Kulak çınlamasında dikkat çeken keşif: Beyinle ilgili yeni ipucu
Derin uykunun, beynin aşırı uyarılan bölgelerini yatıştırarak kulak çınlamasının şiddetini azaltabileceği ve tinnitusla mücadelede yeni bir yol sunabileceği belirtiliyor.
Tinnitus, yani kulak çınlaması, Dünya genelindeki yetişkinlerin yaklaşık %14'ünü etkileyen, çoğu zaman geçici ancak bazı vakalarda hayatı felç eden bir sorun. Çoğu kişi için bu hayalet sesler (zil, uğultu, vınlama) kısa sürerken, Dünya nüfusunun %2'si günlük yaşamı ciddi şekilde bozan sürekli bir tinnitus deneyimi yaşıyor.
Tinnitus, nedeni tam olarak bilinmeyen, ancak genellikle başka bir sağlık sorununun belirtisi olarak görülen karmaşık bir durum.
Şu an kesin bir tedavisi olmamasına rağmen, bilim dünyası yeni bir umut ışığı keşfetti. Oxford Üniversitesi'nden nörobilimciler, 2022’deki bir çalışmada, tinnitusun beynimizin uyku sırasında nasıl davrandığıyla yakından ilişkili olduğunu ortaya çıkardı. Tinnitus, gece uyku sırasında basitçe kaybolmaz ve aksine, dinlenmemizi sağlayan beyin ritimleriyle etkileşime girer. Bu durum, tinnitus hastalarının sıklıkla yaşadığı kötü uyku kalitesini de açıklıyor.
DERİN UYKUNUN SESSİZLEŞTİRME GÜCÜ
Yapılan araştırmalar, derin uykunun yavaş dalga aktivitesinin, tinnitusun arkasındaki aşırı aktif sinir devrelerini sakinleştirdiğini gösteriyor. Bu bulgu, yalnızca tinnitusun uykuyu bozmadığını, aynı zamanda uykunun kalitesinin de tinnitusun yoğunluğunu doğrudan etkileyebileceği anlamına geliyor. Örneğin, daha hafif ve kısa uyuyan hastaların, uzun ve derin uyuyanlara göre çınlamayı daha yüksek şiddette yaşadığı gözlemlendi.
Bu önemli bağlantı, tıp dünyasına tinnitusun sadece bir belirti olmaktan çok, beynin dinamiklerini etkileyen karmaşık bir durum olduğunu anlaması konusunda yol gösteriyor.
Aynı zamanda, uyku ve tinnitus ilişkisini anlamanın, yepyeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini sağlayacağı umudunu artırıyor.
Eğer REM dışı derin uyku beyindeki aşırı aktif devreleri susturabiliyorsa, gelecekteki tedaviler bu özel uyku düzenini desteklemeyi veya güçlendirmeyi hedefleyebilir. Derin uykunun, hastaların tinnitusla başa çıkmasına yardımcı olduğu kanıtlanırsa, bu durum tinnitusa karşı elimizdeki en güçlü araç haline gelebilir.
YENİ BİR MÜTTEFİK: UYKUYU İYİLEŞTİRMEK
Şu anki tıbbi yaklaşım, tinnitusun kaynağını tedavi etmek yerine, sesi azaltmaya odaklanıyor. Çünkü tinnitusa neyin sebep olduğu (işitme kaybı, gürültü, bazı ilaçlar gibi) çoğu zaman kesin olarak belirlenemiyor.
Derin uykunun tinnitusu baskılayabildiği kanıtlanırsa, bu, durumla mücadelede güçlü bir müttefik kazanmamız demek. Derin uykuyu destekleyen tedavi stratejileri geliştirilebilir; bunlar arasında daha iyi uyku hijyeni, akustik uyarım veya derin uykuyu artıran ilaçlar yer alabilir.
Uyku kalitesini artırmak, hayalet seslerin kalıcı olarak azaltılmasına bile yardımcı olabilir.
Kronik tinnitus, günlük yaşamı olumsuz etkileyerek konsantrasyon sorunlarına, sosyal geri çekilmeye ve hatta depresyona yol açıyor. Bu kısır döngü, sürekli gürültü ve uyku eksikliğinden besleniyor. Ancak derin uyku mekanizmalarını inceleyen bu yeni çalışmalar, kesin bir tedavi olmasa da, tinnitus hastaları için en umut vadeden yollardan biri olarak öne çıkıyor.

