Erinç Sağkan başkanlığındaki Türkiye Barolar Birliği, Gezi olaylarının finansörü olan Osman Kavala ve 6-8 Ekim olaylarının azmettiricisi terörist Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk hallerinin devam etmesi ile ilgili skandal ifadeler kullanarak AİHM’in kararlarının amasız, fakatsız uygulanmasını istedi. TBB’nin Haçlı Batı ağzıyla yaptığı açıklamaya hukukçular tepki gösterdi.
Türkiye Barolar Birliği, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada skandal ifadeler kullandı. Erinç Sağkan başkanlığındaki Türkiye Barolar Birliği, Gezi olaylarının finansörü olan Osman Kavala ve 6-8 Ekim olaylarının azmettiricisi terörist Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk hallerinin devam etmesi ile ilgili skandal ifadeler kullanarak AİHM’in kararlarının amasız, fakatsız uygulanmasını istedi. Terör seviciliği ve LGBTİ destekçiliğiyle bilinen Erinç Sağkan’ın başkanı olduğu TTB’den yapılan açıklamada, üstü kapalı olarak Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması istenerek, “Uluslararası standartların Türkiye’de hayata geçirilmesi ve uygulanması, başta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olmak üzere insan hakları mekanizmalarının kararlarının bağlayıcılığının amasız ve fakatsız kabulü, Türkiye Barolar Birliğinin insan haklarının evrenselliği ilkesinin hayata geçirilmesi için olmazsa olmaz olarak gördüğü hedefleridir. Dünyanın en büyük hukuk örgütlerinden biri olan Türkiye Barolar Birliği, insanlığın ortak değeri olan hak ve özgürlükleri savunmak için baskıcı yönetim anlayışlarının karşısında demokrasiyi ve insan haklarını en güçlü şekilde savunmaya devam edecektir” denildi.
Yönetim değişse de slogan hep aynı
TBB’nin Haçlı ağzıyla yaptığı açıklamayı Akit’e değerlendiren Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) Başkanı Avukat Dr. Mehmet Sarı, “Şu anki mevcut şartlarda baroların vazifesi öncelikle milletin hakkını ve hukukunu savunmak olmalıdır. Herşeyden önce özellikle ulusalcı sol çevrelerin elinde olan barolar ve başkanları şu zamana kadar avukatlık mesleği ile ilgili hiçbir adım atmamıştır. Öncelikli olarak meslekle alakalı problemler çözülmeli, genç meslektaşlarımızın hayata tutunma da yaşadıkları problemleri çözmeli. Yönetim değişti ama hala aynı sloganlarla, aynı ideolojik kısır döngü içerisine sıkışmış bir yapı var. Siyasete alet oluyorlar. Bu ideolojik, saplantılı kafayı çok üzüntüyle izliyoruz. Bu tür rövanşist kafayla bir adım yol alamayız” dedi.
“Türk yargısı hesapları bozduğu içim yıpratılıyor”
Avukat Serkan Toper de, “TBB Başkanının ilk açıklamasının Kavala ve Demirtaş olması zihniyetlerinin hâlâ değişmediğinin göstergesidir. Türkiye’de adil yargılama Demirtaş ve Kavala üzerinden değerlendirilmeyecek kadar önemlidir. Özellikle sayın başkan kazandıktan sonra okunan marş da çok manidardır. Avukatlık mesleğinde bu kadar çok problem varken, avukatlık mesleği her geçen gün kan kaybederken, avukat arkadaşlarımız asgari ücret düzeyinde kendilerine iş bulamazken TBB’nin önceliğinin Kavala ve Demirtaş olması üzücüdür. Adil yargılama ve adaleti konuşacaksan bu iki isim üzerinden bu konular konuşulamaz. Birileri Osman Kavala ve Demirtaş üzerinden hesaplar yapıyor ancak Türk adaleti bu hesapları bozduğu için sürekli yıpratılmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.