• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Nasıl insanlardık?

30 Haziran 2017
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Meşhur Batılı gezginlerden (seyyah) Du Loire, “Les voyages du sieur Du loire” ismiyle 1654 tarihinde Paris’te yayınlanan seyahatnamesinin 189/190. sayfalarında şunları söylüyor:

“Hıristiyan memleketlerinde pek yaygın olan küfürbazlık, öfke ve intikam hissi, Türklerde yoktur. Çünkü bunlar içki ve kumarın kışkırttığı alışkanlıklardır. Osmanlılar için içki ve kumar meçhuldür. Sokaklarında da evlerinde de hiçbir küfür sözü işitilmez. Bunun yüzümüzü kızartacak ve bizi hayrete düşürecek tarafı ise, Osmanlıların yalnız ağızlarında değil, lisanlarında da küfür kelimelerinin bulunmayışıdır. Onlar yalnız ‘Vallâhi’ şeklinde Allâh’a yemin ederler.” 

Eskiden imanlı, faziletli, adaletli, iffetli, izzetli, cesur, vakur, hoşgörülü, dost, mütevazı, mütebessim, gösteri ve gösterişten uzak insanlardık…

Karşılaştığımız insanlara tebessüm eşliğinde “Allah’ın selâmı”nı verir, “Müminin mümine gülümsemesi sadakadır” hadisi ve “Selamı yayınız” tavsiyesi çerçevesinde yaşardık.

Gelin Osmanlı insanının özelliklerini kısaca hatırlayalım:

¥ İyi huylu, güzel ahlâklı ve sevgi dolu olmak; 

¥ Kini, hasedi, düşmanlığı ve dedikoduyu hayatından çıkarmak; 

¥ Ahdinde, sözünde ve sevgisinde vefalı olmak;

¥ Gözü, gönlü, kalbi tok, samimi ve güvenilir olmak; 

¥ Şefkatli, merhametli, adaletli, faziletli, iffetli, dürüst olmak; 

¥ Küçüklere ve düşkünlere şefkatle yaklaşmak;

¥ Büyüklere sevgi ve saygı göstermek;

¥ Başkalarının kusurlarını örtmek, hatalarını yüzlerine vurmamak;

¥ Tatlı dilli, sevecen, güler yüzlü, olmak;

¥ Gelmeyene gitmek, dost ve akrabayı ziyaret etmek;

¥ Herkese iyilik yapmak, iyiliklerini istemek ve yapılan iyiliği asla başa kakmamak; 

¥ İnsanların işlerini içten, gönülden ve güler yüzle yapmak; 

¥ Daima iyi komşu olmak, cahil komşuların verdiği sıkıntıya katlanmak;

¥ İnsanlar arasında din, dil, mezhep, ırk, renk farkı gözetmemek; 

¥ Hata ve kusurları daima kendi nefsinde aramak;

¥ Fakirlerle dostluktan, oturup kalkmaktan çekinmemek; 

¥ Zenginlere, zenginliğinden dolayı itibardan kaçınmak, insanları Allah için sevmek; 

¥ Hak için hakkı söylemek ve hakkı söylemekten korkmamak;

¥ Emri altındakileri ve hizmetindekileri korumak ve gözetmek;

¥ Açıkta ve gizlide Allah’ın emir ve yasaklarına uymak; içi, dışı bir olmak;

¥ Kötü söz ve hareketlerden sakınmak, hakka riayetle haksızlığı önlemek;

¥ Kötülük ve kendini bilmezliğe iyilikle karşılık vermek;

¥ Belâ ve kötülüklere karşı sabretmek; 

¥ İnanç ve ibadetlerinde samimi olmak ve fani dünyada kalacak şeylerle övünmemek; 

¥ Yapılan iyilik ve hayırda Allah’ın rızasından başka amaç gözetmemek; 

¥ Âlimlerle dost olup onlara danışmak ve sır saklamak; 

¥ Her zaman ve her yerde yalnız Allah’a güvenmek, doğru örf, âdet ve törelere uymak; 

¥ Aza kanaat, çoğa şükür ederek dağıtmak; 

¥ Feragat ve fedakârlığı daima kendi nefsinden yapmak…

Adına “Devlet-i Âliyye dediğimiz “ebedi âbide”, işte bu ilkelerle yaşayan “yürek adam”ların yüreklerinde yeşerdi. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23