Söyler misin Bebecan, CDS bugün kaç?
Söyler misin Bebecan, CDS bugün kaç?
ALİ KARAHASANOĞLU
Üç yıl önce, 16 Haziran 2022’de Ali Babacan şu açıklamayı yapıyor:
“Tarih şahit olsun ki; ben bugün buradan uyarımı yapıyorum, ülke olarak uçurumun eşiğine geldiğimizi söylemek ve hükümeti derhal göreve çağırmak üzere karşınızdayım. Ekonomik ve finansal bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu özellikle belirtmek istiyorum, kaygılıyım.”
Diyebilirsiniz ki..
Ali Babacan her nekadar teknokrat bir profil çizse de, şu an bir siyasi partinin genel başkanı. Sözlerinde biraz abartı olabilir.. Çok takılmayın..
Ama ODTÜ’yü birincilikle bitirmiş bir büyük adam olarak, verilerle de destekliyor, Babacan, uyarılarını:
“Çünkü ülkemizin temerrüt riski; yani iflas riski bugüne kadar görmediğimiz bir seviyeye ulaşmış durumda. Türkiye’nin temerrüt riskinin yani iflas riskini gösteren beş yıllık CDS; yani kredi temerrüt takas oranı tam 836 baz puana çıkmış durumda.”
Bu rakamı gördükten sonra..
Yani, Babacan’ın anlatımı ile, tansiyonunuz 25’e çıktıktan sonra..
Artık hayatta kalmanız mümkün mü?
Ki, Babacan da, bir grafik eşliğinde devam ettiriyor konuşmasını:
“Şuna bakar mısınız grafiğe, 24 Hazirandan sonraki iniş çıkışlara. Adeta can çekişen bir hastanın sağlık grafiğine benziyor bu gösterge. Arkadaşlar bu 836 rakamı yaklaşan felaketi şimdiden haber veriyor.”
Kalp doktorlarının insanlar için yaptığı tespiti, ekonomi doktoru Ali Babacan da ekonomimiz için yapıyor:
“Şu anda ülke tam bir çakılmaya doğru gidiyor.”
Bize felaketin çok yakın olduğunu belirtmek için, “Arkadaşlar inanın an meselesi an. Bu durumdan aşağı düşmek bu temerrüt ve iflas çukuruna düşmemiz an meselesi..” diyor..
“Beni gargaraya almayın, beni ciddiye almazsanız, çok kötü olur, bakın daha somut konuşayım” dercesine..
“Bir gecede olur ya. Bu işin şakası yok.” diye tamamlıyor..
Ertesi günü bir paylaşım daha yapıyor:
“İktidarı tekrar uyarıyorum, aklınızı başınıza toplayın. Derhal tedbir alın.
Ben dün bu konuşmayı yaptığımda; CDS 836 idi. Bugün 872!”
Bir Babacan yalakası, destek veriyor:
“CDS Pirimi: Bir ülkenin borçlarının ödenmeme riskini hesaplayan bir oran.
Yunanistan iflas ettiğinde CDS pirimi:883 idi.Türkiye’nin şu an CDS pirimi: 872”
14 Temmuz 2022’de can havli ile bir paylaşım daha yapıyor Ali Babacan:
“Bir aydır tedbir için haykırıyorum.
Bu konuşmayı yapmamın üzerinden bir ay geçti. Bugün CDS 900’e ulaştı!
Bu işin şakası yok. Hükûmete bir kere daha sesleniyorum: Derhal tedbir alın.”
Daha sonra risk primi 902’ye de çıktı..
Aslında bu bir algı operasyonu idi..
Bir ilçeye yeni giren tüccarı bitirmek için, orda hükümran olan mafyanın, “Bu yeni tüccar, batık birisi. Aman ona güvenmeyin. Aman ondan alışveriş yapmayın” diyerek kötülemesi ve onu iflasa sürüklemek istemesi gibi bir şey.
Türkiye, o tarihten sonra 3 yıllık süreçte, Babacan’ın dediği gibi, iflas etti mi?
An meselesi dediği ve uyardığı husus, bırakın an zamanlamasını, gün, ay, yıl, üç yıl geçtikten sonra dahi..
Bırakın iflas etmeyi, bugünkü gazetemizde var, ihracatta yeni bir rekor daha kırdık mı?
Kırdık.
Havalimanlarımız, turizm gelirlerimiz, elektrik üretimimiz, doğalgaz üretimimiz, petrol üretimimiz, her ay, önceki ayın rekorunu kırarak ilerliyor mu?
Haydi Babacan söyle, “Hani iflas edecektik..”
Hani an meselesi idi? Bu işin şakası yok idi, bir gecede batabilirdik.
Üç senedir, o an gelsin diye çırpınan, nice ateistle birlikte, nice dinsiz ile birlikte, nice gavurla birlikte, nice Batılı ile birlikte, nice İsrailli ile birlikte kapı gözlüyorsun, değil mi Babacan...
Çıkıp özür diledin mi, “Ben yanılmışım. CDS primi bir haydutlukmuş. Ben de buna alet oldum” desene..
Tüm bu yaşanılanları niye anlattım.
Ali Babacan dün, Sözcü televizyonunda “Şırınga Özlem”in konuğu imiş (Devlet Bahçeli’nin iğne olurken kolunu acıtan hemşireyi azarladığı yalanını, ‘hemşirenin adını da vereyim, (Gülnaz Şırınga) diyerek rezilliğe tüy diken sözde gazeteci).. TSK’ya “IŞİD kafası” diyen, subay çocuğu Özlem Gürses’in konuğu olmuş....
2023 seçimlerini yorumlamış.
demiş ki:
“Ben hep diyorum; Erdoğan 2023 seçimlerini kazanmıştır ama helalinden kazanmamıştır. Helalinden kazanılmış bir seçim değil.”
Adama bakın.
Lakilik diye ter ter tepinen Sözcü TV’de “haram-helal” sözcüklerini kullanıyor.
Şırınga Özlem de, “Haram yok, helal yok, bu televizyon laik bir tv. Sen o kavramları git TV5’de kullan” demiyor..
“Tayyip Erdoğan’ı bir devirelim, bunların topunu, helal diyenini de, haram diyeni de, nasıl kapının önüne koyacağız, o gün gösteririz. Şimdilik bunları konuşturalım” diyor..
Babacan’a sahne kurup, Erdoğan’a saldırtıyorlar..
Devam ediyor Babacan:
“Nasıl ticarette helal kazanç kavramı varsa, siyasette de helal kazanç kavramı var.” diye de izahatta bulunuyor..
Kime anlatıyorsun bunları, Babacan?
Cuma hutbelerine salya sümük saldıranlara mı? Konunun bu yönü bir yana..
Tayyip Erdoğan’ın 2023 cumhurbaşkanlığı seçimini helal yoldan kazanmadığını iddia eden Babacan’a soruyorum..
Siz derdinize yanın..
Siz haramın zirvesine çıktınız. Yine kazanamadınız..
Ümit Özdağ’a üç bakanlık, MİT Müsteşarlığı’nın verilmesi, daha farklı kadrolaşma sözleri, helal miydi, Babacan?
Senin haberin var mıydı?
Yoksa içinizde tek saf Ahmet Davutoğlu muydu?
Ne demişti Davutoğlu, “Zafer Partisi’ne bakanlık teklif doğru değil. Ben Kemal Kılıçdaroğlu’na sordum. Öyle teklif yapmamış.”
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, anlaşmanın belgesini gösterince, Davutoğlu çarketmişti: “Kılıçdaroğlu tekrar beni aradı. O teklif doğru imiş.”
Nasıl utanmaz insanlarsınız.
Haramı işliyor, sonra başkalarını haram ile suçluyorsunuz..
Sadece Zafer Partisi’ne değil.
Bu Türklerin ırkçısı Ümit Özdağ’ın partisine yapılan üç bakanlık teklifi.
Aynı zamanda, HDP’ye de, “Üç bakanlık versek, nolur ki” diyen, emekli albaylar yok muydu?
Bu kirli ittifakı yapanlar..
Erdoğan’ı suçluyorlar, “Helal yolla seçimi kazanmadı..”
Ah ah..
Nice siyasetçi, nice bilim insanı, nice gazeteciyi, hemen her gün dinliyor, okuyoruz..
Şu pazardaki, sokaktaki Anadolu insanının firasetini koca koca üniversite mezunlarından, profesörlerden göremiyoruz.
Ali Babacan’ın pazar gezmesi sırasında karşılaştığı bir amcamız, AK Parti’den ayrılıp CHP’ye payanda olan bir parti kurmasını eleştirerek ne demişti, bu ODTÜ’yü birincilikle bitiren kibir budalasına:
“Allah akıl fikir versin.. Sen AK Parti’de itibar kazandın. Seni davar çobanı tutan olmazdı..”
Ali Babacan şaşırıyor, hatırlatıyor: “Olur mu ya, sen de diyorsun? Ben üç nesildir ticaret yapan bir ailenin çocuğuyum.”
Amcamız cevabı yapıştırıyor:
“Sen ancak çarşaf satmasını bilirsin. Git çarşafını sat.”
Amcamız doğru söylememiş mi.
Babacan’ın üç yıl önce, “İflas etmesi an meselesi” dediği Türkiye..
Bugün tek kalemde Aselsan’a 1,5 milyar dolarlık yeni yatırım yaptırıyor..
TOGG’u yapıp bitiriyor, KAAN için dünyanın her yerinden sipariş topluyor..
Çelik Kubbe envantere girdi..
Daha sayayım mı?
Ha, sahi söyler misin Bebecan..
Kredi Risk Primi (CDS) bugün kaç?