• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Koçak: Cezalandırılmadı, aksine ödüllendirildi

Yeniakit Publisher
2016-03-27 22:46:00 - 2016-03-27 22:51:39
Koçak: Cezalandırılmadı, aksine ödüllendirildi

Gazetemiz yazarı Mehmet Koçak, dün yayınlanan yazısında Bosna kasabı Radovan Karadzic'e verilen 'cezayı' değerlendirdi.

İşte o yazı:

Balkan milletleri, Boşnaklar, Türkiye, İslam alemi ve hatta dünya kamuoyu Lahey’deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (ICTY) kararını merakla bekliyordu.

Bu mahkeme maalesef yine çok tartışılacak bir karar aldı.

‘Bosna Kasabı’ Karadzic’in cezalandırılması elbette memnuniyet verici ancak ceza, işlenen suçların karşılığı olmadı.

Mahkeme ‘Bosna Kasabı’ olarak anılan soykırıma dönüşen toplu katliamların baş sorumlu R.Karadzic’i soykırım suçlarından değil, ‘insanlığa karşı suç’tan 40 yıla mahkûm etti.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Aslında SOYKIRIM suçundan ‘ömür boyu’ ağırlaştırılmış ceza almalıydı.

Unutulmasın ki;

Suç ve cezada adalet prensibi, suçun ağırlığı ile orantılı cezadır.

Kısacası 20 yıldan sonra gelen bu kararla adalet sağlanamadı.

BM savcısı Serge Brammetz, “Adalet yerini buldu” yorumunu yapsa da gerçekte adaletin yerini bulmadığı gerçeği açıkça ortadadır.

Mahkemeyi izlemek üzere Lahey’de bulunan ‘Srebrenica ve Zepa Anaları Derneği’ Başkanı Munira Subasic’in “Bazen uykularımdan sıçrayarak uyanıyorum. Kafamın içinde kurşun sesleri yankılanıyor. Bu vahşete sebep olan Karadziç hakkında verilen karar ise bizim için yok hükmündedir” sözlerinden Müslüman Boşnakların acısını ve adalete olan güvensizliklerini anlamak mümkündür.

Bu sözler çok ama çok anlamlıdır...

Mahkeme kararının ne kadar siyasallaştığını ve hukukun nasıl çiğnendiğini anlamak için hukukçu olmak gerekmez.

Neden mi?

Çünkü bu cani:

1992-1998 yılları arasında 100 bin kişinin hayatına mâl olan, 4 milyon Bosnalının evsiz kalmasına ülke dışına zoraki göçe mecbur bırakılmasına yol açan savaştaki rolü nedeniyle savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım ile suçlanıyordu.

İç savaşın başlatılma emrini veren çetnikleri Sırbistan’dan aldığı devlet gücüyle silahlandırıp, örgütleyen bu çete başına ‘ömür boyu ağırlaştırılmış (müebbet) cezası’ dışında verilen hiçbir ceza için “adalet yerini buldu” denemez.

SAVAŞI BAŞLATAN O OLDU

Bosna Hersek’in bağımsızlık görüşmeleri sırasında Aliya’nın bütün barışçı girişimlerine rağmen savaşın hemen öncesinde R. Karadzic denen bu katil, Bosnalı Sırpların lideri olarak Bosna Meclisinde çirkin tehditler savurmuştu.

Karadziç: “Hem siz bağımsız olmayacaksınız hem biz ‘Bosna Sırbistan Cumhuriyeti’ni kuracağız” demişti.

Yine aynı mecliste: “Siz Müslümanlar, eğer bağımsızlık diye tutturursanız kendinizi savunamayacaksınız” diyerek aslında o an savaşı ilan etmiş oldu.

Bosna genelinde Sırp çetniklerin sürdürdüğü etnik arındırma savaşında 150 binden fazla Müslüman Boşnak katledildi. 800 cami, medrese ve İslam kültür eseri yok edildi. Müslümanların yerleşim yerleri yakılıp yıkıldı.

Radovan Karadzic denen katil, katliam emirlerini verirken bir yandan da Avrupa’dan aldığı destekleri yeterli bulmadığından yakınarak Avrupalı siyasilere;

“Müslümanlar gittikçe daha çok köktenci oluyorlar. Bu yüzden küçük bir Müslüman topluluk dahi Avrupa için baş ağrısı olacaktır.

Bizim Müslümanları Balkanlardan süpürme savaşımız ‘Tek dinli ve tek kültürlü Avrupa’nın geleceğine hizmettir. Avrupa bize desteğini daha güçlü olarak sürdürmeli” diyor ve uyarıyordu.

İşte o çağrısı karşılık buldu ve Sırp güçleri 11 Temmuz 1995’te Bosna Savaşı sırasında Hollandalı Birleşmiş Milletler askerlerinin korumasına bırakılan Srebrenica’ya bir çatışma olmadan girmişti.

Kimileri yakıldı, kimilerinin boğazları kesildi, kimileri kurşuna dizildi, kimileri aç ve susuz bırakıldı. Kısacası tarihe Srebrenica SOYKIRIMI olarak geçen bu insanlık faciasında

8375 insan sistematik bir şekilde katledildi.

Kısacası; Srebrenica Kasabası’nda yakın tarihin en büyük insanlık faciası yaşandı.

BU NASIL HUKUK? BU NASIL ADALET?

Bütün bu vahşetin baş sorumlusu olan ve ‘Bosna Kasabı’ olarak anılan Karadzic, Şimdi Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından verilen cezayla cezalandırılmış değil aksine ödüllendirilmiştir.

R. Karadzic’e verilen bu ceza onun kısa zamanda serbest kalacağının işaretidir.

Çünkü bu mahkeme şimdiye kadar yargılanıp ceza alan sanıkların büyük bir kısmını “tutukluk süresi, sağlık sorunları, yaşlılık ve iyi hal” gibi uyduruk durumları bahane edilerek serbest bırakmışlardır.

Nitekim, mahkeme kararında 8 yılı bulan mahkeme sürecinde duruşmalar 497 gün sürdüğü için 2008 yılından bugüne tutuklu bulunuyordu. Karadziç‘in cezası da bu tarihten itibaren başlamış sayılacak.

Zaten avukatların temyize baş vurmaya hazırlandığı gibi sağlık durumu ve ilerleyen yaşı (70) gibi özet nedenler şimdiden ileri sürülmeye başladı bile...

Bu cani 13 yıl kaçmış, sonunda 2008 yılında Belgrad’da yakalanmış ve Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi’ne teslim edildi.

II. Dünya Savaşı’ndan bu yana işlenen en ciddi savaş suçu olan bu dava, maalesef caydırıcı bir kararla sonuçlanmadı.

“Bu nasıl hukuk, bu nasıl adalet?

Demekten kendimi alamıyorum.

Özetleyecek olursam;

Bu karar ‘Bosna Kasabı’ için af gibi oldu.

BM Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi’nin aldığı bu kararla adalete duyulan güven sarsıldı.. Hukuk ağır bir darbe aldı...

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23