Kayseri'nin ilk camisinde ibadet 8 asırdır kesintisiz sürüyor
Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde bulunan ve 13. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Battal Cami; Kayseri'nin ilk camisi olma özelliğini taşırken, cemaat 8 asırdır bu camide ibadetini yerine getiriyor. 13. yüzyılda yapıldığı bilinen caminin aynı zamanda Şeyh Kirmani ve Şems Tebrizi'nin buluşma yeri olarak da kayıtlarda geçtiği biliniyor.
İlçeye bağlı Battalgazi mahallesi Beştepeler Mevki'nde bulunan Battal Cami, 13. yüzyılda yapılmış ve Kayseri'nin bilinen ilk camisi olarak ön plana çıkıyor. Yaklaşık 8 asırdır cemaatini ağırlayan camide aynı zamanda bir de türbe bulunuyor. Caminin bulunduğu mevki hakkında bilgiler veren Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; "Bulunduğumuz yer 'Mazaka' olarak bilinen eski Kayseri. Daha önce ova halinde, Kayseri'nin ilk yerleşim yerlerinin bulunduğu yerdeyiz. Burası bir tepe, hemen yanımızda 'Beştepeler' denilen bölüm var. Yukarıdan bakılabilecek şekilde şehre hakim bir yer. O günün şartlarında da mevcut ovadaki olumsuzluklara bir nevi çözüm sağlamak ve korunma amaçlı en uygun yerlerden bir tanesinde bulunmaktayız. Buradaki mahallenin ismi caminin ismiyle de anılmakta. Buraya çok yakın bir mahallenin ismi de Eskişehir Bağları, yani şehrin en eski yerinde bulunuyoruz" dedi.
ŞEHRİN DİNİ TARİHİ BURADA BAŞLADI
Caminin Kayseri'nin bilinen ilk camisi olduğunu aktaran Özsoy; " Özelliklerine veya mimarisine bakıldığında genellikle 12., 13. yüzyıla tarihlendiğini görüyoruz. Şehrin dini tarihi için 'buradan başladı' denilecek önemli bir mekan. Caminin kesme taşlardan yapıldığını biliyoruz. Zaman içerisinde çok fazla değişikliğe uğramış, bunun sebebi de büyük depremler ve coğrafi şartlar diyebiliriz. 19. yüzyılın birinci yarısına ait elimizde buranın restore edildiğine dair bilgiler mevcut" şeklinde konuştu.
KİRMANİ KARARGAH OLARAK KULLANMIŞ
Battal Cami'nin o dönem Türkiye Selçukluları Dönemi'nde yaşamış ünlü mutasavvıf, şair olan Şeyh Kirmani ile Şems Tebrizi'nin buluşma yeri olduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Osman Özsoy; "Cami aynı zamanda zamanının Şeyh Kirmani ve Şems Tebrizi'nin buluşma yeri olmuş. 13. yüzyılda ahiler ile onlara muhalifler arasında bazı sürtüşmeler var. Moğolların Kayseri'yi işgal etmeleri sırasında da karşımıza çıkmakta. Literatürdeki bazı kaynaklara göre denilir ki; burasının Kirmani'nin bir karargahı şeklinde. Bununla beraber Moğol işgali Kayseri'de epey uzun sürmüş. Bu işgalin sonlandırılması için Memlük Sultanı Baybars Kayseri'ye gelmiş ve 7 camide hutbe okutmuş. Okutulan hutbelerden bir tanesi de Battal Cami'nde okunmuştur" dedi.
EMEVİ KOMUTANI BATTAL GAZİ
Emevî, Arap İslam akıncılarının defalarca İstanbul'u fethetme maksatlı geçiş güzergahlarından biri olan Kayseri'nin bu eski yerleşim yerinde, Emevi komutanlarından Seyyit Battal Gazi'nin 14 yıllık İslam egemenliği döneminde buraya bu mescidi yaptırdığı rivayet ediliyor. Bu bakımdan Kayseri'deki İslam'ın ilk izleri bu mescitle başlıyor. Zaman içinde defalarca restorasyon görse de son çevre düzenlemesi ile ayrı bir çehreye bürünmüş bu mescidin girişinin solunda bulunan üst türbe külahı bölümü yıkılmış ama alt sanduka bölümü yeniden düzenlenen Kırk Kızlar Türbesi, kentin Moğol istilasından kalma trajedisinin menkıbevi bir göstergesi olarak ayakta duruyor. 160 metrekarelik iç mekan tavanı dört fil ayağı sütun üzerine inşa edilen mescid, iç mekandaki mimari unsuru olan taşlarının bir çoğunda, Oğuz boylarından altı boyun işaret remzleri bulunuyor. Bu mescidin taşlarına işlenen imzaların birçoğu da Oğuz'ların Kayı Boyuna bağlı olan ustaların imzasını taşıyor. Kemerlerde ve sütunlarda çok sayıda bu işaretlerden görülüyor.


