• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

“Ferman Günü”

28 Mart 2017
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

“Batı hoşgörüyü bilmez” diyor, rahmetli hocam Cemil Meriç, “müsamaha Doğulu bir mefhumdur.”

Kesinlikle öyledir. İki kıtanın tarihine kabaca bakmak bile bu görüşü doğrulayan pek çok bilgi verir.

Hatta fazla geriye gitmeye bile gerek yoktur. Bugünün Batı’sı, onca “demokrasi” ve “insan hakları” vurgusuna rağmen, eski tutumundan şaşmadığını, “menfaat”, “güç” ve “para” ekseninden zerre kadar ayrılmadığını kanıtlıyor.

En basitinden Hollanda hükümetinin Türk bakana muamelesine ve bu muameleyi protesto etmelerini beklediğimiz Avrupa Birliği üyelerinin bir ağızdan “Hepimiz Hollandayız” açıklaması yapmalarına bakın, ne demek istediğimi anlarsınız.

Biz de saf saf, “Hollanda Avrupalı değerlere ihanet etti” diye diye özür beklemiyor muyuz, cinler tepeme çıkıyor!

Çünkü Hollanda, Avrupalı değerlere ihanet etmedi, Avrupalı değerlerin gereğini yaptı…

Avrupa öteden beri, “menfaat, güç ve para” denen üç “değer” dışında değer tanımıyor. Bunlara ulaşmak için tarihinin her döneminde katliamlar, soykırımlar yapmaktan, mazlum milletlere cebir, şiddet ve zulüm uygulamaktan vazgeçmiyor.

Sömürgecilikten besleniyor, talân ve yağmadan zenginleşiyor.

Bir de bize bakın: Müsamaha (hoşgörü) ve birlikte yaşama kültürü konusunda benzersiz bir milletiz. Fethettiğimiz bölgelerde yüzyıllarca kalmamızı bu yaklaşımımıza borçluyuz.

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul ve Balkan fethinden, Yavuz Sultan Selim’in Kudüs fethinden, Kanuni’nin Rodos fethinden hemen sonra yayınladıkları birbirine benzer unsurlar ihtiva eden “Amanname”ler, günümüz anlayışını dahi geçen “insan hakları” ve “özgürlük” belgeleridir.

Hele de Fatih’in, Saraybosna yakınlarındaki Fojnica kasabasında bulunan Fransiskan Kilisesi rahiplerine verdiği 28 Mayıs 1463 tarihli ferman, kendi zamanını yüzyıllar ötesine taşıyor.

Adı geçen kilisenin bugünkü rahipleri fermanı titizlikle korumakta ve “Bu ferman sayesinde hayatta kaldık” demektedirler.

Fermanda Fatih şöyle diyor: “Biz ki, Emir-i âzam Sultan-ı Muazzam Fatih Sultan Mehmed Hanız! Bütün dünyaya ilan ediyorum ki, kendilerine bu padişah fermanı verilen Bosnalı Fransiskanlar himayem altındadır ve emrediyorum: Hiç kimse ne bu adı geçen insanları, ne de onların kiliselerini rahatsız etmesin ve zarar vermesin. İmparatorluğumda huzur içerisinde yaşasınlar ve bu göçmen durumuna düşen insanlar özgür ve güvenlik içerisinde yaşasınlar. İmparatorluğumdaki tüm memleketlere dönüp korkusuzca kendi manastırlarına yerleşsinler. Ne padişahlık eşrafından, ne vezirlerden veya memurlardan, ne hizmetkârlarımdan, ne de imparatorluk vatandaşlarından hiç kimse bu insanların onurunu kırmayacak ve onlara zarar vermeyecektir. Hiç kimse bu insanların hayatlarına, mallarına ve kiliselerine saldırmasın, hor görmesin veya tehlikeye atmasın. Hatta bu insanlar başka ülkelerden devletime birisini getirirse onlar da aynı haklara sahiptir. Bu padişah fermanını ilan ederek burada, yerlerin, göklerin yaratıcısı ve efendisi Allah, Allah’ın elçisi aziz peygamberimiz Muhammed (s.a.v) ve 124 bin peygamber ile kuşandığım kılıç adına yemin ediyorum ki, emrime uyarak bana sadık kaldıkları sürece tebaamdan hiç kimse bu fermanda yazılanların aksini yapmayacaktır. 

“Murad Han oğlu, Mehmed Han, el-muzaffer daima”

¥

Aslı Bosna-Hersek’in Fojnica şehrindeki Fransiskan Katolik Kilisesi’nde bulunan bu ferman hem bir “ötekini himaye belgesi”, hem de kâmil mânâda bir “insanlık belgesi”dir.

Fermanın yazıldığı gün “Ferman Günü” olarak her yıl kutlanıyor ve kutlama sırasında ferman mutlaka Türkçe okunuyor.

Avrupa bunu duyar mı bilemem. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23