Dünyada ve bölgede barışın, huzurun tesis edilmesi için elinden geleni yapan Türkiye’nin diplomatik başarıları ses getiriyor. Başkan Erdoğan ile görüşen Putin, Ukrayna ile yapılacak barış görüşmelerine İstanbul’un ev sahipliği yapmasını istedi. Akademisyenler ve araştırmacılar, Türkiye’nin diplomasinin parlayan yıldızı olduğunu vurguladılar. “Türkiye, Ortadoğu’da da Afrika’da da Asya’da da barışın anahtarı. Putin’in müzakerelerin İstanbul’da yapılması fikrini ortaya atması bunun bir ürünü” dediler.
BUĞRA KARDAN İSTANBUL
7 kıtada sulh ve sükûnun hakim olması için gerekli her adımı atan Türkiye’nin diplomatik başarıları geniş yankı uyandırıyor. 2020 Karabağ ve Libya’da iç savaşı bitiren, 2022’de Tahıl Koridoru’nu yeniden açan, 2024’te Somali-Etiyopya ihtilafını bitirdiği gibi Suriye’nin Esed zulmünden kurtulmasına katkı sunan Ankara’nın bu başarılarını Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yla müzakere için İstanbul’u işaret etmesi bir adım illeri taşıdı.
Kadim şehirde 15 Mayıs’ta ön şartsız buluşulması önerisini dillendiren Putin, Hindistan-Pakistan hattında tansiyonu düşüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arabulucu pozisyonunu tahkim etti. Böylelikle Türkiye’nin bölgesel bir güç olduğu netleşti. Koalisyon dönemlerinde IMF’den yardım dilenen, ABD’den el pençe divan borç talep eden, AB tarafından oyalanıp duran Türkiye’nin Erdoğan’ın dirayeti sayesinde masa kuran; sorunları çözen; barışın anahtarı olan ülke pozisyonuna geldiği katileşti. Akademisyenler ve araştırmacılar, Türkiye’nin diplomasinin parlayan yıldızı olduğunu belirttiler. “Dünya beşten büyüktür” diyerek mazlumun yanında, zalimin karşısında duran ülkenin binlerce ölüme ve yaralanmaya yol açan Rusya-Ukrayna Savaşı’nı da bitirmesinin an meselesi olduğunu aktardılar. “Türkiye, Ortadoğu’da da Afrika’da da Asya’da da barışın anahtarı. Putin’in müzakerelerin İstanbul’da yapılması fikrine ortaya atması bunun bir ürünü” ifadelerini kullandılar.
ÜLKEMİZE BÜYÜK GÜVEN DUYULUYOR
Akit’e konuşan dış siyaset analisti Dr. Mustafa Öztop, şunları söyledi: “Türkiye, dünyada ve bölgede çok önemli bir yerde. Dünyayı yakından takip eden ülkenin dış siyasette, diplomaside konumu iyiye gidiyor. Çünkü Ankara, harpleri önlemek ve gerilimleri dindirmek için didiniyor. Karabağ’da, Libya’da, Suriye’de beliren tablo bunu ortaya koymuyor mu? İhtilaf, savaş durumunda olan kuvvetler birbirlerine itimat etmezken Türkiye’ye büyük güven duyuyor. Yakın tarihte karşı karşıya gelen Somali ve Etiyopya’nın Erdoğan’ın kapısını çalması, Rusya’nın Ukrayna’yla müzakerenin İstanbul’da yapılmasını önermesi bunu ortaya koymuyor mu? Türkiye’nin itibarı giderek artıyor. Ankara’nın arabulucu konumu perçinleniyor. Görüyoruz ki ABD Başkanı Donald Trump, güçlü liderlerle çalışmayı arzu ediyor. ‘Herkes kuvvetli olduğu yeri istikrarlı hâle getirsin ki biz dünyayı kurtarmak için uğraşmayalım’ diyor. Anlaşılan o ki Trump gibi Putin de Türkiye’yi başarılı buluyor. Bu ikisi, Türkiye’nin başarılarından memnun. İtalya Başbakanı Georgia Meloni de öyle. Macaristan Başbakanı Victor Orban da öyle. Avrupalı aktörleri de unutmamak gerek. Herkes, Erdoğan’ın ve Türkiye’nin liderliğine güveniyor. ‘Daha adil bir dünya mümkün’, ‘Dünya beşten büyüktür’ diyoruz. Tabii bunu pratiğe dökmemizin de zaruri olduğunu biliyoruz. Teoriyi pratiğe dökmek için daha çok gayret etmeliyiz. Sistemin yenilenmesi için akademik, siyasi ve diplomatik faaliyetleri daha da ivmelendirmeliyiz.”