Osmanlı nasıl bir dünyaya geldi?
Müverrih Aşık Paşazade’ye göre, Kayı Boyu’nun Anadolu’ya gelişinde dört temel unsur var:
1. Gaziyan (askerler, kılıç erleri);
2. Ahiyân (gönül erleri, ahiler, hukukçular);
3. Abdalan (dervişler);
4. Bacıyan (kadın önderler-Bu teşkilatın, meşhur yürek adamlardan Ahi Evran’ın eşi tarafından kurulduğu yolunda rivayetler var);
Askerlerin görevi malum: Savaşmak, fetihler yapmak. “Ahiyan”ın görevi ise hem İslam hukukunu hâkim kılmak, hem de yürekleri diri tutmak...
Burada bence en dikkate değer ve hatta şaşırtıcı olan, “Bacıyan” sınıfıdır. Bugünkü ortamla karşılaştırıldığında, sosyal hayatın içinde çok daha aktif roller üstlendikleri rahatlıkla görülebilir. O kadar ki, kadınlar, “Bey Ana”, “Gazi Ana”, “Bacı Bey” gibi rütbelerle toplumda aktif görev yapmakta, zaman zaman erkeklere dahi kumanda etmektedirler...
Kabul edelim ki, bu kadarını bugünkü Müslüman toplumların çoğunda tasavvur etmek bile güçtür! Acaba, kadını ikinci sınıf sayan Bizans’ı çok kısa süre içinde yerle bir edecek güce ulaşan Osmanlı’nın hızlı yükselişinde, kadını birinci sınıf sayan anlayışının payı nedir? (Tarihimizde bir sosyolojik araştırma konusu daha)
Ahiler söylemleriyle, yüreklerdeki İslâm kültürünü ve gaza mefkûresini kuvvetlendiriyor, gerektiğinde kendileri bizzat savaşıyor, ama en önemlisi, kurdukları zaviyeler vasıtasıyla Kayı Boyu’na imanlı, ahlâklı, faziletli, şuurlu “insan-asker” yetiştiriyorlardı. Hiçbir makama, şana, şöhrete, servete göz dikmedikleri için de müthiş bir itibar sahibiydiler. O kadar ki, Osman Gazi kendisine hem “mürşit”, hem de kayınpeder olarak Şeyh Edebali’yi seçti. Edebali, İtburnu mevkiine “İnsan Fabrikası” (zaviye) kurmuş bir Ahi idi. Kızı Mal Hatun’la evlendi. Böylece Osmanlı’yı yücelten “Hoca-Padişah” beraberliği başladı...
Kifayetli hocalara kıran girdiğinde, yetenekli padişahlar dönemi de kapanacak, ardından devlet çözülüp çökme sürecine girecekti.
***
14. yüzyılda, yani Osmanlının tarih sahnesini çıktığı yıllarda Avrupa oldukça tenhadır. Nüfus yoğun değildir. Avrupa’nın en büyük devleti “Altınordu Türk Hakanlığı”dır: Moskova Büyük Prensliği, Novgorod Cumhuriyeti gibi Rus ve Norman devletçikleri, Altınordu’ya bağlıdır. Finlandiya’ya İsveç Krallığı hâkimdir…
Kuzeyde bir de Norveç ve Danimarka Krallığı vardır. Lehistan Krallığı ile Litvanya Büyük Dükalığı önemsiz devletçiklerdir.
Macaristan Krallığı Adriyatik’ten Karadeniz’e kadar uzanmaktadır ve Avrupa’nın en güçlü devletlerinden biridir. Bulgaristan Krallığı ile Eflak ve Boğdan Prenslikleri, yani şimdiki Romanya, Altınordu’nun nüfuzu altındadır. Sırbistan Krallığı henüz gelişme halindedir. Venedik Cumhuriyeti oldukça büyük ve etkilidir. Deniz gücü açısından dünyanın en büyüğüdür. Zaten bu yüzden Girit ve Ağrıboz Adaları’nı elinde tutabilmektedir. Ceneviz Cumhuriyeti Venedik’in en büyük rakibidir. Her yerde karşı karşıya gelmekte, amansızca rekabet etmektedirler.
Orta İtalya, Roma Başkent olmak üzere Papalık Devleti’nin elindedir. İspanya hatırı sayılır bir güçtür. İspanya’nın güneyinde ise Endülüs Emevi Devleti vardır. Başkent Gırnata Avrupa’nın en büyük ve en mamur şehridir. İkinci büyük nüfuslu şehir İstanbul, üçüncüsü Paris’tir…
İngiltere Krallığı İrlanda’ya hâkimdir… Fransa Krallığı nüfus bakımından Avrupa’da birinci gelmektedir. Almanya, dönemin en geniş toprakları olan Avrupa Devletidir. Katolik dünyanın tek imparatorluğudur.