• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Sağlığımızla oynuyorlar!”

23 Ocak 2020
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

16 Ocak 2020 günü, Cumhuriyet, birinci sayfadan, halkı telaşa sürükleyecek bir başlık kullanmıştı..

Başlık şöyle idi:

“Sağlığımızla oynuyorlar”

Olay ne idi?

Piyasada en çok satılan ilaçların bulunamaması..

Düşünün..

Küçük çocuğunuz var..

Yaşlı insanlarınız var..

Sürekli ve düzenli kullanılması gerektiği, sıkı sıkı tembihlenen ilaçlarınız var..

Bunları bulamama tehlikesinden bahsediliyor..

Meraklanıp, haberi okuyorsunuz..

İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu’ndan görüş alınmış..

Tırnak içinde kullanılan ifade tam şöyle: “En çok kullanılan 150 ilaç yok.”

Piyasada en çok satılan ilaç sayısı, yuvarlak bir rakam olarak söyleyelim, 500-600 civarında ise..

Bunun nerede ise dörtte biri yok..

Doktora gittiniz..

Veya yıllardır kullandığınız ilaçlarınız var..

Bunlardan bitenler için eczaneye gittiğinizde, alacağınız her dört ilaçtan birisi için cevap: “Yok!”

İnsan, belki kendisi için korkmaz ama..

Sorumluluğu altındaki küçükler için, büyükler için korkuya kapılmaz mısınız?

Bunu yapıyordu Cumhuriyet gazetesi..

Ve o gazeteye konuşan, İstanbul Eczacı Odası Başkanı..

Hemen o gün yazdığım.. Ertesi günkü gazetede yayınlanan yazımda, Cumhuriyet gazetesinin yaptığının yalancılık olduğunu, hatta sahtekarlık olduğunu belirttim..

Cumhuriyet’ten bir açıklama gelmedi ama..

İstanbul Ecza Odası Başkanlığı’ndan, yönetim kurulu adına Genel Sekreter Şeker Pınar Özcan imzası ile bir açıklama geldi.

Açıklamada şöyle deniliyordu:

“Akit gazetesinin 17 Ocak 2020 tarihli nüshasında ...... ifadelerini kullanmaktasınız. ‘Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunuzu’ yansıtan yazınızdan dolayı sini kınıyoruz. Manşet yorumlayarak gazetecilik yapmak yerine, İstanbul’da rastgele 10 eczaneye giderek halkımızın ve eczacıların yaşadığı sorunu gözlemlemenizin daha doğru bir gazetecilik faaliyeti olacağına inanıyoruz.”

Açıklamayı aldıktan sonra, İstanbul Ecza Odası Başkanı Cenap Bey’i aradım.

“En çok satılan 150 ilaç”ın bulunamadığını tekrar iddia etti. Ama birazcık esnetti. 150 ilacın sürekli aynı ilaçlar olmadığını, bugün bulunamayan 150 ilaç ertesi günü eczanelere gelse de, başka 150 ilacın kalmadığını belirtip, eleştiri amaçlı değil, çözüm odaklı açıklama yaptıklarını hatırlattı.

Gözlem konusunda yakın tarihte iki ayrı eczaneden ilaç aldığımı, ancak talep ettiğim hiçbir ilaç için bana “Yok” denilmediğini, hatta ben sıra beklerken, başka kişileri de gözlemlediğimi, onların da taleplerine “Yok” cevabı verilmediğini hatırlattı isem de..

Bir hukukçu ile, bir eczacının görüşmesinden, tek ortak sonuç şu oldu: “Sağlık Bakanlığı eczaneleri ve depoları takip ediyor. Eksiklikleri görebiliyor. Müdahale edebiliyor. Ancak şu an için, fabrikalar sisteme dahil olmadığından, bu sorunlar çıkabiliyor.”

Fabrikalar da sisteme dahil edilince, Sağlık Bakanlığı tüm zinciri kontrol edebilecek ve gerekli müdahaleleri hiçbir aksama olmadan yapabilecek..

“Bu noktada buluşmaya da şükür” dedik..

Cenap Bey’den, “bulunmadığı”nı iddia ettiği 150 ilacın listesini istedim..

Önce “Acaba” dese de..

Sonrasında yolladı..

Ben de listeyi olduğu gibi, Sağlık Bakanlığı’na yollayarak, “Bu ilaçların piyasada bulunmadığı iddia ediliyor, doğrusu nedir” diye sordum.

Bana özel cevap, henüz gelmedi.

Ama dün sabah, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Anadolu Ajansı’nın “Editör Masası” programında, konuya açıklık getirdi..

“Hiçbir ilaç için, bulunamama sorunu olmadığı”nı altını çizerek belirtti..

Konuyu kapatmış oldu..

Bence kapatmış oldu..

Cumhuriyet gazetesi cevabını almış oldu.

Yalanının karşılığını almış oldu..

Ama utanırlar mı?

Hiç sanmam..

Gelecek sene..

Yine aynı mantıkla..

Yine ilaç bulunamadığını, en çok satılan ilaçların piyasada olmadığını iddia edecekler..

Yine insanları tedirginliğe sevkedecekler..

Yine insanları telaşlandıracaklar..

Sorduğunuzda da, “Haber yapıyoruz” diyecekler..

Yalan yazmak, habercilik değildir.

Siyasi amaçlarla, muhalefet etmek için palavra atmak gazetecilik değildir.

Ama bu ülkede, bu yalanların hiçbir cezası olmadığı için..

Bir gün sonra, bir başka gazeteci sizi yalanladığında, en azından “Hodri meydan” dediğinde, hiç sıkılmadan, bir başka konuda, benzer yalanlarınıza devam ediyorsanız..

Savcılar da bu tabloyu seyirle yetiniyorlarsa..

İddianame hazırlayıp, o yalan haberi yapan, yayınlayan ve o haberde ismi geçenleri ifadeye çağırıp, “ne denilmiş, nasıl çarpıtılmış” araştırmasını yapmazlar ise..

Bu metot, yıllarca devam edecek demektir..

Geçen yıl aynısını yaptılar çünkü..

“Toplu ölümler kapıda” dediler..

“En kritik ilaçlar yok” dediler..

“Hayati ilaçları eczane eczane dolaşsanız da, bulamıyorsunuz” dediler..

Ama takip ettim..

Bu kadar büyük yalanlara rağmen..

82 milyonluk Türkiye’de..

“Ben şu ilacı bulamadım, şu yakınımı kaybettim” şeklinde bir iddia..

Veya..

 “Bu ilacı bulamadığım için kullanamadım, hasalığım şu şekilde arttı” diyen tek bir kişiye rastlamadım..

Bu sene yine aynı haberler pişirildi..

Önümüze konuldu..

Sağlık Bakanı tarafından yalanlandı..

Ama toplumu telaşa sürükleyenler için bir ceza kesilmedi..

“Gelecek sene de, aynı türden haberleri yapacağız. Bir kişinin bile kafasını karıştırırsak, tedirginliğe sevkedersek, kâr, kârdır” mantığı ile hareket edenlere, gün doğdu.

Hep sol medyayı örnek veriyoruz ama..

Muhalefetteki sağcıların da onları taklit ettiklerini söyleyebilirim.

Cumhuriyet ile aynı gün, Yeniçağ gazetesinin de birinci sayfadan verdiği haberin başlığı, şöyle idi:

“İlaçta büyük kriz!”

Onlar biraz daha insaflı idiler, 150 değil, 120 ilacın bulunamadığını yazmışlardı..

Sağlık Bakanı’nın dünkü açıklamasından sonra, bir özür dilerler mi?

Hiç sanmam..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Dürüst

Gitsinlerde başka ülkelere baksınlar bakan onunda yüzdesini vermiştir

Ahmet

Ama ben dün bana yazılan bir ilacı nerde ararsam arayım bulamadım ne olacak şimdi.....
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23