İyi Partili Erozan’ın diliyle CHP+İP+HDP ittifakının ispatı!
Aylardır değişik başlıklarda, CHP+İyi Parti+HDP ittifakının delillerini sunuyor, bunlara eklemlenen muhafazakar partilerin ise, koltuk değnekliği dışında bir işlevleri olmadığını hatırlatıyoruz..
CHP’nin tahmini oyu, % 25..
İyi Parti’nin % 9..
HDP’nin oyu da % 7.
Diğer dört partinin oylarını toplasanız, % 4 bile etmiyor..
CHP, aptal mı ki, 4 partinin, toplamda % 4’lük oyuna, eyvallah etsin..
CHP, İyi Parti ve HDP’nin ikisinin birden ittifakta yer almaması halinde, % 40 oy bile toplayamayacağını çok iyi biliyor..
Onun için de.. İyi Parti ile birlikte, HDP ittifakını vazgeçilmez görüyor..
% 4’lük 4 partiyi ise, muhafazakar tabana karşı CHP’ye kefil olmaları karşılığında, bir-iki milletvekili teklifi götürüp, kapısının önünde tutmaya devam ediyor..
Son delilimiz ne?
Alman Dışişleri Bakanı Baerbock tarafından Türkiye’ye gerçekleştirilen ziyaret..
Baerbock ile Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu arasındaki görüşme sonrasında, basın mensuplarının soruları alınıyor, şeffaf şekilde cevaplar veriliyor..
Alman bakanın gezi teröristlerini savunan her söylemine, PKK’lı teröristlere göz yumulmasını öneren her cümlesine Türk Dışişleri Bakanı net cevaplar veriyor.
Ve bunlar, canlı yayında gerçekleşiyor..
Alman bakan, “Osman Kavala ve AİHM kararı” diyor..
Türk bakan anında, “Yunanistan’ın Türkler lehine olan uygulanmayan AİHM kararı”nı hatırlatıyor. “Fransa’nın uygulamadığı AİHM kararı”nı hatırlatıyor..
Devam ediyor, gezi teröristi Kavala ile ilgili olarak ise, “Türkiye’nin AİHM kararını uygulamaması değil, kararın konusuz kalması söz konusudur” diyor..
Alman bakan, PKK’ya destek çıkacak laflar ediyor:
“Yeni bir askeri çatışma insanlara acı yaratacaktır. İstikrarsızlık DAEŞ gibi örgütlere yarayacaktır.” diyor..
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu anında cevabını yapıştırıyor:
“Suriye’de Türkiye olarak tüm terör örgütlerine karşı şehitler verdik. Müttefiklerimizden beklentimiz, ‘terör kaygılarını anlıyoruz’ derken, sadece sözle değil katkı vermelerini bekleriz. DAEŞ’le mücadele etmek istiyorsanız sahaya inersiniz. YPG, DAEŞ’le mücadele etmiyor.”
Alman bakanın yüzüne karşı söylediği şu cümle ile, gezi teröristi Osman Kavala’ya, onun üzerinden PKK’ya verdikleri destekleri mahkum ediyor:
“Bu kadar karar uygulanmazken, niye Kavala konusunu gündeme getiriyorsunuz. Çünkü Kavala’yı fonluyorsunuz, destekliyorsunuz.”
Bunlar şehir efsanesi türünden, kapalı kapılar ardında yaşanılanların, tek taraflı anlatımları değil..
Canlı yayında ekranlarda izlediğimiz/dinlediğimiz cümleler..
Sırtında yumurta küfesi taşıyan Dışişleri Bakanı, cesur şekilde bu net açıklamaları yaparken..
Alman bakan, dün Selin Sayek Böke başkanlığındaki CHP’li yetkililerle bir araya geldi.
Görüşme sonrasında bir açıklama yok.
Basın mensuplarına soru sorma imkanı yok.
Alman bakan hemen sonra, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar başkanlığındaki heyetle görüşüyor. Yine basına kapalı görüşme. Yine açıklama yok, yine soru-cevap yok.
Ve hemen sonra..
CHP+İP+HDP ittifakının çakma ülkücüsü İyi Parti adına Uluslararası Politikalar Başkanı Ahmet Kamil Erozan başkanlığındaki heyet ile görüşme yapılıyor.
Yine basına kapalı yapılan görüşme sonrasında, açıklama da yok, soru-cevap da yok..
Fotoğrafı net olarak çektiysek, soruya da, cevaba da gerek yok zaten..
Alman ve Türk bakanlar, bir gün önce, birçok konudaki birbiri ile uyuşmayan görüşlerini zaten açıklamışlardı...
AİHM kararlarını uygulamayan Batı ülkelerine tek kelime etmeyen Alman zihniyetinin, Türkiye’ye haksız suçlamaları deşifre edilmişti.
PKK terörü ile ilgili Almanya’nın ikircikli tavrı, net olarak ifşa edilmişti..
Alman bakanın kendi kurduğu cümlelerle, PKK’ya nasıl destek verdikleri, görülmüş, öğrenilmişti.
Herhalde Alman bakan, ertesi günü CHP’li yetkilileri, HDP’lileri, İP’lileri ayağına çağırıp görüştüğünde, farklı şeyler söylemiş olamaz.
CHP’li yetkililer görüşme sonrasında, ne AİHM kararları için, ne terör konusu ile ilgili olarak, Almanya’nını tavrının yanlışlığının kendilerine hatırlatıldığı mesajını kamuoyuna açıklamadılar.
Çünkü; böyle bir mesaj vermedikleri kuvvetle muhtemel.
HDP’nin, PKK uzantısı bir parti olması hasebi ile, Almanya’ya gönülden teşekkür ettiğini tahmin edebiliriz.. Dolayısı ile, kamuoyuna çıkıp, “Türkiye’nin PKK’ya mücadelesini, DAEŞ’i güçlendirir tezi ile karşı çıkan Almanya’nın tavrını olumlu bulduk” demesini de beklemiyoruz.. Susmaları bile, onların Alman bakanla PKK’ya destek çıkılması konusunda mutabık olduklarını, gelişmelerden memnuniyet duyduklarını ispatlar..
Peki ya İyi Parti?
Milliyetçi geçinenlerin partisi.. Çakma ülkücülerin partisi.. Alman bakan ile yaptıkları görüşmede, Türkiye’nin PKK’ya yönelik mücadelesi konusunda, bir hatırlatma yapmışlar mıdır acaba?
Görüşmeye İP adına başkanlık eden İP’li Kamil Erozan’dan tık yok..
İyi Parti adına yapılan açıklamada, sadece şunlar söyleniyor:
“Görüşmede ulusal ve uluslararası gündeme ilişkin bilgi ve değerlendirme teatisinde bulunulmuştur. Her iki taraf görüşmenin gerçekleştirilmiş olmasından duydukları memnuniyeti ifade etmiş ve ileride benzer ikili temasların parlamenterler düzeyinde de sürdürülmesi konusunda mutabık kalmışlardır. İyi Parti.”
Eeee. Hepsi bu mu?
“Bir gün önce, Türk Dışişleri Bakanı’na yaptığınız, PKK ile mücadeleyi eleştiren sözlerinizi kabul etmiyoruz. Alman bakanı kınıyoruz” nerede?
Heeey.. Erdoğan’a laf yetiştiren hacı Meral neredesin? PKK karşıtı cümleler kuran Müsavat nerdesin? İstifa edip, sonra tekrar İP’e geri dönen İsmail Koncuk nerdesin?
Biz İP’in sahte milliyetçilerinin; PKK ile mücadele konusunda, Mevlüt Çavuşoğlu’nun Alman bakana söylediklerini bile dillendirememelerini eleştirirken..
Kamil Erozan, geçtiğimiz tarihde bir tv konuşmasında, Alman bakan ile muhtemel görüşmesini önceden yorumladığını bize hatırlatan paylaşımı ile, benim beynimde şimşekleri çakıyor:
“Günün birinde bir yabancı ülke dışişleri bakanı Türkiye’ye gelse, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşse, sonra bir de muhalefet partilerin liderleri ile görüşeyim dese, ne olacak? Kıyamet kopacak tabii. Oysa o dışişleri bakanı şöyle düşünecek. Özür dileyerek söyleyeceğim, Abbas yolcu diyoruz değil mi? Bütün büyükelçilikler Türkiye’deki durumu analiz edip kendi ülkelerine rapor ediyorlar. Onlar raporda diyorlar ki, galiba Abbas yolcu.. Abbas yolcu ise bunun yerine kim geliyor, önümüzdeki süreçte ülkeyi yönetecek seçenekler nedir? Ben de tanısam, yeni dönemde ülkeyi yönetecek olanlar neyin nesidir neyin fesidir?”
Kamil Erozan, kendisine ait yukarda özetini verdiğim eski bir konuşmasını, Alman bakan ile CHP+HDP+İP yetkililerinin görüşmesi sonrasında hatırlatıyor..
O halde Erozan şunu diyor..
“Alman bakan, ‘Tayyip Erdoğan gidiyor. CHP+İP+HDP geliyor’ diye düşünüyor ve görüşmelerini buna göre yapıyor!”
İyi Parti’nin HDP ile ittifak yapacağını daha güzel kim, nasıl anlatabilirdi ki?
Sağolasın Kamil Erozan.. Varolasın Erozan..
Ülkücülüğün çakma ama.. Kendi kalene attığın gol 10 numara..