• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Dün örtülülere saldıranlar bugün Akit’e saldırıyorlar

Yeniakit Publisher
2019-09-02 09:31:00 - 2019-09-02 11:02:05
Dün örtülülere saldıranlar bugün Akit’e saldırıyorlar

Ümmetin haykıran sesi Akit’e dava üstüne dava açan eski Türkiye artığı hukuk ‘baro’nları, geçmişteki zihniyetini aynen devam ettiriyor. Günümüzde Akit’i susturmak için dava açan başta Ankara Barosu olmak üzere 22 baro, cuntacıların desteğini de arkalarına aldıkları 28 Şubat sürecinde tüm dindarlara kan kusturuyordu.

Çeyrek asrı aşkın süredir yer aldığı medya dünyasında eğilmeden ve bükülmeden; Hakk’ın, halkın ve haklının yanında yer alan Akit’i susturmak için yargıyı sopa olarak kullanan ‘hukuk ‘baro’nlarının yasakçılık genlerine işlemiş durumda. Günümüzde Akit’i susturmak için dava üstüne dava açan başta Ankara Barosu olmak üzere 22 baro, cuntacıların desteğini de arkalarına aldıkları 28 Şubat sürecinde başörtüsü zulmünde nasıl aktif rol üstlendikleri hâlâ hafızalarda.

‘Baro’nların gücü kime yeterse...

28 Şubat’ta başörtüsü yasağının en büyük savunucu olan barolar, Refah Partili Adalet Bakanı’nın “başörtülü avukatlara yasak yok” talimatına rağmen zorbalığa devam ettiler. 1996’da Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın, avukat ve stajyerlere başörtüleriyle adliye binaları ve mahkeme salonlarına girmelerini serbest bırakmasına ilişkin yayımladığı genelgeye karşı dönemin Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Eralp Özgen, Kazan’ın genelgesinin Barolar Birliği genelgesini yürürlükten kaldıramayacağını ileri sürerek uygulanmayacağını söyledi. Ankara Barosu ise Adalet Bakanlığı’nın genelgesini tanımayacaklarını açıklayarak zorbalıkta diretti.

Başörtülü avı

Aralık 1996’da Gebze’de avukatlık yapmak için Kocaeli Barosu’na başvuran Av. Rabia Suluk’un talebi tesettürlü olduğu için reddedildi. Avukat Suluk, “Adalet Bakanlığı’nın genelgesine rağmen benim talebimi reddettiler. Bu zulüm ne zaman bitecek?” diyerek tepkisini dile getirdi. 28 Şubat cuntasının Refah Partisi’ni iktidardan alaşağı etmesiyle iyice kuduran hukuk ‘baro’nları, başörtüsüne adeta savaş açtılar.

1997 yılında Ankara Barosu, başörtüsü takan avukat Zeynep Şen’e 3 ay meslekten uzaklaştırma cezası verdi. Avukat Şen’e cezanın, Baro Kaleminde başörtülü olarak görülmesinden dolayı verildiği belirtildi.

Tesettürle savaştılar

Örtü düşmanı Ankara Barosu, 1999’da daha da şirretleşti. Dönemin Ankara Baro Başkanı Hakkı Süha Okay’ın başörtülü avukat ve avukat stajyerlerine geçit vermeyeceklerini söylemesiyle adli yılı açan Baro, başörtülü görev yaptıkları tutanakla tespit edilen 4 avukat hakkında soruşturma açtı. Ankara Barosu, başörtülü fotoğrafı ile  başvuruda bulunan bir hanımın staj başvurusunu reddetti.
ÖNE ÇIKAN VİDEO

Milenyuma da zorbalıkla giren ‘Baro’nlar, 2000 senesinde Ankara Barosu tarafından düzenlenen Hukuk Kurultayı 2000’de bildiri sunarak, “türbanın” siyasal simge haline geldiğini ve bu konudaki yasa ve yönetmeliklere kesinlikle uyulması gerektiğini açıkladı. 2003 yılında Ankara Barosu, başörtüsüyle görev yaptığı ileri sürülen üç avukat hakkında soruşturma başlattı.

Yasakçı kafa 2010’a kadar devam etti

Ankara Barosu, 2005 yılında yapılan baro seçimlerde oy kullanan başörtülü 17 avukata 2008 yılında “laikliğe aykırı olduğu” gerekçesiyle uyarı cezası verdi. Faşizan uygulamalarını 2010 senesine kadar taşıyan Ankara Barosu’nun başkanlık koltuğu için yapılan seçimde Demokratik Sol Avukatlar Grubu Başkan Adayı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, başörtülü oy kullanan avukatlar hakkında tutanak tutulması talimatı vermişti.

-1999’da Ankara Barosu, adliyede başörtülü görev yaptıkları tutanakla tespit edilen 4 avukat hakkında soruşturma açtı.

-Zulmün en koyu olduğu 1997 yılında Ankara Barosu, duruşmada başörtüsü taktığı gerekçesiyle avukat Zeynep Şen’e 3 ay meslekten uzaklaştırma cezası verdi.

-Ankara Barosu’nun başkanlık koltuğu için yapılan seçimde Demokratik Sol Avukatlar Grubu Başkan Adayı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, başörtülü oy kullanan avukatlar hakkında tutanak tutulması talimatı vermişti.

Şimdi de Akit üzerinden Müslümanlarla uğraşıyorlar

Yasakçılığın genlerine işlediği Barolar, günümüzde ise Akit’in yazarlarına, idarecilerine ve personellerinin cezalandırılmasına yönelik davalar açıyor. PKK, DHKP-C ve FETÖ gibi terör örgütlerinin savunuculuğunu yapıp, vatan haini sözde gazetecileri ‘basın özgürlüğü’ kılıfıyla destekleyen hukuk baronları; Akit gazetesi, Akit TV ve Yeniakit.com.tr’nin yayınlarını durdurabilmek için son 3 yılda onlarca defa mahkemeye koştu. Akit’in kalemini kırabilmek için sürekli mahkemelere başvuran İzmir Barosu, son olarak Akit’te yayınlanan bir haber dolayısıyla Yazı İşleri Müdürümüz ve Yazarımız Ali İhsan Karahasanoğlu’nun 4,5 yıl hapis cezası talebi ile yargılanmasını sağladı.

22 baro, en küçük eleştirel haberimizde dahi talimat almışçasına Akit’i susturmak için suç duyurularında bulundu. Hem mahkeme kayıtlarına, hem de tarihin utanç sayfalarına yazılan dava dosyalarında “müşteki” olarak listelenen barolar, İzmir’den Ankara’ya, Bartın’dan Sakarya’ya, Gaziantep’ten Muğla’ya uzanan geniş yelpazede Akit’i susturmak için birleşmiş durumdalar.


FARUK ARSLAN
Yeni Akit Gazetesi

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Abdullah Murat

Böylesi şeytanın askerleri olmuşlara bir taş bile atamamak imani durumu ortaya sermektedir. Hak ve Allahın emri adaletin yerini bulmasıdır islam adaletin ta kendisidir Adaletin sahibi Allahtır. Allahın yolnunun bozgunculuğu ve engellenmesinin cezası öldürülmeleri asılmaları el ayak çapraz kesimi veya sürülmeleridir. Kafirler ise savaşılması emrolunanlardır. Allah adaleti emreder. Küfre boyun eğmeyi yasaklar Kafirleri dost edinenler ise onlardandır hükmü vardır. Allahın hükümlerini istemeyen o hükümlere teslim olmuş anlamındaki müslüman bile değildir Gerçek sancak ve bayrak Allahın hükümlerinin hakim kılınmışlığıdır

Mikiforov

Hepsinin Allah belasını versin
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23