• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Hedef petrol

Yeniakit Publisher
2013-12-15 21:28:28 - 2013-12-16 08:49:32
Hedef petrol

Bangladeş’i ve bölgeyi çok iyi bilen milletvekilleri, Cemaat-i İslami liderlerinden Abdulkadir Molla’nın idamını Akit’e değerlendirdi. Dünyanın bakir bölgelerinden Güney Asya’nın, yeraltı, yerüstü zenginlikleriyle dünyayı sömürmek isteyen şer odaklarının iştahlarını kabarttığına dikkat çeken vekiller, petrol nedeniyle Ortadoğu’yu kan gölüne döndüren karanlık güçlerin, şimdi gözlerini Bangladeş’teki petrol ve doğalgaza çevirdiklerine vurgu yaptı. Bangladeş’teki Müslümanların karanlık güçlerin oyunlarına gelmemelerini isteyen vekiller, ülkede Suriye ve Mısır benzeri iç savaş çıkmasından endişe ediyor.

HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU - Dünyanın bakir bölgelerinden Güney Asya, yeraltı, yerüstü zenginlikleriyle dünyayı sömürmek isteyen şer odaklarının iştahlarını kabartıyor. Petrol nedeniyle Ortadoğu’yu kan gölüne döndüren karanlık güçler, şimdi gözlerini Bangladeş’teki petrol ve doğalgaza çevirdi. Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Bangladeş’i sosyalist Halk (Avam) Partisi’nin başında olduğu koalisyon yönetirken, Müslüman gruplar ise Abdulkadir Molla’nın idamı ve ardı arkası gelmeyen tutuklamalarla silahla mücadeleye çekilmek isteniyor. Türkiye’yi rol model olarak benimseyen Müslüman gruplar ise adil seçim yapılmasını istiyor. Bangladeş’i ve bölgeyi çok iyi bilen milletvekilleri, konuyu Akit’e değerlendirdi.

İDAMIN SEÇİM ÖNCESİNDE YAPILMASI MANİDAR

İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği Türk Grubu Başkanı Emrullah İşler, Cemaat-i İslami liderlerinden Abdulkadir Molla’nın idamının ülkedeki siyasi krizin nasıl bir güzergaha gireceği bilinmediği bir dönemde ve seçim öncesinde yapılmasının manidar olduğunu belirterek, “Türkiye bu üzücü sonucun ortaya çıkmaması için Sayın Cumhurbaşkanımızın Bangladeş Cumhurbaşkanı ve Başbakanına 2012 Aralık ayında gönderdikleri mektuplar da dahil, hem ikili temelde hem de uluslararası toplum nezdinde her türlü gayreti göstermiş ve her düzeyde gerekli girişimlerde bulunmuştur. Ancak hükümetin, yaklaşan seçimlerde oy oranını artırmak için bu yola başvurduğu değerlendirmelerini göz önüne aldığımızda geçmişin yaralarının bu yöntemlerle sarılamayacağı ve toplumsal uzlaşının bu yolla sağlanamayacağı gerçeğini herkesin görmesi gerekmekte” dedi.

HALKLARIN UYANIŞI KÜRESEL GÜÇLERİN İŞİNE GELMEDİ

Ortadoğu’daki halkların son üç yılda despot rejimlere karşı göstermiş oldukları mukavemet ve uyanış hareketlerinin bölgenin yeni yüzyıla büyük bir değişimle gireceğinin sinyallerini verdiğini hatırlatan İşler, “Nitekim halkın kararlı duruşu kısa zamanda sonuç vermiş ve yıllarca demir yumrukla yöneten bazı liderler görevlerini bırakmak durumunda kalmıştır. Ancak halkın iradesinin özne konuma geçeceğine işaret eden bu süreç bazı küresel güçlerin hesabına uymadı.

Libya müdahalesiyle sürecin bir parçası haline gelen dış dinamikler başta Suriye’de olmak üzere bölge ülkelerinde bir toplum mühendisliği faaliyetine girişmişlerdir. Söz konusu faaliyetler Suriye’de insanlık tarihinde kara bir leke olarak geçecek bir soykırıma tahavvül etmiş ve bundan cesaret alan zinde güçler Mısır’da askeri bir darbe gerçekleştirmiştir. Esasında yürütülen tüm bu faaliyetlerin sebebi küresel güçlerin, halkların başkaldırısı sonucunda yükselişe geçen ‘İslam tandanslı’ hareketlerden duyduğu rahatsızlıktır. Bugün, Myanmar’da, Bangladeş’te, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Müslümanlara yönelik yapılan saldırıların, Müslümanlara yönelik baskıları daha geniş alanlara yayma çabası olduğu aşikardır. Zira bu faaliyetlerle Suriye’de, Mısır’da yapılan zulümler gündemden düşürülmüş ve hedef saptırılmıştır” dedi. İşler, Türkiye’nin uluslararası toplumda mazlumların sesi olmaya devam edeceğini bildirdi.

ULUSLARARASI DERİN PROJE UYGULANIYOR

TBMM İnsan Haklarını Araştırma Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün de uygulanan idam kararıyla Bangladeş’in bir karmaşaya sürüklendiğini hatırlatarak, “Hangi ülkenin yönetimi, hangi düşünceyle kendi ülkesinin ortasına pimi çekilmiş bir bomba atar” dedi. Uluslararası aktörlerin sessizliğinden bir derin projenin olabileceğinden şüphelendiğini ifade eden Üstün, “İnsan hakları, özgürlükler demokrasi diyerek, pireyi deve yapan uluslararası camianın aktörleri sessiz. Uluslararası camia başka yerde gösterdikleri tepkinin onda birini gösterseler Molla asılmazdı. Bu sessizlikten yeni bir projenin orada oynanmak istendiği konusunda şüphe ediyorum. Bangladeş’in hemen yanı başındaki Myanmar’da da 2.5 milyon insan diri diri yakılıyor. Oraya karşı da dünya sessiz. Demek ki bölgeye dönük bir proje uygulanmak isteniyor” diye konuştu.

MÜSLÜMANLAR SİLKİNİP KENDİNE GELMELİ

Müslümanların arasına atılan nifak tohumlarının giderek arttığını dile getiren Üstün, Müslümanların silkinip kendilerine gelmeleri gerektiğine dikkat çekti. Müslüman ülkelerin kukla yönetimlerden kurtulması gerektiğini belirten Üstün, bunun ilacının demokrasi olduğunu kaydetti. Müslümanların doğru yönetimleri işbaşına getirdiğini dile getiren Üstün, bunun için Müslüman ülkelerde demokrasi geleneğinin yerleşmesi gerektiğini kaydetti.

Müslüman ülkelerinin tesbih gibi dağınık olduğunu, birçoğunun kendi aralarında husumet bulunduğunu söyleyen Üstün, “Maalesef biz kendi evimizin önünü temizlemezsek, İslam ülkeleri sistemlerini düzeltmezse başlarına birçok hal geliyor. İç savaş çıkabilir veya başka ülkeler müdahale edebilir. Silkinip kendimize gelmezsek daha bu acılar devam eder gider. Doğal kaynakları heba olur gider.  Sömürülen ülkelerimiz Ortaçağ’a döner. Dolayısıyla hiçbir zaman huzur bulunamıyor” dedi. Üstün, Müslümanların bu olayların neden İslam ülkelerinde olduğunu düşünmeleri gerektiğini kaydetti.

FİTNE BÜYÜMESİN DİYE TÜRKİYE BÜYÜK ÇABA HARCADI

Türkiye-Bangladeş Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ebubekir Gizligider, kardeş ülke Bangladeş’in fitne ortamına sürüklenmemesi için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün büyük çaba harcadığını belirterek, “Türkiye hukuki sürecin hukuk kuralları çerçevesinde, siyasi sürecin de siyaset kuralları çerçevesinde yürümesini istemişti. Türkiye, Molla ile ilgili BM, İslami Kalkınma Örgütü ve diğer bölgesel örgütleri harekete geçirmek için yoğun uğraş verdi. Son güne kadar da çok gizli bir diplomasi yürütüldü” dedi. Bangladeş’in 170 milyon nüfusu ile en büyük İslam ülkesi olduğunu dile getiren Gizligider, bunun tahmini bir rakam olduğunu, nüfusun daha da fazla olduğunu tahmin ettiklerini bildirdi. Bangladeş’te çok yapılı bir hükümet bulunduğunu dile getiren Gizligider, “Bangladeş’te İslami hassasiyetleri olanlar rahat değil. Camiler basılıyor. Cemaati İslami ve diğer muhalefet partiler adil bir seçim istiyor” dedi.

KAYNAKLARI İŞTAH KABARTIYOR

Bangladeş’in insani kaynağı, petrolü ve doğal zenginlikleri ile dikkat çektiğini hatırlatan Gizligider, bunun karanlık güçlerin iştahını kabarttığını ifade etti. Birtakım karanlık güçlerin zengin kaynakları olan ülkelere yönelik gizli planları olduğunu hatırlatan Gizligider, Bangladeş’e yönelik de böyle planların bulunduğunu ifade etti. Bangladeş’te Avam (Halk) Partisi’nin görevde olduğunu hatırlatan Gizligider, bu partinin yaptıklarıyla Türkiye’nin tek parti dönemindeki uygulamalarını arattığını kaydetti. Bu davanın protestoları sırasında yüzlerce kişinin öldürüldüğünü belirten Gizligider, bu rakamın daha da yukarı çıkmasından korktuklarını bildirdi. Bu idamların seri olarak devam etmesinin ülkeyi daha da kaosa sürüklemesinden endişe duyduklarını belirten Gizligider, “İnşallah kaygılarımızda haklı çıkmayız. Biz demokratik bir seçimin yapılıp, sivil idarenin ülkeye hakim olmasını istiyoruz” dedi. Bangladeş’in karanlık odakların oyunlarına gelmemesini temenni ettiklerini dile getiren Gizligider, “Müslümanlar bu tür oyunlara gelmemeli. Ayrılıklar değil, birliktelikler önplana çıkarılmalı. Hepimiz aynı kıbleye dönüyoruz. Kimse bir diğerinin istediği gibi olmak zorunda değil” diye konuştu.

CEMAAT-İ İSLÂMÎ BU TUZAĞA DÜŞMEZ

Türkiye-Pakistan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Burhan Kayatürk ise, büyük devletlerin Güney Asya ülkelerini çok önemsediklerini belirterek, ABD Başkanlarının seçilmelerinin ardından ilk gezilerini buradaki ülkelere yaptığına vurgu yaptı. Bu ülkelerin yeraltı, yerüstü ve insan kaynaklarıyla dikkat çektiğini söyleyen Kayatürk, bölgenin bu özellikleriyle yabancıların iştahını kabarttığını bildirdi. Molla’nın idamında ülkeyi karıştırmak isteyen yabancıların parmakları olabileceğini dile getiren Kayatürk, “Cemaati İslami sadece Bangladeş’i ilgilendiren bir konu değil. Cemaati İslami bölgede etkin olan bir hareket. Silahlı bir hareket değil.  Silahlı mücadeleye uzak olan İslami unsurların sindirilmesi gibi Cemaati İslamiye’ye de böyle bir hareket uygulanıyor. İslami yapıları silahlandırıp, bölgeyi daha da karıştırmak istiyorlar. Ama uzun bir geçmişi olan Cemaat-i İslami bu tuzağa düşmez, bu oyunlara kolay kolay gelmezler” diye konuştu.


x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23