Her alanda atılım yapan Türkiye’nin büyüme patikasında bulunması, gerek üretim, gerek ihracat, gerek yatırımda ilerleme kat etmesi şer odaklarını rahatsız ediyor.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
Hükümetin cari açığı daraltması, enflasyonu kontrol altına alması, Merkez Bankası rezervlerini güçlendirmesi en çok da CHP ve medyasını hüzne boğuyor. Bu hüznü devamlı dışa vuran fonlu yorumcuları, trolleri dünyaca ünlü ekonomistlerin Türkiye’ye övgü yağdırmaları deliye döndürüyor.
Gölgelerden çıkıyor
Son olarak John Hopkins Üniversitesi’nden Steve Hanke’nin X’ten “Türkiye gölgelerden çıkıyor” paylaşımını yaparak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası rezervlerinin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını bildirdi” notunu düşmesi CHP ve medyasını fena kızdırdı. Hanke’nin bir başka paylaşımında enflasyonda düşüşün devam edeceğini vurgulaması da hükümete karşı nefret dolu olan ekonomist kisveli manipülatörleri ve FETÖ’cüleri çileden çıkardı.
akit’e konuşan ekonomist Dr. İsmail Çapak ise, bakın neler söylüyor: “Ekonomiyi karalamaya yönelen siyasilerin, yorumcuların yalanlarını çürütmekten ben de yoruldum. Yani bakıyoruz, CDS priminde bir iyileşme var. Dünyada tektir, 3 reyting kurumunun Türkiye için olumlu raporları var. Bunları görmeyenlere ne denir ki? Yabancıların ülkeye yönelik methiyelerini duymayanlara ne denir ki?
Uzmanlar tepkili
“Yine Merkez Bankası rezervlerinin 157 milyar 390 milyon dolarla rekor kırması ilktir. Bu rekordan mutlu olmayanlara, huzursuz olanlara ne denir ki? Enflasyonun yüzde 50’nin altında olduğunu, 2024 bitiminde yüzde 41 olduğuna kör kalanlara ne denir ki? Anlaşılan o ki bunlarda Erdoğan düşmanlığı ve hükümet karşıtlığı aşırı bir hâl almış. Bunlar, psikiyatrinin konusu olmuşlar. Yazık. Olumlu verilere rağmen ekonomiyi karalayan muhalifler, acınacak durumdalar. Bardağın dolu yanına değil de boş yanına dikkat çeken fonlu kanallar da öyle. Bunlara itibar edilmemeli. Her şey net. Ekonomi rayında. Fiyatlar daha aşağı gelirse sorun kalmaz. Jeo siyasi riskler dikkate alınmalıdır. Şu anda Erdoğan’ın ve ekonomi yönetiminin aldığı kararlar, attığı adımlar yerindedir. Jeo siyasi riskler de sorunlara neden olmazsa bu OVP’yle yola devam edilecek.”
İstikamete devam
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Dinç de, şöyle konuştu: “Yanlış yönlendirmelere aldırış edilmemeli. Tüm parametrelerin açık ve şeffaf şekilde paylaşıldığı unutulmamalı. Ekonomik aktörler, bu parametrelere önem vermeli. İkinci olarak Türkiye’nin enflasyonda yıllık bazda bir trende girdi. Bunun aylık baza da yansıması zaruri. Tabii buna imkân vermeyen bir ortam da var, bölgemizde. 2025’te bölgesel istikrar oluşursa Türkiye kendi iç parametrelerini yönetir. Bölgesel istikrar ise Amerika’da yapılacak seçimlere bağlı gibi duruyor. Türkiye, iç parametrelerini yönetme kararlığı ortaya koyuyor. Rezervler, cari açık ortada. Bunlar, enflasyonu besleyen diğer faktörleri kontrol etmeye yarıyor. Ülke, hafif enflasyonist ilerleyecek. Düğümü muhtemelen bölgede barış ortamının temin edilip edilemeyeceği çözer.”