Patani'de 10 yıl önce Tayland güvenlik güçlerinin saldırısı sonucu 32 Müslüman Malay'ın katledilmesinin izlerini duvarlarındaki kurşun izleriyle halen yansıtıyor.
Yıllarca inançları ve kültürleri nedeniyle baskı ve asimilasyona maruz kalan Müslüman Malayların yaşadığı Patani bölgesinde, 2004'te Tayland güvenlik güçlerinin saldırısında 32 kişinin yaşamını yitirdiği Krue Se Camisi, duvarlarındaki kurşun izleriyle o günün acılarını hala yansıtıyor.
Yaklaşık 4 asır önce misyonerlik faaliyeti için Patani'ye gelen Çinli Budist rahip Limto Kiem'in, Müslümanlığı tercih etmesinin ardından Budist tapınağı yaptırmak için satın aldığı araziye inşa ettirdiği cami, yüzyıllardır ayakta duruyor.
Yıllardır asimilasyona maruz kalan Müslüman Malayların her türlü baskıya rağmen sarıldıkları inançları sayesinde halen ibadete açık tutulan cami, 2004 yılında yapılan katliamın da izlerini yansıttığından bölge halkının en önemli değerleri arasında yer alıyor.
Küçük tuğlalarla inşa edilmiş, yuvarlak sütunları bulunan Krue Se Camisi, özgürlük mücadelesi veren Patani halkını sindirmeye çalışan Tayland hükümetince 2004 yılında yapılan baskının izlerini duvarlarında taşıyor.
Tay güvenlik güçlerinin direnişçilerin olduğu iddiasıyla ateş açtığı camide yaşamını yitiren 32 Müslüman Malay'ın acısını hissettiren cami, o günleri unutturmayan bir anıt gibi varlığını sürdürüyor.
Yapılış öyküsüyle de dikkati çeken Krue Se Camisi, dini bayramlarda yoğun olmak üzere çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor.
Darul Furkan Okulu Müdür Yardımcısı Fahreddin Saad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin Patani'nin en eski yapılarından birisi olduğunu söyledi.
Bu caminin tarihi değerinin yanı sıra yakın zamanda yaşanan trajedi nedeniyle bölge halkı için önem taşıdığını belirten Saad, "Cemaat burada namaz kılarken saldırıya uğradı. Tayland hükümetine bağlı güvenlik güçlerince bu katliam yapıldı. Bu olaydan sonra caminin yerel halk için önemi daha da arttı ve daha fazla kişi tarafından ziyaret edilmeye başladı. Patani halkı özellikle bu caminin tarihi haliyle korunmasına önem veriyor, yenilenmesini kesinlikle istemiyor" diye konuştu.
Saad, caminin duvarlarındaki kurşun izlerinin halen durduğuna işaret ederek "Saldırının izleri aslında daha çoktu ancak Tayland hükümeti tarafından bunlar kapatıldı. Bunun sebebi buradaki halkta öç alma hissinin oluşmasının önüne geçmekti. Cemaatin direnişçi olduklarını savundukları için bu saldırıyı yaptılar ama onlar masum insanlardı" ifadesini kullandı.
Çinli Budist rahip Limto Kiem, ablasıyla misyonerlik faaliyetleri için geldiği Patani bölgesinde, telef olan köpeği nedeniyle büyük acı yaşadığı dönemde Müslümanların yakınlarının ölümüne karşı metanetli kalabilmelerinden etkilendi.
Ablasıyla durumu paylaşmasına rağmen sonuç alamayan Kiem, misyonerlik için dolaştığı evlerde Müslüman halktan büyük acılara dayanma güçleri konusunda bilgiler aldı.
Limto Kiem, Müslüman olmaya karar vererek ablasının da kendisiyle İslam dinini tercih etmesini istedi.
Duruma karşı çıkan ablasının tüm çabasına, hatta açlık grevine başlamasına rağmen kararından vazgeçmeyen Limto Kiem, Budist tapınağı yapmak için satın aldıkları araziye de sırtında taşıdığı taşlarla cami inşa etti.
Yaşadığı üzüntüden dolayı hayatını kaybeden Limto Kiem'in ablası için ise Çin hükümeti caminin yakınındaki arsayı satın alarak Budist tapınağı yaptırdı.
Öte yandan, Patani bölgesindeki yetimlerin eğitim aldığı Boğaziçi Okulu'nun öğrencileri, Kurban Bayramı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını anlatan gösteri yaparak Filistin için özgürlük istedi.
Boğaziçi Okulu ile Ankara Yaşar Zerdali ve Konya Ayder yetimhanelerinin bulunduğu yerleşkedeki etkinlikte, öğrenciler tarafından skeç ve çeşitli gösterilerin sergilenmesinin yanı sıra ilahiler okundu.
Okulda öğrenim gören kız ve erkek öğrenciler koro eşliğinde İngilizce ve Türkçe ilahiler seslendirmelerinin ardından drama grubu skeçler sahneledi.
Yıllarca baskı ve asimilasyona maruz kalan Müslüman Malayların çocukları, Gazze'ye yönelik saldırılara ve Filistin halkının yaşadığı acılara da ne kadar duyarlı oldukları yansıtan gösteriler yaptı.
Öldürülen Filistinli bir çocuğun annesinin yaşadığı acıyı, helikopter, ağır silahlar ve tank figürleriyle halka yapılan saldırıları anlatan öğrencilerden bir kısmı, İsrail bayrağının bulunduğu bandanaları takarak katliam yapan askerleri canlandırdı.
Bazı İsrail ürünlerinin markalarını gösteren pankartlar açarak bunların boykot edilmesi çağrısı yapan öğrenciler, artık Gazze'de insanların öldürülmemesini dileyerek Filistin için özgürlük çağrısında bulundu.
Gösterilerinde bölgeye desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden öğrenciler, hep birlikte "İyi Bayramlar Türkiye" diye haykırarak Türk halkının bayramını kutladı.
"Yetimlerimiz Gazze'ye duyarlı"
Boğaziçi Okulu Müdürü ve yetimhanelerin sorumlusu Hasan Etea, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okulda 200 öğrencinin eğitim aldığını, yetimhanelerde ise 105 kişinin kaldığını söyledi.
Öğrencilerin bayram dolayısıyla güzel bir etkinlik sahnelediğini belirten Etea, "Biz Gazze'de yaşanan acıları biliyorduk ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun duyarlılığı yetimlerimizin konuya hassasiyetini etkiledi. Bu doğrultuda böyle bir program gerçekleştirdik" dedi.
Etea, sahneledikleri gösterilerinin temel temasının Gazze'de yaşanan acılar ve Filistin halkının kurtuluş mücadelesi olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tüm Müslümanların lideri olduğunu vurgulayan Etea, "Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu da lider özelliği ve entelektüel kimliğiyle destekliyoruz. Hem biz hem de yetim çocuklarımız, Türk halkından ve sadece sizin Cumhurbaşkanınız olmayan Recep Tayyip Erdoğan'dan dualarını esirgemiyor. Erdoğan bizim de liderimizdir" ifadesini kullandı.
Etea, bölgeye katkılarından dolayı İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım'a da teşekkür ettiğini kaydetti.
Daha sonra İHH Güney Asya sorumlularından Mehmet Ayduran ve ekipteki gönüller, çocuklara balon ve şeker dağıttı.
Öğrencilerle İHH gönüllüleri hatıra fotoğrafı çektirerek sohbet etti.
Etkinliğin sonunda, Filistin için toplanan yardımlara gösterileri izleyen Müslüman Malayların yanı sıra yetim çocuklar harçlıklarıyla destek verdi.
