HDP heyetinin, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından yapılan olumlu açıklamalar, gözlerin HDP ve PKK’ya çevrilmesine yol açtı. Siyasetçiler, bölge STK’ları ve kamuoyu HDP ve PKK’nın samimiyet testinde olduğunu ifade ediyorlar.
İBRAHİM ACAR / ANKARA - Çözüm sürecinden önce hükümet tarafından başlatılan, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nden bu yana sağlam adımlarla ilerlediklerini ve hiç geri adım atmadıklarını belirten Cuma İçten, Akit’e yaptığı açıklamada, “Biz bu projeyi devam ettirirken İmralı’nın ben de varım demesiyle konuya dâhil oldular ve süreç yine devam etti. HDP, PKK ve KCK, muhataplardan sadece birisidir. Bu işin onlarca muhatabı var. Projeye başlanırken 77 milyonun tamamı muhatap olarak görülmüştür. STK’ların, kanaat önderlerinin bu konuda düşünceleri alındı. Sürece İmralı dâhil olduktan sonra, maalesef sahaya farklı mesajlar gitmiş, olaylar başlamış ve farklı yöne gitmiştir” ifadelerini kullandı.
HDP SAMİMİYETİNİ GÖSTERMELİ
HDP’nin süreç konusunda samimiyetsiz davrandığını da dile getiren Cuma İçten, “HDP eğer samimiyse, sokaklarda terör adı altında eylem yapanları kınamasını, Kürtlerin iş yerlerini yakanların kendilerinden olmadığına dair tavır koymalarını istiyoruz. Süreç devam ederken bunu ortaya koymak gerekir. Bunun yanında bine yakın çocuk şuan PKK’nın elinde. Bu olaya karşı da net bir tavır ortaya koyması gerekir. PKK’nın bu çocukları bırakması gerektiğini çıkıp söylemeli. Birileri çözüm süreci ile ilgili hükümetle görüşürken, içlerindeki farklı bir grup işi provoke etmek için elinde geleni yapıyor. Süreci katkıları olacaksa kapımız açık. Ama onlarda kendi içlerinde net bir tavır koymalılar” şeklinde konuştu.
HDP VE PKK, İKİYÜZLÜ DAVRANIYOR
HDP ve PKK’nın gerçekten samimiyse provokasyonlara müsaade etmemesi ve olayları körüklememesi gerektiğini vurgulayan Kürt Siyasetçi Galip İlhaner, “Uludere olayının yıldönümü yaklaşıyor ve bununla ilgili şehirlerde eylemler yapılacak. Ortada bir çözüm süreci var ama bunlar faaliyetlerine devam ediyor. Bunun yanında 2015 seçimleri yaklaşıyor. Örgüt bunun için özel birlikler kurdu. Bunlar silahlı birlikler. Bu birlikler köylere, ilçeler inecekler ve HDP için seçim propagandası yapacaklar. Bir taraftan çözüm süreci için kamera karşısına geçerlerken, diğer taraftan farklı olayların içine giriyorlar. HDP ve PKK, süreç konusunda kesinlikle samimiyetsiz. Özellikle de Kandil. Şubat kongresinde PKK’nın tepesi değişmezse mümkün değil süreç başarıya ulaşamaz. Şuan Kandil, işlerine geldiğinde dinliyorlar. Amaç Öcalan’sız bir Kandil. HDP ise postacılığa devam ediyor. Asıl muhatap Cemil Bayık ve ekibidir” dedi.
PKK, SÜRECİN AMACINA ULAŞMASINI İSTEMİYOR
Bölge halkının süreçten çok memnun olduğunu ancak PKK’nın sürecin amacına ulaşmasını istemediğini vurgulayan Yunus Memiş ise, “Yaklaşık 90 yıldır bölgede kan ve gözyaşı devam ediyor. Kardeşlik havası içinde bu sorunun çözülmesi ve baharın gelmesi için çok ciddi somut adımlar atıldı. Ama HDP ve PKK içindeki derin yapılar, buna bir türlü izin vermiyor. Buna rağmen kendilerinin samimi bir biçimde sürece destek vermeleri gerekiyor. Hükümet tarafından adımlar atılmasını bekliyorlarsa, onlar da bir takım çalışmalar yapmalı, somut olarak ortay bir şey koymalılar” dedi. Hükümetin karşı tarafın samimiyetsizliğini her ortamda dile getirmesi gerektiğinin de altını özellikle çizen Memiş, “Bunu yapmazsa bölgedeki STK’lar hükümete karşı yanlış bir algı oluşur. Bölge halkı, süreçten çok memnun ve süreci destekliyor. Ama PKK sürecin başarıya ulaşmasını kesinlikle istemez. Sebebi ise, bölgede kaçakçılık, zararlı maddelerin yetiştirilmesi, satılması, halktan vergi almak gibi faaliyetlerin içindeler. Bunu da asla bırakmak istemiyorlar. Biliyorlar ki, buralara bahar geldiğinde bir rant kapısı kalmayacak” şeklinde konuştu.
SİYASİ YASAĞI BİTECEK VEKİLLER HDP'YE GEÇECEK
ANKARA - Anayasa Mahkemesi’nin 2009’da Demokratik Toplum Partisi’ni (DTP) kapatmasının ardından siyaset yasağı getirilen 37 kişinin arasında yer alan bağımsız milletvekilleri Leyla Zana, Aysel Tuğluk ve Kemal Aktaş, 31 Aralık’ta yasaklarının bitmesinin ardından HDP’ye katılacak. Yüksek Mahkemenin 11 Aralık 2009’da DTP’yi kapatmasının ardından çok sayıda parti yöneticisine siyasi yasak getirilmişti. 37 ismin 5 yıllık siyaset yasağı, Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihin olan 31 Aralık 2014’te sona eriyor. Leyla Zana, Aysel Tuğluk ve Kemal Aktaş, 31 Aralık’tan sonra, 2015’in ilk günlerinde HDP’ye katılacak. Zana, Aktaş ve Tuğluk’un partiye katılmasının ardından HDP’nin TBMM’deki sandalye sayısı 30’a yükselecek. Öte yandan, DTP kapatıldığında genel başkan olan ve 5 yıl siyaset yasağı getirilen Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün ise DBP’ye katılması bekleniyor.