• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Eski “muharrir”leri özledim

09 Ocak 2017
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Eskiden “muharrir”ler vardı, sonra isim değiştirip “köşe yazarı” oldular…

“Muharrir”, “köşe yazarı” oldu olalı, hakaretler dizisi “köşe yazısı”, “küfür” de “fikir” sayılıyor!..

Eskilerimiz böyle durumları “minel acaib ve minel garaib” (hem acaip hem de garip) diye karşılarlardı…

“Uydurukça”cılığa meylettik edeli, bir cümle ile bir dünyayı özetleyen terimlerimizi de hatırlayamaz olduk.

Ayrıca ortada, köşe yazarlarının tek konuya kendilerini hapsetmeleri gibi daha da acınası bir durum var…

Köşe yazarlarında (birkaçını hariç tutacak olursak) çeşitlilik kalmadı. Tek malzeme siyaset… O kadar ki, hangi olay karşısında hangi yazarın ne yazacağını aşağı-yukarı kestirebiliyorum.

Söyleyene bile faydası olmayan cümleleri her gün alt alta dizip sütunlar dolduruyor, “fikir” üretirmiş gibi yaparak geçinip gidiyoruz.

Yazılarımız çoğunlukla “o ona dedi, bu buna dedi, acaba kim ne dedi?” şeklinde dedikodu üretmek, yaymak, sağa-sola sataşmak, şunun-bunun “kirli çamaşır”larını didikleyerek ifşa etmek şeklinde oluyor…

Siyasi liderler ve siyasetçiler arasında gel-gitte hayatımız tükeniyor.

Kırk yıl sonra bir de bakıyoruz ki, yazdıklarımızdan geriye hiç bir şey kalmamış…

Ömrümüz lâklâkla geçmiş!..

Kalıcılığı olmayan fikrin adı, “dedikodu”dur! 

Siyaset yazmak için bilealtyapı lâzım:İyi derecede dünya tarihi, ülke tarihi, siyasi tarih, sanat tarihi, savaş tarihi,felsefe ve edebiyat bileceksiniz.  

Eski muharrirlerimiz sanattan, felsefeden, edebiyattan, tarihten söz ederlerdi. Konu yelpazesi çok genişti. Yazılar çok renkliydi. Okuyanlar bir şeyler öğrenir, bu yüzden muharrirlerin kendi aralarında zaman zaman girdikleri tartışmalar ilgiyle izlenirdi.

Yine bu yüzden her muharririn sadık okur kitlesi olur, muharrir hangi gazeteye gitse, okurları o gazeteyi alırlardı.

Bakalım eski muharrirlerimiz neler yazarlardı?

Sevgi-hoşgörü…

Akrabalık, komşuluk ilişkileri…

Mevsim değişikliklerinin hayata ve edebiyata yansıması…

Kış mevsiminde sokakta yatmak zorunda kalan insanlar…

Sokak hayvanları…

Batı’nın bize oynadığı oyunlar…

Aile-çocuk ilişkileri…

Felsefe, edebiyat, sanat üzerine yeni akımlar…

Roman, hikâye, masal ve şiirin insan psikolojisi üzerine etkileri…

İş ve aile hayatı dengesi…

Eğitim-öğretim meseleleri…

Bilgi, hikmet, irfan…

Tasavvuf ve mânevi değerler…

Lisan-insan ve insan yetiştirme…

Milli tarihin arka plânı…

Sorgulamadan kabullendiğimiz devrimlerin günlük hayatımıza etkileri…

Daha pek çok konu… Onları okudukça, insan, neler kaybettiğini daha iyi anlıyor. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23