11 Aralık 1198: İbn Rüşd'ün vefatı (Filozof, Fakih ve Hekim)
Onlar; yaşadıkları dönemlere çalışmalarıyla, eserleriyle damga vurup iz bırakıp gittiler. Bugün; Filozof, Fakih ve Hekim İbn Rüşd'ü hayırla yâd ediyoruz.
İbn Rüşd, Murâbıtlar ve Muvahhidler döneminde ilim ve siyâset çevrelerinde seçkin olan bir ailenin çocuğu olarak 520/1126’da Kurtuba’da dünyaya geldi. Dedesi Ebû’l-Velîd Muhammed, Murâbıtlar hükümdarlığı altındaki Kurtuba baş kadısıydı. İbn Rüşd, tahsil hayatının ilk adımı olan okuma, yazma, gramer ve temel dinî bilgileri babası Ebûl-Kâsım İbn Rüşd’den öğrendi. İlim hayatının ilk yıllarında Mâlik b. Enes’in Muvatta adlı eserini ezberledi. Ardından devrin önde gelen âlimlerinden, fıkıh, tıp, matematik ve felsefe eğitimi aldı.
548/1153’te Merakeş’e giden İbn Rüşd, burada Aristoteles’in eserleri de dâhil olmak üzere felsefe sahasında pek çok kitabı tetkik ederek kendisini yetiştirdi. Bu esnada Merakeş’te, Muvahhidlerin ikinci halifesi Ebû Ya‘kûb hüküm sürüyordu. Özellikle aklî ilimlere karşı büyük ilgi duyan Ebû Ya‘kûb, Merakeş’i bir ilim ve felsefe merkezî hâline getirmek istiyordu.
Felsefeye duyduğu ilgi sebebiyle Aristoteles’in eserlerini okumak isteyen halife, bu eserleri okumakta zorlandığı için İbn Tufeyl’den ilave açıklamalar yapmasını talep etmişti. İbn Tufeyl de bu vazifeyi deruhte edemeyeceğini; bu iş için en uygun ismin, kabiliyet ve birikimiyle İbn Rüşd olacağını söylemiş ve 565/1169’da İbn Rüşd’ü, halife Ebû Ya‘kûb’a takdim etmişti. İbn Rüşd’ün birikimini takdirle karşılayan halife, felsefî çalışmaları için ona destek olmuş ve onu İşbîliye kadılığına atadı.
İbn Rüşd, halifenin isteği doğrultusunda Aristoteles’in eserlerini şerh etmeye başladı. İşbîliye’nin felsefî çalışmalar yapmak için gerekli olan kaynak eserler konusunda zayıf olması gerekçesiyle, 567/1171’de Kurtuba’ya başkadı olarak atandı. On yıla yakın bir süre bu görevi ifa eden İbn Rüşd, yoğun bir gündemle hem idarî görevini hem de ilmî faaliyetlerini bir arada sürdürdü. Baştabiplik görevinden ayrılan İbn Tufeyl’in yerine bu görevi deruhte etmek üzere 578/1182’de yeniden Merakeş’e gitti.
En büyük destekçisi halife Ebû Ya‘kûb 580/1184’te vefat edince yerine, oğlu Ebû Yûsuf geçti. Yeni hükümdar ilk yıllarında İbn Rüşd’e hürmetkâr bir şekilde davrandı. Ne var ki 590/1194’te halife ile arası açıldı ve bu nedenle İbn Rüşd, Kurtuba’ya 73 km. mesafedeki Elîsâne’de mecburî ikamete tabi tutuldu. İşbîliye halkının ısrarlı talepleri üzerine hakkındaki mecburî ikamet kararı kaldırılan düşünür, halife Ebû Yûsuf’un daveti üzerine Merakeş’e gitti. Ancak kısa süre sonra 9 Safer 595/11 Aralık 1198 tarihinde Merakeş’te vefat etti.