• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

ABD'nin ilâç terörüne çare: 'Homeopati'

Yeniakit Publisher
2018-02-16 11:38:00 -
ABD'nin ilâç terörüne çare: 'Homeopati'

Doğal bir tedavi yöntemi olan homeopati insanı fiziksel, zihinsel ve duygusal açıdan ele alarak iyileştiriyor. Oysa ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) homeopatik ilaçların kanıtlanmış iyileştirme güçlerini, gözden düşürmeye çalışıyor.

Bilindiği gibi yeni bir ilaç, FDA onay sürecini takip etmedikçe pazarlanamaz. Buna rağmen 5 milyon ABD'li yetişkin ve 1 milyon ABD'li çocuk her yıl homeopatiyi kullanıyor. 

Homeopatik ürünler şu anda yüz milyarlarca dolarlık FDA onaylı ilaç pazarına rakip ve onu tehdit ediyor.

Homeopatik ürünlere yönelimin en başta gelen sebebi, onların diğer ilaçlar gibi bağımlılık yapma riski yok!

Dünyada homeopatiyi kullanmayan üç ülke var: İran, Irak ve Türkiye.. Ne kadar garip değil mi?

UCUZ VE YAN ETKİSİZ

Homeopati doğal, yan etkisiz bir tedavi yöntemi.

Avrupa’da homeopatik ilaçları eczaneden almak mümkün; sadece bu yöntemle çalışan hastaneler bile var.

Brezilya ve Hindistan gibi ilacın pahalı olduğu ülkelerde tıp fakültelerinde okutuluyor. Hatta Hindistan’da imkânların kısıtlılığı sebebiyle doktora gidemeyenler homeopata hekime gidiyor.

Homeopatik ilaç yapımı, normal ilaç yapımından farklı. İçine çok az etken madde konulduğu için homeopatik ilaçların yan etkisi bulunmuyor.

Homeopatik ilaçlar henüz Türkiye’de üretilmiyor. Satışı yasal olmasına rağmen hâlâ eczanelerde yaygın olarak bulunmuyor. Çünkü devlet (SGK) ve Sağlık Bakanlığı tanımıyor!

Homeopatik ilaçlara "remedi" deniyor. Remedi ilaçların tekrarı saatle değil daha ziyade ihtiyaçla belirleniyor. Aç karnına alınıyor.
mantığı ne?

Kişinin birkaç hastalığı da olsa tek bir hastalanma biçimi vardır. Mesela depresyonu da olan biri, cilt sorunu yüzünden cilt doktoruna gider ama ona depresyonundan bahsetmez. Homeopati organizmayı fiziksel, duygusal ve zihinsel bir bütün olarak görür ve tüm hastalıklarını bir remedi ilaçla tedavi etmeyi hedefliyor.

Tıp her belirti, araz için ayrı ilaç kullanır. Bunların amacı belirtiyi ortadan kaldırmaktır. Oysa belirtileri birtakım ilaçlarla baskılasanız da hastalık orada kalır... Mesela durmadan alınan ağrı kesici baş ağrısını hissetmeyi engeller ama ona sebep olan beyin durumu ortadan kalkmaz.
ilaçla tedavi

OLMUYOR

Tansiyon, şeker, depresyon hastaları her gün ilaç kullanır. Belirti görünmez olur, ama hastalık siner!

Hastaysan doktora git; ilaç yazsın ve iyileş diye bir anlayış var günümüzde. Nasıl olsa şimdi parasını da büyük ölçüde devlet ödüyor! Al iç.. Al iç! Rahatsızlığının "belirtisi" depreşecek korkusu içinde durmadan düzenli olarak iç! Böylece sen o ilaçların yan etkileriyle kendi sağlığınla oyna, devlet uluslararası ve ABD'nin himayesindeki ilaç sanayicileri tarafından soyulsun!

DOKTORLAR KÖLELEŞİYOR

Doktorun görevi hastaya ilaç yazmak değil, şifa bulmasına vesile olmaktır. Fakat üniversiteler de doktorları ilaç sanayiinin istediği yönde yetiştiriyor. Öğrenci, doktor olduktan sonra da onların yakın takibi, presi altında. Yakalarından gönderdikleri ilaç tanıtım elemanları düşmüyor.

Dünyanın değişik tatil beldelerinde yoğun rüşvet ve beyin yıkama amaçlı tıp kongreleri düzenleyerek onları köleleri gibi kullanmak istiyor.

MESELA BEL AĞRISI

Strese duyarlı bir insan kendisini hasta eden ortamda yaşamaya devam ederse ilaç onu bir süre iyileştirir, sonra yine hastalanır. Ancak hayata dair düzenlemelerle gerçekten iyileşebilir.

Herkesin midesinde ülser olabilir ama bunun oluşum süreci farklıdır. Kiminin üzüldüğü zaman midesi ağrır; kiminin kızdığı, kiminin acı yediği zaman. Hiçbir hastalık tek başına psikolojik ya da fizyolojik değil; hepsinin oluşturduğu bir yumak var.. Hekim yumağı görüp, buna göre ilaç verirse iyileştirici olur.

Yeni doğan bebeğin bir cilt sorunu olur ve ona kortizon verilerek baskılanınca daha derin başka bir araz oluşur.

Bakarsınız onu astım takip eder. Yine kortizon verilir. Bunlar zamanla hiperaktiviteye ve daha ileri yaşlarda depresyona dönüşür.

Cilt, astım, hiperaktivite, depresyon merdivenin basamakları gibidir... Birini baskılarsanız hastalık daha derine iner. Toplumsal açıdan bakınca bir önceki kuşakta baskıladığınız arazlar bir sonraki kuşakta tezahür edebilir.

Homeopati tansiyon, şeker gibi hastalıklarda başlangıç seviyesine yardımcı olabiliyor.

Genetik hastalıklarda da sonuçlar çok iyi.. Mesela kronik lösemi hastaları için haftada iki kan transferini iki haftada bire düşürmek hayat kalitesinin arttırıyor.

Bizde Avrupa’ya uyum çerçevesinde homeopati adı geçiyor ama ilaçların ruhsatlandırılması için bir yönetmelik henüz yok.

BU TERÖRE DE SIRA GELECEK UMUDUNDAYIZ

Homeopatik remediler, klasik ilaçlardan çok ucuz!

Maalesef Türkiye büyük ilaç şirketlerinin sömürü alanı olan bir ülke. Herhalde şu terör belasının üstesinden gelindikten sonra ABD güdümünde halkımızın sağlığı ile oynamakta ve ülkemiz bütçesini soymakta olan ilaç sanayiinin sinsi terörüne de sıra gelecektir!
Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23