• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Verin yetkiyi, görün etkiyi”; yalan mı?

11 Mayıs 2023
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Karar gazetesinde manşet..

“Milletin derdi ne, biz neyi konuşuyoruz!”

Derler ki arkadaşlar..

“Seçime 4 gün kala, vatandaşın gerçek sorunları konuşulamaz hale geldi.”

Derler ki, “İktidarın muhalefete yönelttiği birbirinden tuhaf suçlamalar gündemi işgal etti!”

Açık sözlüyüm..

Kaçamak cevapları sevmem..

Bir bakış açısına, bir eleştiri açısına kendim inanmıyorsam, karşımdakine söylemeyi doğru bulmam.. Dahası,

“Şunlar işime gelmiyor, onlara cevap veremiyorum. O topa girmeyeyim.. Ama karşı tarafın yumuşak karnı şu noktada ortaya çıkıyor.. Sürekli oraya çalışayım. Karşı atakları es geçip, maçı rakip tarafın sahasında oynayayım” taktiğinin, futbol maçında değerli olsa da, siyasi tartışmalarda, düşünce farklılıklarında, ahlaksızca bir metod olduğunu düşünürüm.. Dürüst olmalıyız, samimi olmalıyız. Her eleştiriyi cevaplamalı, her ihtilaflı noktaya açıklık getirmeli, getirebilmeliyiz.

O kapsamda, Karar gazetesinin manşetine taşıdığı “gerçek gündem maddeleri”ni de.. Muhalefete yöneltildiği belirtilen “suçlamaların tuhaflığı”nı da açık açık tartışmayı görev bilirim..

Önce “gerçek sorunlar” dedikleri konular..

1. Cumhurbaşkanı, ‘Bu kardeşinize, verin yetkiyi, görün etkiyi’ demiş.. Bunu unutmuşuz..

Cevabımı vereyim.. Hayır, unutmadık.. Kökten muhalefet olan CHP ve avanesine de, muhalifliğe evrilen dünkü Ak Parti etrafında dolananlara da hatırlatıyoruz..

“Yetkiyi verdik. Etkiyi de biz gördük.. İHA’ların yapıldığını, SİHA’ların Karabağ’ı işgalden kurtardığını, hem de CHP’lilerin ciyaklamalarına rağmen, ‘Türkiye, uluslararası ceza mahkemesinde, Azerbaycan’a sattığı SİHA’lar sebebi ile yargılanabilir’ ihanet söylemlerine rağmen gördük.. Evet patlıcanı eski yıllarda kış aylarında hiç göremiyor iken, 1.5 yıl önceki kışın ortasında 25 TL’den yedik.. Ama 10 TL’ye indiğini, bu kış tekrar 25 TL’ye çıkarıldığını gördük. Son örnek, soğanı bir ay önce 30 TL’ye aldık. Ama bugün soğanı 10 TL’ye aldığımız da bir gerçek. Hem de yıllık enflasyonun yüzde 43 olarak açıklandığı Türkiye’de soğan, altını çizerek söylüyorum, ucuzladı(!?)..

Az sabredersek, İHA’da, SİHA’da, TCG Anadolu’da, Gökbey helikopterinde, Kaan’da, biten Altay Tankı’nda, Karadeniz gazında, Gabar petrolünde gördüğümüz etkiyi, hiç merak etmeyin, soğanda da yaz-kış göreceğiz. Patateste de göreceğiz.. Her şeyde göreceğiz..

İkinci itirazları, “depremde 50 bin insanın ölmesi ve kurtarmada geç kalındığı” iddiaları..

Maraş’ta 7.6 şiddetinde bir gün içinde iki ayrı deprem olmasının sebebi, herhalde AK Parti değil. Yüz yıllık süreçte yaşanan birikmiş enerjinin salınması, ölümlerin hemen tamamının yaşandığı yıkılan binaların AK Parti iktidarı öncesinde yapılmış olması gerçeği karşısında, “verin yetkiyi, görün etkiyi” cümlesine kılçıklık üreteceğiniz ne yanlışlık var, açık söyleyin.. 100 yıllık cumhuriyet tarihinde, ikinci bir Maraş depremi var mı, var mı ki, farklı bir etki göremediğinizi söylüyorsunuz.. Acil yardım konusunda, muhalefet değil mi, “15 günde temel mi atılır, 3 ayda bina mı dikilir” diyen.. Emin olun kurtarmada da, bunların eleştirileri aynı mantıksız temele dayanıyor.

Doların 20 yılda, 1.5 TL’den 20 liraya çıkarıldığı ve 128 milyar doların buharlaştığını iddia eden Karar’a, aslında buharlaşma açısından cevap aynı günkü ortakları Cumhuriyet gazetesinden geliyor. Cumhuriyet diyor ki.. “Son bir ayda doların fiyatı sabit kalsın diye, piyasaya 49 milyar dolar sürüldü.”

Ben de soruyorum. Hani 3.5 yıl önce, Merkez Bankası rezervi 128 milyar dolardan, eksi rezerve inmişti. Şimdi olmayan 48 milyar dolar, piyasaya nasıl sürüldü..

Oturdukları yalan, kalktıkları iftira.. Ali Babacan’a kalırsa, dahası var. Son üç ay içinde, Merkez Bankası, arka kapıdan 250 milyar dolar satmış..

Affedersiniz, rezerv eksi 30 milyar dolar iken, arka kapıdan veya ön kapıdan.. 250 milyar dolar nasıl satılmış olabilir? Doların değer kazanmasını da, şöyle cevaplayalım: “AK Parti öncesi de siz 22 yılda doların 13 kat artmadığı bir dönem gösterin, size “haklısınız” diyeyim..

Karar’daki dindar görünümlü arkadaşların, “gerçek gündem maddelerimiz” bunlar diye özetledikleri bunlar..

Bir de suçlama başlığı altında saydıkları maddeler var..

Kaçmayalım, onları da masaya yatıralım..

“Muhalefet iktidara gelirse, Diyanet’i kapatacak, başörtüyü yasaklatacak” söylemleri haksız suçlamalar imiş..

Muhalefetin altılı masa olarak yüzde 38 civarlarında oyu olduğu, HDP de eklenirse, yüzde 48’lere çıkarak iktidara gelmeyi zorlayacakları, artık herkes tarafından kabul ediliyor. İP Genel Başkanı Meral Akşener bile, “CHP birisine bakanlık verirse, onun bileceği iş” diyerek, HDP’yi 7. ortak olarak tescilledi. HDP eşbaşkanları, “Diyanet’i kapatacağız” demiyor mu?

HDP’yi bırakın, CHP’li birçok vekil, sabah-akşam “Diyanet’in bütçesinin şu bakanlığın, bu bakanlığın bütçesinden fazla olduğu” iddiası ile karşımıza çıkmıyor mu?

Başörtü ile ilgili anayasal güvence teklifi, CHP+İyi Parti+HDP grupları tarafından, görüşme bile yapmayız denilerek reddedilmedi mi? Komisyonda, teklife CHP+İP+HDP hayır oyu kullanmadı mı?

O halde, siz kimden neyin garantisini aldınız da, anayasal güvenceye kavuşturulmayan, şunun şurasında 14 yıl önce, AK Parti hakkında kapatma davasına gerekçe gösterilen “başörtüyü serbest bırakmak istiyorlar” söyleminin tarih olduğunu öne sürebiliyorsunuz..

İkinci tuhaf suçlama olarak, “Ayasofya’nın cami statüsü iptal edilecek” söyleminin dillendirilmesi olduğunu iddia ediyorlar..

CHP’li vekil İbrahim Kaboğlu değil miydi, “Ayasofya da, hatta Sultanahmet Camiinin de, müze olarak kullanılması, çok önemli” diyen. Ben mi dedim. Tayyip Erdoğan mı dedi, bu sözleri..

Hatta, hemen her mitinginde “Ayasofya’yı açacağız” diyen Erbakan hocanın kemiklerini sızlatırcasına, Temel Karamollaoğlu, “Ayasofya’nın bir kısmı, turistlere açılabilir” demedi mi? Ne demektir, “turistlere açma”, buyursunlar izah etsinler..

Üçüncü “tuhaf suçlama” diye tanıttıkları.. “Öcalan’ın serbest bırakılması” imiş.

Tuhaf suçlama ha..

CHP’nin Van mitinginde “Öcalan’a özgürlük” sloganları atılmadı mı? Bir kişi çıkıp da, “Eli kanlı teröristi, kimse serbest bırakamaz” dedi mi, o mitingde.. Kaldı ki, altı parti mutabakatında, “AİHM kararları otomatik uygulanır” maddesinin anlamı nedir? 25 yıllık cezaevi hayatının, uzun olduğuna dair AİHM’in karar almaya hazırlandığını, bizler çırpına çırpına söylerken, böyle bir maddeyi CHP+İyi Parti imza altına alıyorsa. HDP baskısı ile imzalıyorsa, bunun anlamı, kısa süre sonra AİHM’in alacağı kararı, Türk hakimleri tarafından incelemeye tabi tutulmadan uygulanması anlamına geleceğini tahmin etmek, kehanet midir?

Karar ekibine sesleniyorum..

Saadet Partili kardeşlerime sesleniyorum..

Seçime 3 gün kaldı. Vebaliniz ağır.. Dönün yanlıştan.. Dünyanızı da, ahiretinizi de kurtarın..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Eline saglık a cevap

Kilosu 6 liradan kaç ton istiyosan göndereyim size sogancılar

Gülücük e cevap

Senmisin ak partili a canım bu yorumdan sonra kim inanıyosa ona yaz belki
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23