların her iki yakası askersizleştirilip, geçişi sağlamak amacıyla başkanı Türk olan uluslararası bir kurul oluşturuldu ve bu düzenlemelerin Milletler Cemiyeti'nin güvencesi altında sürdürülmesine karar verildi. Böylece Boğazlar bölgesine Türk askerlerinin girişi yasaklandı. Bu hüküm, 1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile değiştirilmiştir.

Yabancı okullar

Eğitimlerine Türkiye'nin koyacağı kanunlar doğrultusunda devam etmesi kararlaştırıldı.

Patrikhaneler

Dünya Ortodokslarının dini lideri durumundaki patrikhanenin Osmanlı Devleti zamanındaki bütün ayrıcalıklarının kaldırılarak sadece dinî işleri yerine getirmek şartıyla ve bu hususta verilen sözlere güvenilerek İstanbul'da kalmasına izin verildi. Ancak antlaşma metnine patrikhanenin statüsü hususunda tek bir hüküm konulmadı.

Kıbrıs

Osmanlı Devleti Ruslara karşı İngilizleri yanına çekebilmek için 1878 yılında Kıbrıs'taki hakları saklı olmak şartıyla geçici olarak Kıbrıs'ı Birleşik Krallık idaresine vermişti. Birleşik Krallık I. Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine 5 Kasım 1914'te Kıbrıs'ı topraklarına kattığını resmen açıkladı. Osmanlı Devleti bu kararı tanımadı. Türkiye Lozan Antlaşması'nın 20. maddesiyle Kıbrıs'taki Birleşik Krallık egemenliğini kabul etti.

LOZAN ANTLAŞMASI SIRASINDA YAŞANAN GELİŞMELER

1920 yazına gelindiğinde I. Dünya Savaşı'nın galipleri mağluplar ile hesaplaşmalarını bitirmiş, savaşı kaybeden ülkelere barış antlaşmalarının kabul ettirilmesi süreci tamamlanmıştı. Almanya'ya 28 Haziran 1919'da Versay'da, Bulgaristan'a 27 Kasım 1919'da Neuilly'de, Avusturya'ya 10 Eylül 1919'da Saint-Germain'de, Macaristan'a da 4 Haziran 1920'de Trianon'da anlaşmalar imzalatılmış ancak hesaplaşılmayan tek mağlup Osmanlı İmparatorluğu ile 10 Ağustos 1920'de Sevr'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde anlaşma imzalanmıştır. Ankara'da TBMM'nin Sevr Antlaşması'na tepkisi çok sert oldu. Ankara İstiklâl Mahkemesinin 1 numaralı kararı ile anlaşmaya imza koyan 3 kişiyi ve Sadrazam Damat Ferit Paşa'yı idama mahkûm etti ve vatan haini ilan etti. Yunanistan dışında Sevr'i hiçbir ülkenin meclislerinde onaylamaması nedeni ile Sevr bir anlaşma taslağı olarak kaldı. Onaylanmamış olmasının yanı sıra Anadolu'daki mücadelenin de başarıya ulaşması ve zaferle sonuçlanması neticesinde Sevr Antlaşması hiçbir zaman uygulanamadı. Buna karşın, İzmir'in Kurtuluşu ile Lozan Antlaşması'na giden süreçte Birleşik Krallık içinde 2 uçak gemisinin de bulunduğu donanmayı İstanbul'a göndermiştir. Aynı süreçte ABD de 13 yeni savaş gemisini Türkiye sularına göndermiştir. Ayrıca, Amiral Bristol komutasındaki USS Scorpion gemisinin istihbarat görevi de yapmak suretiyle 1908-1923 arası sürekli olarak İstanbul'da bulunduğu bilinir.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

turgut

ALIN SİZE, İHANET DEĞİL DE NEDİR 

Mehmet

O zamanki durumu şimdiki Libya'nın durumu gibi düşünmelidir. Zor zamanlar, zor kararlar. Mesele "GÜÇ" olmaktır; Uluslararası ilişkilerde "GÜÇ" konuşur. Bu güce ulaşılınca sahada da masada da kazanılır.  
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23