Hep terör olaylarıyla anılan Lice’de asıl gündem işsizlik ve yoksulluk. İlçe merkezindeki caddeler bomboş. Liceliler harabe denilecek evlerde yaşamlarını sürdürüyor. Lice’de Halis Toprak’ın açtığı fabrikalara kilit vurulmasıyla yüzlerce aile ekmek kapısından mahrum kalmış.
EROL METİN / LİCE - Hep terör olaylarıyla anılan Diyarbakır Lice’de asıl gündem işsizlik ve yoksulluk. İlçe merkezindeki caddeler bomboş. Terör yüzünden müşteri kaybettiklerini dile getiren esnaf kan ağlıyor. Liceliler harabe denilecek evlerde yaşamlarını sürdürüyor. Lice’de bir de Halis Toprak gerçeği var. Kurduğu vakıf aracılığıyla ilçede yurt, Y.İ.B.O., hastane, meslek lisesi, halk eğitim merkezi, kapalı spor sahası ve huzurevi yapan Toprak’ın açtığı fabrikalara kilit vurulmasıyla yüzlerce aile ekmek kapısından mahrum kalmış. Liceliler, Toprak’ın mal varlığına el konulmasının ardından faaliyetleri durdurulan 3 fabrikanın uygun bir formülle yeniden açılmasını istiyor.
“600 KİŞİ ÇALIŞIYORDU”
Fazilet Partisi Lice Belediye Meclis eski Üyesi Müslüm Kartop, TMSF’nin ilçelerinde mermer, yağ ve yem fabrikaları kuran Halis Toprak’ın mal varlığına el koyduğunu hatırlatarak, “Buradaki fabrikalarına da el konuldu. Fabrikalar hâlâ boş duruyor. Çalıştırılmıyor. Bu fabrikalarda 600 kişi çalışıyordu. Şu an o 600 kişi içinde sadece 5 kişi iş sahibi. O da fabrikanın güvenliği için devlet tarafından tutuldu” dedi.
DARBECİLER YAĞMALADI
Kartop, 1972 yılında bir araya gelen Lice halkının kooperatif kurduğunu, bu kooperatif aracılığıyla işsizliğin sona erdirilmesi amacıyla salça fabrikasının temelinin atıldığını, makinelerinin tamamlandığını, 12 Eylül darbesi olunca fabrikanın darbeciler tarafından yağmalandığını, parmaklarındaki yüzükleri çıkaran, bileziklerini veren halkın alın teriyle kurulan fabrika binasının şu an atıl durumda olduğunu aktardı.
KENEVİR GERÇEĞİ
Lice’ye yatırım çağrısında bulunan Müslüm Kartop, şunları kaydetti: “Lice’de 2 bin 500 civarında insan kenevirden dolayı yargılanıyor ve cezaevinde yatanlar var. Bu işe girmelerinin en büyük nedeni de işsizliktir. Buraya yatırım yapılsın, insanlar işsiz kalmasın. 1975 depremi olduğunda devlet geçici prefabrik evler yaptı. Kalıcı konut yapılması sözü yerine getirilmedi. Hâlâ prefabrik evlerde yaşayan insanlar var. ‘Devlet bize ev yapacak’ diye hâlâ da bekliyorlar.”
