Bundan 10-15 sene önce 20 km’lik yol, 30 dakikada en fazla da 45 dakikada katediliyordu. Maalesef şimdi ise aynı yol 1,5 saatte zor gidilmekte!
Ne yazık ki devlet görevlileri, emniyet şeridini özel şeritleri olarak gördüğü için bu trafik çilesinden hiç etkilenmiyorlar. Hatta kilitlenmiş bir trafikte, vatandaşımızın bunaldığı, streslendiği o anlarda arkadan çakarları yakmış, sanki itfaiye arabasıymış gibi devamlı siren çalıp da millete sıkıntı veren bu arabalar da cabası!!! Sorsanız nereye gidiyorsunuz diye inanın çoğu ya evine ya da bir kafeye çay içmeye gidiyordur. Otoyolda emniyet şeridinden gitme hakkı olan itfaiyeye, ambulansa çok az rastlanmakta bunun aksine özellikle sivil çakarlı ve sirenli arabalar, makam araçları her zaman görülebilmektedir.
Trafik polisimiz, cumhurbaşkanımızın ya da başbakanımızın geçeceği güzergahlarda her zaman hazır kıta olarak beklemekteler ve yolun trafiğe açık olması için üstün gayret sarfetmektedirler. Devlet büyüklerimiz, yoldan geçtikten sonra ise vatandaşımız, trafik keşmekeşine terk edilerek görevliler ortadan kaybolmaktadır. Normal zamanlarda, trafik sıkışıklığının olduğu bölgelerde bu polisleri arasak bulamıyoruz ya da bir kenarda etkisiz eleman gibi durduklarına şahit oluyoruz. Halbuki trafiğin sıkışık zamanlarında trafik polisimiz gerekli özveriyi göstererek trafiğin açılmasını sağlasa halkımıza, ekonomimize çok büyük faydası olur.
Nasrettin Hoca, damdan düşünce etrafındakilere “bana doktor değil, damdan düşeni getirin” demesi gibi, emniyet şeridini kullanan yetkililerin de, vatandaşın çektiği trafik zulmünden bihaber olması bu sorunun çözülmesini önlemektedir. Kendilerini mesai gidiş-çıkış saatlerinde emniyet şeridine girmeden normal şeritten evlerine veya başka bir yerlere giderek senelerdir çekilen bu ağır stresi yaşamalarını ve böylece bu kangren yaraya tedavi bulmalarını ümit ediyorum.
• Ali İpek / Tarabya / Akit Gazetesi Okur Postası