Yeniakit yazarı Ali Karahasanoğlu, "Cellat kim, cellada aşkta yanlışlık nerde?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Karahasanoğlu yazısında, "Stockholm Sendromu diye de tanımlanıyor.. Bizim kültürümüzde, “celladına aşık olma” diye belirtiliyor. Tartışmayı CHP-HDP (DEM) ekseninde ilk dillendirenler bizleriz.HDP’lilere sorup duruyorduk, “Celladınıza aşık mı oldunuz?” sorusunu sordu.
Yeniakit yazarı Ali Karahasanoğlu'nun işte o yazısı...
Stockholm Sendromu diye de tanımlanıyor..
Bizim kültürümüzde, “celladına aşık olma” diye belirtiliyor.
Tartışmayı CHP-HDP (DEM) ekseninde ilk dillendirenler bizleriz..
HDP’lilere sorup duruyorduk, “Celladınıza aşık mı oldunuz?”
Gerçekten de, HDP bir yandan, CHP’nin koalisyon ortağı olduğu dönemleri, kemalistlerin darbe yaptıkları dönemleri kastederek, ayrıca CHP’nin tek parti iktidarı dönemini kastederek, “Kürtler haksızlığa uğradı. Faili meçhul cinayetlere maruz kaldı” söylemini tekrarlayıp duruyordu.
Bir yandan da..
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki katliamların tek sorumlusu, kemalist darbecilerin yaptıkları işkencelerin destekçisi, faili meçhuller döneminin koalisyon ortağı olarak bildiğimiz CHP’yle ittifak kuruyor..
Sadece CHP ile mi?
Bir de CHP’nin yanında, faili meçhulleri bugün dahi savunan İyi Parti ile ittifak kuruyordu..
Biz de HDP’lilere, DEM’lilere soruyorduk: “Celladınıza mı aşık oldunuz!”
1990’lı yılların başında Kürt vatandaşlarımıza yapılan ne haksızlık var ise, hepsinin sorumlusu olan CHP ile ittifak yapmanın, bugün dahi o Kürt vatandaşlarımıza yapılan haksızlıkların normal olduğunu söyleyebilen İyi Parti ile işbirliği yapmanın, Stockholm Sendromu olduğunu, celladına aşıklık olduğunu biz söyleyip dururken..
Bize hiç cevap vermeyen DEM’liler.. Cevap veremeyen DEM’liler.. Onların ittifak yaptıkları CHP ve İyi Partililer..
Şimdi yol ayrımındalar..