• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

Kapitalizmin En Kutsal Ayini: Anneler Günü

15 Mayıs 2017
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

“Beni bir sardunya büyüttü belki…” (Edip Cansever)

Yine bir anneler günü…

Medya aygıtları tepeden tırnağa, çoktan ticarileşmiş bu günün kutlamalarıyla çalkalanıyor…Kapitalizmin en kutsal, en mistik ayini büyük bir debdebeyle icra ediliyor. Modern dünya, 23 Nisan çocuklarına yapıldığı gibi anneleri de bir günlüğüne yozlaştırdığı yaşamın zirvesinde ağırlıyor…

Radyoda reklamı dönen bir firma “Anneniz her şeyin en güzelini hak ediyor.” diyor… Bu konuda

sigorta şirketleri,

kredi kartı satmak isteyen bankalar,

araba lastiği üreten firmalar,

iletişim operatörleri,

giyim sektörü,

mutfak eşyası imalatçıları,

kuyumcular da aynı fikirdeler…

Her reklamda gülümseyen annelerin hemen yanında çılgın taksit avantajları ve özel anneler günü indirimlerine dair sloganlar yer alıyor.

Bir firma “Annenizi şımartın.” diyor mesela… Asıl anlatmak istediği annenizi sevindirecek herhangi bir hediye alın değil elbette. Aslında firma, “Annenizi ancak bizim ürünümüzle şımartabilirsiniz.” demek istiyor.

Anneler, her yerde karşımıza çıkan reklam filmlerinin de baş kösesindeler.

Tüm markalar erotik göndermeli reklam yıldızlarını, anne figürleriyle değiştirmiş görünüyor.

Bütün bunları anneleri umursadıkları için yapıyor değiller. Kampanyaların tek amacı anne figürünü istismar ederek maksimum kârelde etmek. Ha bir mikro dalga fırın ha bir anne… Kar elde edildiği sürece kâr’a konu olan şeyin ne önemi var ki! Üstelik kitlelerin, özellikle de annelerin rızası varsa…

Kâfi oranda reklamla hediye seferberliğinde “sürü”den ayrılmanın tekinsizliğine katlanamayacak kişiyi mağazaya göndermek mümkün. Aynı şey ilahi bir emir olsa “İşte hep hurafe bunlar. ”diyecek bir dünya aydınlanmış yurttaşımız, kapitalizmin “Annene hediye al!” emrine sorgusuzca itaat ediyor. Konu anne olunca, çelişki teferruat oluyor…

Markalar ve Anneler

Markalar yıl boyunca yaptıkları ticari kampanyalara zıt bir  yöntem izliyorlar anneler gününde.  Çünkü normalde annelik kapitalizmin piyasa değer yargıları içinde bir yere oturmuyor. Hele de Türk tipi annelik... Aksine, kapitalizm ve markalar, annelik, aile gibi değerleri yozlaştıran bir dünya görüşüyle ayakta duruyor.

Bencilleştirdikleri kadınları beden üzerindeki koşulsuz iktidarlarıyla rehin alarak anneliği, güzellik ve kariyerin arasına sıkıştırılmış bir hobiye dönüştürüyorlar.

Kapitalizm varlığını tahkim ederken anneyi ait olduğu geleneksel dünyasından koparıyor. Lütfen bir düşünün, o firmaların arka planında bebeğinden ayrı 12 saat çalışmak zorunda kalan ne kadar anne vardır kim bilir?

Annemin okul dönüşü beni beklerken yaşadığı tatlı kalp çarpıntısını, fabrika gürültüsü içinde bastırmak zorunda olan kaç anne…

Makineler arasında ihtiyarlayan o anneler de şımartılmalı mıdır mesela?

Veya annesini asla şımartamayacak işçi çocuklar için ne önerilir?

Şımartacak annesi olmayan kalbi kırık çocuklar için portföylerinde bir teselli bulunur mu?

Reklamlarda tasvir edilen anne tipine bakarsak, hayır!

Anneler günü bu kez 24 cenazenin gölgesinde geçiriliyor. Ama bu kapitalizmin kutsal bayramını sekteye uğratmayacak. O, anneniz üzerinden size ürün sattığında işin bir kısmını, siz ve anneniz hediyelerinizle selfie çekilip o fotoğraf intagram’a düşünce işin kalan kısmını halletmiş olacak.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23