Hüda Par'lı Yılmaz: Diyarbakır'ı sahabe şehri yapacağız

YENİAKİT.COM.TR/ÖZEL -   Diyarbakır, HÜDA PAR’ın Batman ile birlikte en iddialı olduğu illerden… Hem Suriçi bölgesinde hem de diğer pek çok ilçede aktif olarak çalışan HÜDA PAR mensupları rahatlıkla görülebiliyor. HÜDA PAR’ın Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Yılmaz ile Diyarbakır’ı ve halkın kendilerine yönelik yaklaşımını konuştuk.

Beklentiniz nedir Diyarbakır’dan?

Sosyal içerikli projeleri önemsiyoruz. Şehir yaşamının kalitesinin yükseltilmesi gerekiyor Diyarbakır’da. Hizmet noktasında bugüne kadar yapılmayanları halkımıza vereceğiz. Yerelde hizmet yapılır, siyaset de Meclis’te yapılır. Bugüne kadar Belediye Başkanlığı’na gelenler, “Bizden hizmet beklemeyin, biz siyaset yapmaya geliyoruz” dediler. Hizmetsizliğe alıştırdılar insanları… Ama HÜDAPAR’ın çıkışıyla onlar da artık hizmete ilişkin projelerini seçmene götürüyorlar.

YANDAŞLARA VERİLEN TESİSLERİ GERİ ALACAĞIZ

Projeler bazında ne vaad ediyorsunuz halka?

Diyarbakır gibi bir şehirde raylı sistem yok bugün. Raylı sistem yapılıncaya kadar geçen süreçte Diyarbakır’dan geçen bir demiryolu hattı var. Günde iki sefer kullanılıyor bu hat. Ankara ile görüşerek bu sistemi kullanıma açacağız. Güzergâhı, çok işlevsel bir şekilde hizmet verebilir. Sosyal ihtiyaçlar bakımından bakıma muhtaç insanlarımıza evde bakım hizmeti vereceğiz. Semt Konakları’nı içeriğini zenginleştirip Mahalle Konakları adıyla hizmete açacağız. İçinde postanesi, mahalle muhtarlığı, çocuk kreşi; elektrik, su ve gaz kurumlarının birimlerinin olacağı Mahalle Konakları’mız hizmet verecek halka… Belediyenin kurmuş olduğu parkların hiçbiri sosyal tesis olarak kullanılmıyor. 49 yıllığına yandaşlara kiraya verilmiş durumda. Bir nevi parklar, yandaşlar için kurulan tesislerin bahçesi gibi duruyor. Vatandaşa değil yandaşa hizmet veriliyor. Yandaşlara verilen tesisleri geri alacağız. Parkların hiç birinde mescid yok, umumî tuvalet yok.

DİYARBAKIR’I ‘SAHABE ŞEHRİ’ YAPACAĞIZ

Diyarbakır, İslam kimliğiyle küs gibi duruyor, siz alırsanız barışacak mı?

Mevcut yönetim, Diyarbakır için ‘Kadın şehri’ markasını kullanıyor. Diyarbakır’ın İslam orduları tarafından fetholunmasından önceki hükümdarı bir kadın. Kadınların yönettiği bir şehir olarak bilinmesi isteniyor mevcut yönetim tarafından…

Siz İslam ile Diyarbakır arasındaki perdeyi kaldıracak mısınız?

Biz şu ana kadar dernek çalışmaları kapsamında bu manada çok çalışmalar yaptık. Diyarbakır’ı Molotof ve çatışma şehri olarak tanıyanlar, bizim 2006 yılından sonra yaptığımız Peygamber mitingleriyle Siyarbakır’ın Peygamber Sevdalılarının şehri olduğunu gördüler. Peygamber sevdasının meydanlarda haykırıldığı şehir oldu Diyarbakır. Biz bunları dernek imkânları ile yaptık. Belediyeyi aldığımız gün, Diyarbakır’ı Sahabe şehri yapacağız. Diyarbakır’ın markası sahabeler olacak. Diyarbakır’ın maneviyatı ön plana çıkacak. Hazreti Süleyman Camii çevresini bir külliye haline getirerek, İslamî ilimlerin tedris edildiği bir yer haline getireceğiz. İstanbul’dan gelen biri, Diyarbakır’ı, inancıyla tanıması lazım. Bizim halkımız zaten Müslüman. Yapacağımız tek şey tahribatı engellemek. Tahribatı engellediğimizde her şey doğal akışında gider.

HALK BİZİMLE BARIŞIK

Peki aynı zamanda halkta bir Hizbullah algısı var. Bu algı ve gerçekleri dinleyebilir misiniz?

Halkın algısı farklıdır, ideolojik kesimlerin oluşturduğu algı başkadır. Bu yıllardır, yalanlarla, iftiralarla oluşturulmuş bir algıdır. Biz mağdur oluyoruz, savcılıklara şikâyet ediyoruz. Bir bakmışsınız ceza bize kesilmiş. Böyle bir şey olabilir mi? Halk bizimle barışık, her hangi bir sorun yok. İşin gerçeği şu, İslamî çevreleri insanların kafasında öcüleştirmek istediler. Ama burada bu algı tutmadı. PKK çevresi kasıtlı olarak toplumsal alanda manevra kabiliyetini artırmak için bu algıyı yayıyor. Mustazaflar, yardım çalışmalarından, meydanlarda olmaya kadar halkın birebir içindeydi. Halk kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Bu seçimlere de yansımayacaktır.

KÜRDLÜĞÜNE KÜRDÜZ, MÜSLÜMANLIĞINA MÜSLÜMAN

Peki, son soru olarak bölgedeki seçim süreci HÜDA PAR ve BDP arasında çatışmalara gebe olarak geçiyor. AK Parti de PKK saldırılarından etkilendi. Seçime giden süreçte PKK çeverelerinin oluşturmak istediği şiddet atmosferini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Derneklerimize ve partimize saldırı var. Halkın HÜDAPAR’ı tercih etmesi sözkonusu… Biz bugüne kadar insanlarımızı seçime gitmeye teşvik etmemiz gibi bir durum söz konusu değildi. Yani dernek mensuplarımızdan kimisi sandığa gidiyordu, kimisi de oy vermiyordu. İnsanımızın önemli bir kısmı kerhen oy veriyordu. Oy verenlerden dinî duyguları ağır basanlar AK Parti’ye veriyordu, Kürdî duyguları ağır basanlar BDP’ye oy veriyordu. Ama bizim çıkışımızla birlikte hem bölge insanı oluşumuz, hem de dindarlığımız konusunda bir sıkıntı yok. Bölge insanı da böyle zaten. Yani Müslümanlığına Müslüman, Kürdlüğüne Kürdüz. Diyarbakır halkı da bunu görüyor. Biz şimdi BDP’ye sandıktan % 90 oyun çıktığı köye gidiyoruz. Köylüler coşkuyla “Aradığımız sizdiniz” dedi. Mecburen gidiyorlardı başka bir partiye, şimdi bizdeler. Nice abdestli-namazlı insan, sırf Kürtlerin hakkının korunması için BDP’ye oy verdi, BDP için çalıştı. BDP’nin yöneticilerinin İslam ile alakası olmadığını, bir çoğunun ateist olduğunu görüyor, biliyor BDP’nin tabanı. İnsanlar, kerhen destekliyordu BDP’yi… Aynı şekilde AK Parti’ye tepkili vatandaşlar var. HÜDA PAR’ı halk destekliyor.

Peki Diyarbakır ve bazı illerde sandıkta hilelerin döndüğü konuşulur. Kendi oylarınıza sahip çıkabilecek misiniz?

En önemlisi biz sandığa sahip çıkacağız. -20 civarında bir sandık hilesinin döndüğü bilinir burada… Biz adiliz, HÜDA PAR kaç oy aldıysa o yazılacak, BDP, AK Parti, hepsi yazılacak. Gelmeyen gelmemiştir. Biz adaleti, dürüstlüğümüzü kaybedersek her şeyi kaybederiz. Biz düşmanımızın dahi hakkını yemeyiz.

www.yeniakit.com.tr