• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Bir değil, on bir soykırım!

05 Temmuz 2023
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

 

Sırp ve Karadağlı Çentikler, tarih boyunca, Boşnaklara karşı birçok kez soykırım uyguladılar. Özellikle Drina Nehri etrafındaki şehirlerde birçok soykırım yaptılar.

İlk soykırım, 1683-1689 yılları arasında, Osmanlı Devleti ve Avusturya İmparatorluğu arasındaki Viyana Savaşı esnasında ve sonrasında meydana geldi. Osmanlılar, Slovenya, Lika, Krbava, Dalmaçya, Kotor Körfezi ve Macaristan’da toprak ve güç kaybedince, Bosna, Sava ve Tuna civarındaki Boşnaklara karşı cinayet, sürgün, asimilasyon ve zorla Hıristiyanlaştırma politikalarına girişildi.

İkinci soykırım, 1711 yılı Ortodoks Noeli arifesinde, Karadağ’daki Müslüman Boşnaklara karşı girişilen ‘devşirme operasyonu’ esnasında yaşandı. Nahiye olarak adlandırılan ve başkenti Çetinye olan dört bölgedeki yaklaşık bin Müslüman şehit edildi.

Üçüncü soykırım, 1804-20 yılları arasında, Birinci ve İkinci Sırp Ayaklanmaları neticesinde Sırbistan’daki Müslümanlara yönelik etnik temizlik girişimidir. Bu soykırıma, Sırp Ortodoks Kilisesi’nin yanı sıra, dönemin tarihçileri, politikacıları, şairleri de katılmıştır.

Dördüncü soykırım, Sırbistan’ın otonomi elde etmesinin ardından, 1830-1867 yılları arasında Uzice, Sabac, Sokola ve Belgrad’daki Müslümanların sürgün edilmeleri esnasında meydana geldi.

Beşinci soykırım, 1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra gerçekleşti. Bu anlaşma neticesinde Osmanlı’dan ayrılan Karadağ ve sınırlarını genişleten Sırbistan, Müslümanlara ait kültürel ve kutsal yapıları yok ettiler. Burada yaşayan Müslümanları da sürgün ettiler, öldürdüler.

Altıncı soykırım, Avusturya-Macaristan’ın Bosna Hersek’i işgal etmesiyle yaşandı. Boşnaklar, Sancak, Kosova ve Makedonya’ya göç etmeye zorlandılar. Öyle ki, ülkedeki Müslüman nüfusu yüzde 7 azaldı.

Yedinci soykırım, 1912-1913 yılları arasında Plav-Gusinye bölgesindeki, Müslümanları zorla Hıristiyanlaştırma girişimi esnasında yaşandı. Sancaklı Boşnaklara yönelik bu ilk soykırımda, bin civarında Müslüman idam edildi.

Sekizinci soykırım, 1919 yılında yine aynı bölgede yaşandı. Bu sefer, bölgenin en önde gelen Boşnaklarından 450’si idam edildi.

Dokuzuncu soykırım, Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı’nın kurulduğu 1918’den, 1941’deki çöküşüne kadar devam etti. Mesela, 7 Kasım 1924’te Biyelo Polye’nin Sahovici köyündeki 600 Sancaklı Müslüman şehit edildi.

Onuncu soykırım, 1941-45 yılları arasında, İkinci Dünya Savaşı esnasında meydana geldi. Birçoğu Çetnikler eliyle, nüfusun yüzde 8.3’üne karşılık gelen, 106 bin Boşnak şehit edildi.

Hiçbir Müslüman, düşmanına, hele silahsız ise, böyle bir şeyi yapmamıştır, yapmaz. Fakat gâvur her zaman gâvurluğunu gösteriyor. Çünkü merhamet duygusundan yoksunlar.

On birinci soykırım, 1992-95 yılları arasında Sırp, Hırvat ve Karadağlıların saldırganlıkları esnasında yaşandı. 

Bosna Hersek’te son savaşta işlenen insanlık dışı suçları, hepimiz biliyoruz. Görüntüleri dün gibi hatırlıyorum: Altı Boşnak’tan dördünü öldürüp ikisine taşıttırıyorlar, sonra kalan iki genci de katlediyorlar.

Bosna Savaşı’nın en trajik sahneleri, 11 Temmuz 1995’de Srebrenitsa’da yaşandı. Savaşı kendilerine yakışır şekilde bitirmek isteyen Çetnikler, en az 8 bin 372 Boşnak sivili şehit ettiler. Bu şehitlerin binden fazlasına, halen ulaşılamadı. Sürekli yeni toplu mezarlara ulaşılıyor. Bu sebeple Srebrenitsa Soykırımı, bizim için kapanmayan bir yaradır.

Yeri gelmişken: Bugün Republika Srpska-RS (Sırp Cumhuriyeti) entitesi sınırlarında kalan, Krayna, Sanski Most, Foça, Çayniça, Han Piyesak, Rogatitsa, Brautunats ve Biyelyina’da da benzer sahneler yaşandı.

Dile bile kolay değil: Bosna Savaşı sebebiyle 100 bin insan hayatını kaybetti, 50 bin kadına tecavüz edildi, 2 milyon insan evini terk etmek zorunda kaldı. Hayatını kaybedenlerin 10 bini Saraybosna’dan, 2 bin 700’ü Zvornik’ten, bin 900’ü Foça’dan, bin 700’ü Vişegrad’dan, 500’ü Biyelyina’dan ve 224’ü Travnik’ten idi. 

Bosna Hersek Kayıp Kişiler Enstitüsü’nde görev yapan Amor Maşoviç, bu durumu şöyle ifade ediyor: “Bugüne kadar tespit edilen Müslüman toplu mezarların yerlerini işaretlerseniz, karşınıza çıkan haritanın Republika Srpska-RS (Sırp Cumhuriyeti) sınırlarıyla örtüştüğünü görebilirsiniz.”

Özetin özeti: Sırplar, 1992-1995 yılları arasında, işledikleri tüm insanlık suçlarının mükâfatını Republika Srpska-RS (Sırp Cumhuriyeti) ile aldılar. Boşnakların payına ise katilleri ve tecavüzcüleriyle birlikte yaşamak düştü.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Muhammet

Müslümanlar kendilerine inen kitaba ve peygambere gerçekten iman etmeli ve rabbimizin emirlerini yerine getirerek bunları önleyebiliriz .

İsmail

Şimdide Kosovada rahat durmuyorlar. Allah bu Sırpları bildiği gibi yapsın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23